31.03.2017 tarihinde yayınlanan Ülker reklamında darbe mesajı olduğunu iddia eden genç bir arkadaşımız var.
Olayın tam nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum.
Arkadaşımızın yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Arkadaşımın hayatı zorlaştı çünkü artık iş bulamayabilir. Bu saatten sonra herhangi bir kurumsal şirket ya da reklam ajansı ona iş vermez. Çünkü bir ajansın batmasına ve işten çıkarmalara neden olduğunu iddia ediyor. Sonuç olarak birçok insan işsiz kaldı. İki reklamcıyla kavgaya tutuşmak bir şey, dünyanın en büyük ajanslarından birini ve yüzlerce reklamcıyı karşına almak bambaşka bir şey.
Genel değerlendirmem şöyle:
* Hikayede bazı tutarsızlıklar var. Yazar oldukça manipülatif bir dilden yararlanıyor. Bir yalan yaratıyorsanız, doğrularla desteklemeniz gerekir. Bu nedenle bu metnin baştan aşağıya yalan ve çarpıtmadan ibaret olduğunu söyleyebilirsiniz.
* Bir insanın mobing'e uğraması, haksız fesih ile işten çıkarılması gibi durumlar gerçekten kötü. Ancak bu kadar iş hukuku sürecini bilen biri neden mobing'den dava açmamış? Bu noktayı hiç anlayamadım.
* Yazar tüm süreci kendi perspektifinden anlatıyor ve kerameti kendinden menkul bilgilerden yararlanıyor.
* "Fikir göt gibidir ve herkeste bulunur" şeklinde güzel bir söz vardır ve reklamcılar sık sık kullanır. Bahsettiği fikir hırsızlığı meselesinin doğruluğundan pek emin değilim. Böyle bir fikir aynı anda birçok yazarın aklına gelebilir.
* Hikayenin sonunda yazarında dediği gibi en çok etkilenen kişilerden biri hiçbir günahı olmayan (bkz: Cem Batu).
* Arkadaş kendini old boy zannediyor. İntikam için yaşamak ve sürekli kafada kurmak vs. bunlar gerçekten hastalıklı ve insanı içten içe tüketen süreçler.
* Reklam sektörüne bugüne kadar çok zeki insanlar girdi ve gelecekte de girmeye devam edecekler. Bu metnin sahibi gibi küçük bir azınlık ise kendini çok zeki zannediyor. Kendini çok zeki zannedenler, genellikle kendilerine sürekli haksızlık yapıldığı gibi hislere kapılabiliyor.
Edit: Bu başlığı açtıktan sonra bir grup geri zekalı tarafından Medium içeriğini yazan kişi olduğum iddia edildi. Bununla da kalmayıp Twitter hesabıma kadar bulup yaşayan akrabalarımdan başlayıp Adem ve Havva'ya kadar küfür yedim.
Olayın tam nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum.
Arkadaşımızın yazısına buradan ulaşabilirsiniz.
Arkadaşımın hayatı zorlaştı çünkü artık iş bulamayabilir. Bu saatten sonra herhangi bir kurumsal şirket ya da reklam ajansı ona iş vermez. Çünkü bir ajansın batmasına ve işten çıkarmalara neden olduğunu iddia ediyor. Sonuç olarak birçok insan işsiz kaldı. İki reklamcıyla kavgaya tutuşmak bir şey, dünyanın en büyük ajanslarından birini ve yüzlerce reklamcıyı karşına almak bambaşka bir şey.
Genel değerlendirmem şöyle:
* Hikayede bazı tutarsızlıklar var. Yazar oldukça manipülatif bir dilden yararlanıyor. Bir yalan yaratıyorsanız, doğrularla desteklemeniz gerekir. Bu nedenle bu metnin baştan aşağıya yalan ve çarpıtmadan ibaret olduğunu söyleyebilirsiniz.
* Bir insanın mobing'e uğraması, haksız fesih ile işten çıkarılması gibi durumlar gerçekten kötü. Ancak bu kadar iş hukuku sürecini bilen biri neden mobing'den dava açmamış? Bu noktayı hiç anlayamadım.
* Yazar tüm süreci kendi perspektifinden anlatıyor ve kerameti kendinden menkul bilgilerden yararlanıyor.
* "Fikir göt gibidir ve herkeste bulunur" şeklinde güzel bir söz vardır ve reklamcılar sık sık kullanır. Bahsettiği fikir hırsızlığı meselesinin doğruluğundan pek emin değilim. Böyle bir fikir aynı anda birçok yazarın aklına gelebilir.
* Hikayenin sonunda yazarında dediği gibi en çok etkilenen kişilerden biri hiçbir günahı olmayan (bkz: Cem Batu).
* Arkadaş kendini old boy zannediyor. İntikam için yaşamak ve sürekli kafada kurmak vs. bunlar gerçekten hastalıklı ve insanı içten içe tüketen süreçler.
* Reklam sektörüne bugüne kadar çok zeki insanlar girdi ve gelecekte de girmeye devam edecekler. Bu metnin sahibi gibi küçük bir azınlık ise kendini çok zeki zannediyor. Kendini çok zeki zannedenler, genellikle kendilerine sürekli haksızlık yapıldığı gibi hislere kapılabiliyor.
Edit: Bu başlığı açtıktan sonra bir grup geri zekalı tarafından Medium içeriğini yazan kişi olduğum iddia edildi. Bununla da kalmayıp Twitter hesabıma kadar bulup yaşayan akrabalarımdan başlayıp Adem ve Havva'ya kadar küfür yedim.
