Öncelikle burda kınayanların yüzde 90'ı "kaynananla aynı evde yaşar mısın?" sorusuna "ne münasebet" diyecektir. İki yüzlü olmaya gerek yok, baştan anlaşalım. Ayrıca her yaşlıya acıyacak halimiz yok. Bugünün "orrospu çocukları", yarının yaşlıları olacak. Dünün orospu çocuklarından da bugünün yaşlıları arasında var. Ben de bir anneanne var örneğin, verdiği zararın yıktığı yuvanın, harcadığı insanın haddi hesabı yok..Hasetle, kötülükle yoğrulmuş hamuru. İlerde şu an yanında olanlar da dayanamayıp terk ederse, o da tanımayan insanların acımasına maruz kalacak mesela. "Vay hayırsız torunlar, evlatlar, kadıncağıza bakmamışlar" denecek. Ya da bir başka örnek, babam. Yani bu insanlar sırf yaşlanacak diye saygıyı hak etmeyecekler. En azından tanıyanlar tarafından.. Hadi herşeyi geçtim, kaçınız bir evde 100 yaşında yaşlıyla yaşadı? Benim çok yakın aile dostum yapıyor bunu sağolsunlar. Evet kadın da dünya tatlısıymış fakat evde resmen bir ceset var 7/24. Kafa gitmiş. Alzheimer, demans, kısmi felç, yok yok. Yaşlılık bile tadında güzel. 80'i geçmemek lazım. Çok uzun ömür de, hayatın o insana verdiği bir imtihan, bir zorluk, bir kader. Başına gelen çekecek.