Olay Adana'da. 23 yaşındaki bir hemşire scooter kullanıyordu. Şerit değiştirdi. Arkadan gelen bir araç hızla çarptı. Genç hemşire ağır yaralandı. Vücudunda çok sayıda kemik kırığı var. Kazayı atlatabilir belki ama bundan sonraki hayatı zor geçecek. Bu kaza kaçıncı kaza bilmiyorum artık saymıyorum. Bu işe dur diyecek biri var mı? Herkes gençlerin ölümünü mi izleyecek? Scooter'ların trafiğe çıkışını yasaklamak için daha kaç gencin ölmesi gerekiyor?
İki gün önce 23 yaşında bir genç kız İstanbul'un Şişli ilçesinde scooter kazasında hayatını kaybetti. Biz kız mı yoksa çarpan araba mı suçlu diye uzun uzun tartıştık. Şimdi Adana'daki olayda da o mu suçlu bu mu suçluyu tartışırken bir şeyi ıskalıyoruz. Martı şirketi ve yöneticileri bu tip olaylar karşısında ölü taklidi yapıyorlar. Sanki bu kazalarda hiçbir kusurları yokmuş gibi hareket ediyorlar. Bir taziyeyi bile gereksiz görüyorlar. Eğer sen bu işten bir çuval para kazanıyorsan külfetine de katlanacaksın.
Mesela bu tip kazalar için özel sağlık sigortası var mı? Martı tedavi masraflarını karşılıyor mu? Ölüm halinde kullanıcılara tazminat veriyor mu? Bildiğim kadarıyla hayır.
Ne güzel iş... Çoluk çocuğun sırtından para kazan... Başlarına bir şey gelince de ölü taklidi yap... Ondan sonra da "başarı hikayesi" PR'ı yap. Yemişim böyle başarı hikayesini.
"Araba markaları ölüm halinde tazminat veriyor mu?" yazan süper zekalara da buradan cevap vereyim. Arabanın zorunlu trafik sigortası ve kaskosunu yaptırıyorsunuz. Kaza anında da sigortanız hastane masraflarınızı karşılıyor.
Ben de size bir soru sorayım o halde 12 yaşındaki çocukların telefonlarına uygulamayı indirip bunları kullanması sizce normal mi?
Bakın bakalım Avrupa'da uygulamayı indirmek yeterli. Türkiye'de hiçbir denetim ve denetleme yok çünkü bunlar siyaseten de güçlü firmalar. Bildiğim 5 büyük scooter kiralama firması var. Hepsinin perde arkasındaki sahipleri de sıkı AKP'liler.
Demem o ki bu iş acilen denetim altına alınmaz; scooter'ların trafiğe çıkışı yasaklanmazsa er ya da geç siz de bu işin mağduru olacaksınız. Sonra "Ekşi'de bir yazar demişti" dersiniz.
İki gün önce 23 yaşında bir genç kız İstanbul'un Şişli ilçesinde scooter kazasında hayatını kaybetti. Biz kız mı yoksa çarpan araba mı suçlu diye uzun uzun tartıştık. Şimdi Adana'daki olayda da o mu suçlu bu mu suçluyu tartışırken bir şeyi ıskalıyoruz. Martı şirketi ve yöneticileri bu tip olaylar karşısında ölü taklidi yapıyorlar. Sanki bu kazalarda hiçbir kusurları yokmuş gibi hareket ediyorlar. Bir taziyeyi bile gereksiz görüyorlar. Eğer sen bu işten bir çuval para kazanıyorsan külfetine de katlanacaksın.
Mesela bu tip kazalar için özel sağlık sigortası var mı? Martı tedavi masraflarını karşılıyor mu? Ölüm halinde kullanıcılara tazminat veriyor mu? Bildiğim kadarıyla hayır.
Ne güzel iş... Çoluk çocuğun sırtından para kazan... Başlarına bir şey gelince de ölü taklidi yap... Ondan sonra da "başarı hikayesi" PR'ı yap. Yemişim böyle başarı hikayesini.
"Araba markaları ölüm halinde tazminat veriyor mu?" yazan süper zekalara da buradan cevap vereyim. Arabanın zorunlu trafik sigortası ve kaskosunu yaptırıyorsunuz. Kaza anında da sigortanız hastane masraflarınızı karşılıyor.
Ben de size bir soru sorayım o halde 12 yaşındaki çocukların telefonlarına uygulamayı indirip bunları kullanması sizce normal mi?
Bakın bakalım Avrupa'da uygulamayı indirmek yeterli. Türkiye'de hiçbir denetim ve denetleme yok çünkü bunlar siyaseten de güçlü firmalar. Bildiğim 5 büyük scooter kiralama firması var. Hepsinin perde arkasındaki sahipleri de sıkı AKP'liler.
Demem o ki bu iş acilen denetim altına alınmaz; scooter'ların trafiğe çıkışı yasaklanmazsa er ya da geç siz de bu işin mağduru olacaksınız. Sonra "Ekşi'de bir yazar demişti" dersiniz.