Çinlilerin sporun her alanına damga vurmak için ellerinden geleni yaptıklarını gösteren Olimpiyatlar. Çinliler, bir ihtimal kazanabilecekleri her alanda sporcularını uzun süren kamplarla hazırlıyorlar. Hatta bizim adımıza masa tenisinde yarışan genç, sevgilisiyle iki senedir hasretlik çekiyormuş ve kızı takıma bile seçmemişler, çocuk haliyle gel tezkere gel tadında beklemiş. Araya magazin haberi vermek adet oldu.. E tabi spor nihayetinde bünye meselesi, sabah namazını eda ettikten sonra yatsıya kadar koşsan dört sene sonra Usain Bolt, tüm insan ırkıyla beraber seni yine rencide eder.. Çinliler bu durumun farkında oldukları için, kazanmaları ihtimal dahilinde olmayan sporlara seyircilerini hazırlamışlar.. Arjantin-Brezilya yarı finalini izlerken bu durumu farketmek nasip oldu.. Takımlardan biri orta sahayı geçtiği zaman seyirciler hep bir ağızdan bağırmaya başlıyor. Ortada pozisyon falan yok. Daha çok İngiltere liginde gördüğümüz tepkilerin aynısı Pekin'de de gördük. Bizim on dokuz Mayıs gösterilerine benzer bir stadyum çalışması yapılmış.. Seksen bin kişi iki sene boyunca eğitilmiş, dev ekrandan Premier Lig maçları verilip aynılarının yapılması istenmiş.. Top ünlü oyunculara geldiği zaman ekstra bir gürültü istense de çinli işçilerin ustabaşısı; amirim tamam bağıralım ama bunların hepsi birbirine benziyor, deyince amir hak vermiş ve orta sahayı geçmek konusunda anlaşılmış.. Gol atan ülkenin de adının bağırılması direktifi verilmiş. Bir ara duyulan Arjantin seslerinin olduğu yere kamera yaklaşınca Arjantin formalı çekik gözlüler paranın hakkını vermek için yırtınıyordu.. Kamera Maradona'yı gösteriyor diye değil muhtemelen yanında oturan Çin Futbol Federasyonu başkanını gösterdiği için alkışlar yükseliyordu. İşçiler halinden memnun, bu işe başvuranların çoğu Adana-Pekin karpuz hattından istifa eden işçiler.. Abi iş yeri yemeği veriyordu ama ayakta dur dur bel fıtığı olduk burda sesimiz kısılıyor ama hiç değilse oturuyoruz diye belediye otobüsüne erken binen işçi kardeşlerinin hissiyatını tatmış oluyorlardı..