Türkiye'de otomobil, bir statü sembolü haline geldi. Ev ve araba sahibi olmak, gerçek anlamda bir yaşam gayesi gibi görülebiliyor. Ancak dünya genelinde trendler değişiyor. Ulaşım ve taşımacılık alanında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Otomobil satın almak, ev satın almaktan sonra dünyanın en kötü yatırımı olarak değerlendirilebilir.
Hayati boyunca 7-8 kez otomobil değiştirmiş orta sınıf bir aile, aslında parasını her seferinde sokakta atıyor. Alınan aracın değeri 4-5 yıl içinde yarı fiyatının altına iniyor. Her yıl araca bakım, sigorta, yakıt, park, vergi gibi binlerce lira masraf yapılıyor. Banka kredisiyle alınan araçlar da kredi maliyetlerini saymıyorum bile.
Tüm bu paraları biriktirdiyseniz ve bunları çeşitli yatırım araçlarına yatırdığınızı düşünün. Emeklilik yaşına geldiğinizde bankada birkaç yüz bin hatta bir milyon dolarınız olma şansı var. Peki nedir alternatifi? Yurt dışında yıllardır uygulanan leasing sistemleri oldukça başarılı. Tabi ki leasing bedava değil, mümkünse yapmayın. Ancak belirli durumlarda araç satın almaktan daha avantajlı.
Şehir içinde yaşıyorsanız toplu taşıma, tatile gideceksinizse araç kiralama gibi seçenekler var. Ayrıca şehir içi için elektrikli kay kay gibi mobil cihazların kullanımı giderek artıyor. Bu tarz yeni cihazları insanlar toplu taşıma ile kombine ederek kullanıyor. Buna ek olarak Uber çok yaygın kullanılan bir uygulama. Sadece Uber kullanarak yaşayan insanlar var. Ancak en önemlisi araç paylaşım sistemleri giderek yaygınlaşmaya başladı. Otomobili olanlar, otomobili evde yatacak yerine onu günlük veya haftalık olarak diğer kullanıcılara çok düşük ücret karşılığında kiralıyorlar. Sistem oldukça iyi çalışıyor. Bir anlamda Airbnb'nin otomobil modeli.
Dediğim gibi her ne kadar yurt dışında otomobil satışları azalsa da yeni ulaşım trendlerinin önümüzdeki yıllarda otomobil satın almanın önüne geçeceği aşikar.
Hayati boyunca 7-8 kez otomobil değiştirmiş orta sınıf bir aile, aslında parasını her seferinde sokakta atıyor. Alınan aracın değeri 4-5 yıl içinde yarı fiyatının altına iniyor. Her yıl araca bakım, sigorta, yakıt, park, vergi gibi binlerce lira masraf yapılıyor. Banka kredisiyle alınan araçlar da kredi maliyetlerini saymıyorum bile.
Tüm bu paraları biriktirdiyseniz ve bunları çeşitli yatırım araçlarına yatırdığınızı düşünün. Emeklilik yaşına geldiğinizde bankada birkaç yüz bin hatta bir milyon dolarınız olma şansı var. Peki nedir alternatifi? Yurt dışında yıllardır uygulanan leasing sistemleri oldukça başarılı. Tabi ki leasing bedava değil, mümkünse yapmayın. Ancak belirli durumlarda araç satın almaktan daha avantajlı.
Şehir içinde yaşıyorsanız toplu taşıma, tatile gideceksinizse araç kiralama gibi seçenekler var. Ayrıca şehir içi için elektrikli kay kay gibi mobil cihazların kullanımı giderek artıyor. Bu tarz yeni cihazları insanlar toplu taşıma ile kombine ederek kullanıyor. Buna ek olarak Uber çok yaygın kullanılan bir uygulama. Sadece Uber kullanarak yaşayan insanlar var. Ancak en önemlisi araç paylaşım sistemleri giderek yaygınlaşmaya başladı. Otomobili olanlar, otomobili evde yatacak yerine onu günlük veya haftalık olarak diğer kullanıcılara çok düşük ücret karşılığında kiralıyorlar. Sistem oldukça iyi çalışıyor. Bir anlamda Airbnb'nin otomobil modeli.
Dediğim gibi her ne kadar yurt dışında otomobil satışları azalsa da yeni ulaşım trendlerinin önümüzdeki yıllarda otomobil satın almanın önüne geçeceği aşikar.
