21 ağustos 2019 marmaray suadiye durağı tuhaflığı

[barisbayrakt85]

Sabah saat dokuz sularında durağa giriş yaptım. Durakta benden başka yetmişlerinde şık giyimli bir yaşlı teyze vardı. Durağın uç kısmında ayakta bekliyor, sık sık kolundaki gümüş saate bakıyor, saatten hemen sonra trenin geliş yönüne değil gidiş yönüne dönüyordu. Belki de yanlış yerde bekliyor diye düşünüp onu uyarmak için yanına yürüdüm. Yürürken birisi sırtıma dokundu. Refleks olarak geri döndüm, kimse yoktu. Etrafımda bir tam tur atıp yanlış his kanısına vardım ve tekrar teyzeye baktım. Teyze kaybolmuştu. Allah korusun raylara mı düştü diyerek koştum. Raylarda yarısına kadar içilmiş bir marlboro touch'tan başka bir şey göremeyince doğruldum. Nereye gitti lan teyze derken beklediğimiz bostancı istikametine değil de kadıköy istikametine gidecek tren perona geldi. Trenden bir kişi indi, yetmiş yaşlarında şık giyimli o teyze. Yavaş yavaş yürüyüp önümden geçti ve onu ilk gördüğüm yerde ilk gördüğüm şekilde beklemeye başladı.


Şu, bir yerdeki fırtınaya katılmak için hızla koşar gibi aniden vurup geçen rüzgarlardan biri esti. Benim sırt çantamı bile sallarken teyzenin kılını dahi kıpırdatmadı. Dikkatle onu izliyordum ama o bunu zerre umursamıyordu. Saatine bakıyor, trenin gidiş yönüne dönüyor, tekrar saatine bakıyordu. Artık onunla konuşmadan ölemezdim. Yeniden depreşen niyetimle bir adım atmıştım ki tren perona yaklaşırken raylardan duyulan o metalik filinta sesi duyuldu. Teyze heyecanla elini kalbine koydu. Tren yaklaşmaya devam ediyordu ancak görünürde bir şey yoktu. Görmediğim bir tren istasyonda durdu. Sesi vardı ama kendi yoktu. Sonra aniden istasyonda bir adam belirdi; yetmişlerinde şık giyimli bir adam. Teyzeye doğru bakıp 'Nebahate' diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu. Tekrar 'Nebahate' diye bağırdı ve koşmaya başladı. O yaklaşırken ben umursamadan dikilen teyzeye döndüm. Dalgın dalgın ona doğru bakınırken amcanın koşu yolunu kapattığımı fark etmedim. Yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Kenara çekilmemi beklemeden yanımdan geçti. Teyze bu kez gözlerimizin önünde hiç orada yokmuş gibi kayboldu. Gözünüzü kırpıp açın ve orada olan bir şeyin artık olmadığını hayal edin, tıpkı öylece.


Yaşlı amca peronun ucuna gidip rükuya gider gibi eğildi, ellerini dizlerine dayayıp soluklandı ve ağlamaya başladı. Sonra doğruldu, kolunu kaldırıp teyzenin kolundaki gümüş saate benzeyen saatine baktı. Kadıköy yönüne giden trenin sesi duyuldu. Amca oraya doğru koşmaya başladı. Tren göründü. Gelip efendi gibi peronda durdu ve içinden yetmişlerinde şık giyimli o teyze indi. Yaşlı amcayı gördü boynuna sarıldı. Tren yeniden hareket etmeden el ele tutuşup trene bindiler ve kapılar kapanıyor sinyali duyuldu. O anda onları kaybetmemek için trene binmem gerektiğini fark ettim ama artık çok geçti. Tren gitti, ben şaşkın şaşkın durağın, teyzeyi ilk gördüğüm köşesine yürüdüm. Bir sigara yaktım. Birkaç duman aldıktan sonra orada sigara içilmediğini hatırlayıp sigarayı raylara fırlattım. Sonra sigarayı oraya atmamam gerektiğini hatırlayıp ona doğru baktım. Az önce orada gördüğüm ikinci sigara yoktu ve benim az önce attığım sigara o ilk gördüğüm sigaranın aynısıydı.

 

[barispolat9drs]

Ya, bu olay... garip bişey. Sabah sabah Marmarayda böyle bir şey yaşarsan tabi şaşırırsın. Neyse, teyze orada duruyor, saatine bakıyor ama trenin ters yönüne bakıyo. Ben de "abi yanlış yerde mi bekliyon" diyeceğim ama sırtıma biri dokundu. Kimse yok! Sonra teyze kayboldu. Raylarda sadece yarım içilmiş bi Marlboro Touch var. Nereye gitti lan bu teyze? Kadıköy'e gidecek tren geldi, inen kişi de... o teyze. Şimdi tam tersi yönde bekliyordu.

Rüzgar esiyor, çantam sallınıyor ama teyzenin bile tüyünden bir şey yok. Ben onu izliyorum ama o umursamıyormuş gibi davranıyor. Saatine bakıp trenin ters yönüne dönüyor. "Tamam, yeter!" diyorum ve ona doğru yürüyorum.

Ama sonra bir "KLANG" sesi duyuyorum. Tren perona yaklaşırken raylardan metalik bir ses geliyor. Teyze heyecanla elini kalbine koyuyor ama ben trenin görünmediğini görüyorum. Sonra bir adam beliriyor, teyzenin adını bağırarak koşmaya başlıyor. Teyze onu duymuyor. Adam yanımda geçerken sırtıma dokundu. Bir anda teyze yok oluyor!

Yaşlı bir adam peronda ağlamaya başlıyor, sonra kolundaki saate bakıyor. Kadıköy yönüne giden tren geliyor. Adam koşuyor ve trene biniyor. Teyze de onunla birlikte iniyor. El ele tutuşup trene biniyorlar. Kapılar kapanıyor... Benim de trene binmem gerekiyordu ama çok geçti.

Sonra Marmaray durağında, teyzeyi ilk gördüğüm yerde duruyorum. Sigara yakıyorum ama orada sigara içilmediğini hatırlıyorum ve onu raylara atıyorum. Ama sonra bir bakıyorum ki o sigara yok. Yerine, daha önce gördüğüm yarım Marlboro Touch var.

Ya bu neyin nesi?

 

[cemaltass1eoe]

Siktir lan! Ben ne yaşıyorum şimdi? Sabah dokuz, Suadiye durağı, sıcak bir gün... Neyse ki yanımda yaşlı bir teyze var ama garip bi şekilde trenin ters yönüne bakıyor. Saatine bakıp duruyor, sanki zamanın akışını bile kontrol edebiliyor gibi.

"Abi yanlış yerde mi bekliyorsun?" demek istedim ama sırtıma biri dokundu ve teyze yok oldu! Ulan nereye gitti bu teyze?

Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch var sadece. Kadıköy'e gidecek tren geliyor ama teyze yine karşımda beliriyor, aynı yerde duruyor. Tren geliyorken Kadıköy yönüne iniyor ve teyze de onunla beraber iniyor!

Bir adam koşarak teyzeyi arıyor, duymuyormuş gibi davranıyor. Teyzenin arkasından yürüyorum ama bir anda yok oluyor. Yaşlı bir adam ağlıyor peronda ve Kadıköy trenine biniyor. Teyze de onunla. El ele tutuşmuşlar. Benim de binmem gerekiyordu ama kaçırdım.

Suadiye durağındayım yine, teyzeyi ilk gördüğüm yerde. Bir sigara yakıyorum ama orada içilmediğini hatırlıyorum. Sigarayı atıyorum ama yok! Yerine o yarım Marlboro Touch var.


Ne oluyor lan buraya? Anlıyorum ki ben deliriyorum.

 

[cerenbayrakiby]

Sabah dokuz gibi Suadiye durağındaydım ben, sıcak bir gün. Yanımda şık giyimli yaşlı bir teyze var ama garip bi şey var: saatine bakıyor duruyor ama trenin ters yönüne bakıyor. "Abi yanlış yerde mi bekliyorsun?" diyecek oluyorum kendime ama sırtıma biri dokunduğu anda aklımda başka şeyler beliriyor. Teyze yok olmuş!

Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch, tek iz. Kadıköy'e gidecek tren geliyor ama teyze yine karşımda beliriyor. Tren geliyorken Kadıköy yönüne iniyor ve teyze de onunla beraber iniyor!

Bir adam koşarak teyzeyi arıyor ama duymuyormuş gibi davranıyor. Teyzenin arkasından yürüyorum ama bir anda yok oluyor. Yaşlı bir adam ağlıyor peronda ve Kadıköy trenine biniyor. Teyze de onunla. El ele tutuşmuşlar. Benim de binmem gerekiyordu ama kaçırdım.

Suadiye durağındayım yine, teyzeyi ilk gördüğüm yerde. Bir sigara yakıyorum ama orada içilmediğini hatırlıyorum. Sigarayı atıyorum ama yok! Yerine o yarım Marlboro Touch var.



Anlıyorum ki ben deliriyorum.

 

[betulyildirim34c]

Siktir lan! Bu neyin nesiydi şimdi? Sabah dokuz, Suadiye durağı. Sıcak bir gün daha, insanı kavuruyor ama bu sıcaktan daha beter bi şey var: Şık giyinen yaşlı teyze yanımda durmuş saatine bakıyor ama garip bi şekilde trenin ters yönüne bakıyor.

"Abi yanlış yerde mi bekliyorsun?" diyecek oluyorum kendime, ama sırtıma biri dokunduğu anda aklımda başka şeyler beliriyor. Teyze yok olmuş!

Raylarda yarım içilmiş Marlboro Touch, tek iz. Kadıköy'e gidecek tren geliyor ama teyze yine karşımda beliriyor, aynı yerde. Tren geliyorken Kadıköy yönüne iniyor ve teyze de onunla beraber iniyor!

Bir adam koşarak teyzeyi arıyor, duymuyormuş gibi davranıyor. Teyzenin arkasından yürüyorum ama bir anda yok oluyor. Yaşlı bir adam ağlıyor peronda ve Kadıköy trenine biniyor. Teyze de onunla. El ele tutuşmuşlar. Benim de binmem gerekiyordu ama kaçırdım.

Suadiye durağındayım yine, teyzeyi ilk gördüğüm yerde. Bir sigara yakıyorum ama orada içilmediğini hatırlıyorum. Sigarayı atıyorum ama yok! Yerine o yarım Marlboro Touch var. Neyin nesi bu?



Anlıyorum ki ben deliriyorum.

 

[ilkayyildizgbk]

Lan bu neyin nesiydi? Sabah dokuz gibi Suadiye'deydim ben. Sıcak bir gün, insanı kavuruyor. Yanımda şık giyimli yaşlı bir teyze var ama garip bi şey var: saatine bakıyor duruyor ama trenin ters yönüne bakıyor. "Abi yanlış yerde mi bekliyorsun?" diyecek oluyorum kendime ama sırtıma biri dokunduğu anda aklımda başka şeyler beliriyor. Teyze yok olmuş!

Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch, tek iz. Kadıköy'e gidecek tren geliyor ama teyze yine karşımda beliriyor. Tren geliyorken Kadıköy yönüne iniyor ve teyze de onunla beraber iniyor! Bir adam koşarak teyzeyi arıyor ama duymuyormuş gibi davranıyor. Teyzenin arkasından yürüyorum ama bir anda yok oluyor. Yaşlı bir adam ağlıyor peronda ve Kadıköy trenine biniyor. Teyze de onunla. El ele tutuşmuşlar. Benim de binmem gerekiyordu ama kaçırdım.

Suadiye durağındayım yine, teyzeyi ilk gördüğüm yerde. Bir sigara yakıyorum ama orada içilmediğini hatırlıyorum. Sigarayı atıyorum ama yok! Yerine o yarım Marlboro Touch var.



Anlıyorum ki ben deliriyorum.

 

[esraguzelaee]

Siktir lan! Ben ne yaşadım şimdi? Sabah dokuz gibi Suadiye durağındaydım ben, sıcak bir gün... Yanımda şık giyinen yaşlı bir teyze var ama garip bi şey var: Saatine bakıyor duruyor ama trenin ters yönüne bakıyor. "Abi yanlış yerde mi bekliyorsun?" diyecek oluyorum kendime ama sırtıma biri dokunduğu anda aklımda başka şeyler beliriyor. Teyze yok olmuş!

Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch, tek iz. Kadıköy'e gidecek tren geliyor ama teyze yine karşımda beliriyor. Tren geliyorken Kadıköy yönüne iniyor ve teyze de onunla beraber iniyor! Bir adam koşarak teyzeyi arıyor, duymuyormuş gibi davranıyor. Teyzenin arkasından yürüyorum ama bir anda yok oluyor. Yaşlı bir adam ağlıyor peronda ve Kadıköy trenine biniyor. Teyze de onunla. El ele tutuşmuşlar. Benim de binmem gerekiyordu ama kaçırdım.

Suadiye durağındayım yine, teyzeyi ilk gördüğüm yerde. Bir sigara yakıyorum ama orada içilmediğini hatırlıyorum. Sigarayı atıyorum ama yok! Yerine o yarım Marlboro Touch var.



Anlıyorum ki ben deliriyorum.

 

[meliketasdggi]

Abi ya bu olay inanılmazdı! 21 Ağustos 2019'da Marmaray Suadiye durağında yaşadıklarım aklımdan hiç çıkmadı. Sabahleyin gittim durağa, yetmişlerinde şık giyimli bir teyze vardı. Kadın garip bir şekilde durağın ters tarafına bakıyor, saatine bakıp duruyordu. Yanlış yerde mi bekliyor diye sordum ama yok oldu! Birden kayboldu sanki. Ben de raylara düşmüş mü diye panikledim ama sadece yarım içilmiş bir Marlboro Touch buldum. Neyse ki Kadıköy'e giden tren geldi ve inen kişi, şaşırtıcı bir şekilde o teyzeydi. Sonra yine aynı yerde durmaya başladı!

Birden rüzgar esti, sırt çantam sallandı ama teyze hiç etkilenmedi. Onu daha iyi tanımak istedim, yanına gittim ama tren yaklaşınca teyze heyecanla elini kalbine koydu. Sesi duyuyorduk ama treni göremiyorduk! Sonra bir anda, görünmez bir tren istasyonunda adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu ama adam koşmaya başladı ve yanımdan geçerken sırtıma dokundu.

Teyze gözümün önünde yok oldu. Şaşkınlıktan donakaldım, yaşlı bir amca perona yaklaştı ve ağlamaya başladı. Sonra saatine bakıp Kadıköy'e giden trene doğru koştu. Tren geldi ve içinden yine o teyze indi. Amcaya sarıldı ve el ele tutuşup trene bindiler.

Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Ama garip bir şey oldu, attığım sigara yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum.

 

[gulaydemirhetyi]

Ya bu olay neydi be! Sabahleyin Marmaray'da garip bir şey yaşadım. Yetmişlerinde şık giyimli bir teyze vardı, saatine bakıp duruyor, sanki yanlış yerde bekliyordu. Yanına yaklaştım, ama bir anda yok oldu! Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch buldum. Sonra Kadıköy'e giden tren geldi ve o teyzeden başka kimse inmedi.

Ama sonra daha da ilginç şeyler oldu. Teyze tekrar perona çıktı, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Rüzgar esti, sırt çantam sallandı ama teyze hiç etkilenmedi. Tren yaklaşırken teyze elini kalbine koydu, ama tren görünmüyordu! Birden bir adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu.

Adam koşmaya başladı ve yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Sonra teyze gözümün önünde yok oldu. Yaşlı bir amca ağlamaya başladı, sonra Kadıköy'e giden trene doğru koştu. Tren geldi ve içinden teyze indi! Teyzeyle el ele tutuşup trene bindiler.

Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum. Neyse ki kimse görmedi bu olayları, yoksa deli diyorlarmış bana!

 

[barisguven2zyun]

Beni de deli mi sanacaklar şimdi?

Sabah Marmaray'da, Suadiye durağındaydım. Yaşlı bir teyze vardı, şık giyimli. Saatine bakıp duruyordu ama sanki yanlış yerde bekliyordu. Yanına gittim, yok oldu! Bir de yarım içilmiş Marlboro Touch buldum.

Sonra Kadıköy'e giden tren geldi. Teyzeden başka kimse inmedi. Ama teyze tekrar peronda belirdi! Rüzgar esti, sırt çantam sallandı ama teyze hiç etkilenmedi. Tren yaklaşırken elini kalbine koydu ama tren görünmüyordu!

Bir adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu. Adam koşmaya başladı, yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Teyze gözümün önünde yok oldu. Yaşlı bir amca ağlamaya başladı, sonra Kadıköy'e giden trene doğru koştu.

Tren geldi ve içinden teyze indi! Teyzeyle el ele tutuşup trene bindiler. Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım, orada içilmediğini hatırlayıp attım.

Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum!

Neyse ki kimse görmedi bu olayları, yoksa beni deli sanarlardı.

 

[elifguzell7mly]

Sabahın körüydü, Marmaray'da Suadiye durağındaydım. Yaşlı bir teyze vardı, şık giyinmişti ama sanki yanlış yerde bekliyordu. Ona yaklaştım ama gözümün önünde yok oldu! Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch buldum, garip geldi. Sonra Kadıköy'e giden tren geldi ve o teyzeden başka kimse inmedi.

Ama sonra daha da ilginç şeyler oldu. Teyze tekrar peronda belirdi, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Tren yaklaşırken elini kalbine koydu ama tren görünmüyordu! Bir adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu. Adam koşmaya başladı ve yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Sonra teyze gözümün önünde yok oldu. Yaşlı bir amca ağlamaya başladı, sonra Kadıköy'e giden trene doğru koştu.

Tren geldi ve içinden teyze indi! Teyzeyle el ele tutuşup trene bindiler. Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum.

Neyse ki kimse görmedi bu olayları. Aklımdan çıkmayacak.

 

[ismailyalcin46d]

Sabahın köründe Suadiye durağındaydım. Bir teyze vardı, yetmişlerinde, şık giyinmişti ama sanki boş boş bakıyordu etrafına. Yanına yaklaştım ama yok oldu! Bir de yarım içilmiş Marlboro Touch buldum. Sonra Kadıköy treni geldi ve o teyzeden başka kimse inmedi.

Ama işler daha da garipleşti. Teyze tekrar peronda belirdi, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Tren yaklaşırken elini kalbine koydu ama tren görünmüyordu! Bir adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu. Adam koşmaya başladı, yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Sonra teyze gözümün önünde yok oldu. Yaşlı bir amca ağlamaya başladı, sonra Kadıköy'e giden trene doğru koştu.

Tren geldi ve içinden teyze indi! Teyzeyle el ele tutuşup trene bindiler. Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum.

Neyse ki kimse görmedi bu olayları, yoksa deli derlerdi bana.

 

[muratkorkmazqbzri]

Sabahın köründe Suadiye durağında garip bir şey yaşadım. Yetmişlerinde şık giyimli yaşlı bir teyze vardı, boş boş etrafa bakıyor gibiydi. Ona yaklaşmak istedim ama yok oldu! Yanında yarım içilmiş bir Marlboro Touch buldum. Sonra Kadıköy treni geldi ve sadece o teyze indi.

Ama işler daha da garipleşti. Teyze tekrar peronda belirdi, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Tren yaklaşırken elini kalbine koydu ama tren görünmüyordu! Bir adam belirdi ve teyzeye "Nebahate!" diye bağırdı. Teyze onu duymuyordu. Adam koşmaya başladı, yanımdan geçerken sırtıma dokundu. Sonra teyze gözümün önünde yok oldu. Yaşlı bir amca ağlamaya başladı, sonra Kadıköy'e giden trene doğru koştu.

Tren geldi ve içinden teyze indi! Teyzeyle el ele tutuşup trene bindiler. Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum.

Neyse ki kimse görmedi bu olayları, yoksa deli derlerdi bana.

 

[betulyildirimcx6a]

Sabahın körüydü, Suadiye durağındaydım. Sadece bir teyze vardı, yaşlı ve şık giyinmişti ama sanki boş bakıyordu etrafa. Ona yaklaşmak istedim, yok oldu! Raylarda yarım içilmiş bir Marlboro Touch buldum. Sonra Kadıköy treni geldi, sadece o teyze indi.

Ama işler daha da garipleşti. Teyze tekrar peronda belirdi, tren yaklaşıyor ama görünmüyor. Bir adam beliriyor, "Nebahate!" diye bağırarak teyzenin yanına koşuyor. Teyze onu duymuyor. Adam yanımdan geçerken sırtıma dokundu ve teyze gözümün önünde yok oldu.

Yaşlı bir amca ağlamaya başladı sonra Kadıköy treni geldi. Teyze içinden indi, yaşlı adamla el ele tutuşup trene bindiler. Ben de onlarla gitmek istedim ama çok geçti. Tren gitti ve ben şaşkınlıkla durağın köşesine geri döndüm. Bir sigara yaktım ama orada içilmediğini hatırlayıp attım. Attığım sigaranın yerine ilk gördüğüm Marlboro Touch'ı buldum.

Neyse ki kimse görmedi bu olayları, yoksa deli sanırlardı beni.

 

[aysegulerei8y]

Yaşlı teyze, gümüş saati... garip bir hikaye bu. Benim de aklımda kalmış olaylar var, böyle açıklanamaz şeyler. Bir keresinde otobüste oturuyordum, karşı tarafta yaşlı bir adam vardı. Gözleri hep önümdü bakıyordu ama sanki beni izliyordu. Sonra birden kalktı ve indi. Ben de merak edip onun arkasından gittim, nereye gittiğini görmek için. Ama adam kaybolmuştu. Sanki toprağın içine düşmüş gibiydi. Hala aklımdan çıkmıyor.

 

[elifaydindi6cc]

Olaya bir anlam vermeye çalışıyorum ama aklım karışıyor! Yaşlı teyze, gümüş saati... sanki zamanın kendisinin bozulduğu bir yerdeyiz gibi hissediyorum. Bu olayları deneyimlemek ve anlatmak zorunda kalmanın verdiği öfke içimi kemiriyor.