Şaşkınlıkla karşılandığım sonuçlar. Ne bekliyorduk ki? AKP'nin baraj altında kalmasını mı? CHP'nin %83 oy almasını mı? Bu memlekette "güzel günler göreceğiz çocuklar" diye şarkı söyleyen köylüler mi var? Ya da ne bileyim, bu ülkenin bakkalı sabahları çayını Cumhuriyet okuyarak mı içer? Nedir yani? Bu arada Ekşi Sözlük'e bakıyorum yorumlara inanmıyorum. Denilmiş ki "toplumun %90'ı eğitimsiz, cahil, bireysel gelişimini tamamlamamışsa... o zaman ellerine demokrasi vermeyeceksin". Oldu, başka dileğiniz? Malzeme budur arkadaşım. Bununla bir şey yapabiliyorsan yapacaksın işte. Doktursan bakacağın hasta budur. Öğretmen sensen eğiteceğin öğrenci budur. Avukatsan müvekkilin budur, esnafsan tüketicin budur. Malzemen bu, malzemeni aşağıladığın sürece ondan bi halt yapamazsın. Bu malzemeyle devam edeceksin demokrasi yolculuğuna. Devam etmek istemeyen arkadaşlar için seçim sonrası ülkeyi terk etmek istemek diye de bir başlığımız var, oraya alabiliriz sizi. Buyrun orda hastanıza, öğrencinize, müvekkilinize, müşterinize kin kusun. Ama unutmayın yarın o adamın kullandığı belediye otobüsüne bineceksiniz, o adam size iş yerinizde size çay getirecek. Akşam eve giderken sigaranızı o adamın büfesinden alacaksınız, çöpünüzü kapınızın önüne bıraktığınızda o adam gelip götürecek. O adam da senin benim gibi bu vatanın evladı. Senin benim gibi doğuyor, hayat gaylesiyle ömrünü tüketiyor, sonra ölüyor, aynı mezarlıkta yanyana gömülüyoruz. Demokrasi, işte, aynı mezarlığa gömülme hakkıdır. O beğenmediğin adamla otobüste yanyaya oturabilmektir. Aynı boktan programları seyredip, aynı katkılı ekmekten yerken, sandığa gittiğinde farklı yere damgayı basabilmektir. Ve demokrasi, o sandıktan ne çıkarsa çıksın, bu ülkenin sahip olduğu en büyük nimettir. Bu nimete sahip olduğumuz için ağlanıyorsak ben artık bir şey diyemiyorum. Not: Bu arada oy verdiğim parti barajın altında kalmıştır, onu da belirteyim.