<a>26 Haziran 2021 Gazi Koşusu</a>
Real Runner’ı galibiyete taşıyabilecek tek engel, Gökhan Kocakaya’nın bekleme taktiği olabilir. Son dönemde aynı eküriye bekleme taktiği nedeniyle en az üç ya da dört grup koşusunu kaybettiren Kocakaya, sadece Gülhatmi ile başarılı olmuş gibi görünüyor. İlginç bir şekilde, etrafındakilerin sesi çıkmıyor ve kendi tercihlerine göre hareket ediyor. Yarış oldukça yoğun olacak ve Kurtel, sırf kendi aygırı olduğu için beş tane tay yazmış. Ancak, bu durumun yarış boyunca dezavantaj olduğunu belirtmek gerek. Koşuya dâhil olan 50-60 puanlı atlar ve kum pistte başarılı olan atların varlığı da soru işaretleri yaratıyor. Belki bu koşu için bir komisyon kurulmalı ve katılacak atları belirlemeli diye düşünüyorum ancak Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) içler acısı durumunu ve herkesin bağlı bulunduğu kişilere göre hareket ettiğini düşününce, sadece gülümsememe neden oluyor.
Mehmet Akif Ersoy’un Burgas’ı kazanırken gösterdiği performans etkileyici olsa da, rakiplerinin zayıf olması ve Anadolu Aslanı’nın yanlış bir yarış stratejisi izlemesi, net bir değerlendirme yapmayı zorlaştırıyor. Ayrıca, paragöz sahiplerin etkisiyle yıpranmış bir tay olan Burgas'ın, rakip bulmakta zorlandığı görülüyor. Diğer taylar arasında Megaloman, Mamba Forever, Gülüm Osman ve Fiero Mio gibi kaliteli isimler yer alsa da, ya hazır değiller ya da ciddi şekilde yıpranmış durumdalar. Özellikle Gülüm Osman, bir dönem at düşmanı Hışman Çizik tarafından yıpratılmış durumda. Bu tayın yine ona verilmiş olması ise şaşırtıcı. Sözde 100 yıllık bir ekürinin soyundan gelen bu taylar, yakın zamanda Kingsman gibi bir atı da hızla yıpratmışlardı ve halen ona binmeye devam ediyorlar. Bu durum, ekürinin ciddi anlamda gerilemesine yol açmış gibi görünüyor.
Türk atçılığının çöküşüne sebep olan isimler, Serdar Adalı ve yanındaki Atahan Zilcioğlu gibi isimler olarak karşımıza çıkıyor. Koltuklarını korumak adına ikramiyeleri sürekli arttıran bu isimler, artık herkesi her hafta koşmaya teşvik ediyor. Zilcioğlu'nun TJK TV’de yorum yapmasının yanı sıra, sahada artık sağlam bir at kalmadı. Handikap atların bile grup koşuları kazanması, performansların ne kadar dengesiz olduğunu gösteriyor. Sahaya kalite gelmesi ve sadece hobi olarak atçılık yapan ekürilerin kalması için ikramiyelerin azaltılması gerektiğini düşünüyorum. Eskiden kaliteli ekürilerden birer birer kaçış yaşanırken, paragöz sahiplerin yarışlara hakim olması endişe verici bir boyuta ulaştı. Bir atın bir ay ara vermesinin millet tarafından büyük bir şaşkınlıkla karşılanmasının sebebi de bu durum. Herkesin birbirini geçmeye, sakatlamaya çalıştığı bir ortamda, bir kaza kaçınılmaz gibi görünüyor. TJK'nın adam kayırma ve yanlı davranma politikaları, hâlâ ceza almamış olmasından dolayı, ne kadar doğru işler yaptığı konusunda da şüpheler oluşturuyor. Bakalım, bu durumun sonucunda kendileriyle gurur duyabilecekler mi?
Real Runner’ı galibiyete taşıyabilecek tek engel, Gökhan Kocakaya’nın bekleme taktiği olabilir. Son dönemde aynı eküriye bekleme taktiği nedeniyle en az üç ya da dört grup koşusunu kaybettiren Kocakaya, sadece Gülhatmi ile başarılı olmuş gibi görünüyor. İlginç bir şekilde, etrafındakilerin sesi çıkmıyor ve kendi tercihlerine göre hareket ediyor. Yarış oldukça yoğun olacak ve Kurtel, sırf kendi aygırı olduğu için beş tane tay yazmış. Ancak, bu durumun yarış boyunca dezavantaj olduğunu belirtmek gerek. Koşuya dâhil olan 50-60 puanlı atlar ve kum pistte başarılı olan atların varlığı da soru işaretleri yaratıyor. Belki bu koşu için bir komisyon kurulmalı ve katılacak atları belirlemeli diye düşünüyorum ancak Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) içler acısı durumunu ve herkesin bağlı bulunduğu kişilere göre hareket ettiğini düşününce, sadece gülümsememe neden oluyor.
Mehmet Akif Ersoy’un Burgas’ı kazanırken gösterdiği performans etkileyici olsa da, rakiplerinin zayıf olması ve Anadolu Aslanı’nın yanlış bir yarış stratejisi izlemesi, net bir değerlendirme yapmayı zorlaştırıyor. Ayrıca, paragöz sahiplerin etkisiyle yıpranmış bir tay olan Burgas'ın, rakip bulmakta zorlandığı görülüyor. Diğer taylar arasında Megaloman, Mamba Forever, Gülüm Osman ve Fiero Mio gibi kaliteli isimler yer alsa da, ya hazır değiller ya da ciddi şekilde yıpranmış durumdalar. Özellikle Gülüm Osman, bir dönem at düşmanı Hışman Çizik tarafından yıpratılmış durumda. Bu tayın yine ona verilmiş olması ise şaşırtıcı. Sözde 100 yıllık bir ekürinin soyundan gelen bu taylar, yakın zamanda Kingsman gibi bir atı da hızla yıpratmışlardı ve halen ona binmeye devam ediyorlar. Bu durum, ekürinin ciddi anlamda gerilemesine yol açmış gibi görünüyor.
Türk atçılığının çöküşüne sebep olan isimler, Serdar Adalı ve yanındaki Atahan Zilcioğlu gibi isimler olarak karşımıza çıkıyor. Koltuklarını korumak adına ikramiyeleri sürekli arttıran bu isimler, artık herkesi her hafta koşmaya teşvik ediyor. Zilcioğlu'nun TJK TV’de yorum yapmasının yanı sıra, sahada artık sağlam bir at kalmadı. Handikap atların bile grup koşuları kazanması, performansların ne kadar dengesiz olduğunu gösteriyor. Sahaya kalite gelmesi ve sadece hobi olarak atçılık yapan ekürilerin kalması için ikramiyelerin azaltılması gerektiğini düşünüyorum. Eskiden kaliteli ekürilerden birer birer kaçış yaşanırken, paragöz sahiplerin yarışlara hakim olması endişe verici bir boyuta ulaştı. Bir atın bir ay ara vermesinin millet tarafından büyük bir şaşkınlıkla karşılanmasının sebebi de bu durum. Herkesin birbirini geçmeye, sakatlamaya çalıştığı bir ortamda, bir kaza kaçınılmaz gibi görünüyor. TJK'nın adam kayırma ve yanlı davranma politikaları, hâlâ ceza almamış olmasından dolayı, ne kadar doğru işler yaptığı konusunda da şüpheler oluşturuyor. Bakalım, bu durumun sonucunda kendileriyle gurur duyabilecekler mi?
