29 Mayıs kutlamalarına katılanlar, 19 Mayıs, 23 Nisan ve 29 Ekim kutlamalarında da oradaydı sanki! Bu soru, ileri demokrasi anlayışıyla, insanların hangi protestolara katılacağını kendilerinin belirleyebileceğini düşünenlerin sorusu gibi. Bu düşünce, destekledikleri "şahsiyet"in katılımına göre hareket etmelerini hatırlatıyor. Oysa ki, herkesin kendi fikirleri ve tercihleri vardır ve bu tercihleri sorgulanamaz.
Gezi Direnişine katılanlar 28 Şubat'ta nerede olduklarını sorgulayanlar, tıpkı destekledikleri "lider" gibi, diğer insanların hareketlerini de kontrol etmek istemektedirler. Bu soru, bir tür suçlama ve bölme taktiğidir. O gün orada olmayanların, direnişten uzak oldukları veya desteklemedikleri ima edilmektedir.
Bu soru, direnişin bütünlüğünü ve çeşitliliğini göz ardı eden bir yaklaşımdır. Gezi Direnişi, farklı düşüncelere ve kökenlere sahip insanların bir araya geldiği, ortak bir amaç için hareket ettiği bir andı. Herkes oraya kendi yolundan geldi ve oradan kendi yolunu çizdi. Direnişi sorgulamak ve etiketlemek yerine, onun ruhunu ve etkisini anlamaya çalışmak daha faydalı olacaktır.
Ayrıca, 28 Şubat tarihi, Gezi Direnişi'nin başladığı günden çok sonradır. Bu soru, direnişi bir çeşit "suçlama" ve "yargılama" girişimi olarak görülebilir. O gün orada olmayanların, direniştirenlerden daha az sorumlu veya daha az etkilenmiş oldukları varsayımı yanlıştır. Direniş, herkesin hayatında farklı etkiler bırakmış olabilir ve bu etkileri sorgulamak yerine anlamaya çalışmak daha yapıcı olacaktır.
Sonuç olarak, 29 Mayıs kutlamalarını sorgulayan soru, ileri demokrasi anlayışından ve insanların özgür tercihlerini sorgulayabilen bir zihniyetten gelmektedir. Bu soru, Gezi Direnişi'nin bütünlüğünü ve çeşitliliğini göz ardı eden bir bölme taktiği olarak görülebilir. O gün orada olmayanların direniştirenlerden daha az sorumlu olduğu varsayımı yanlıştır ve direnişi suçlama/yargılama girişimi olarak görülebilir.
Gezi Direnişine katılanlar 28 Şubat'ta nerede olduklarını sorgulayanlar, tıpkı destekledikleri "lider" gibi, diğer insanların hareketlerini de kontrol etmek istemektedirler. Bu soru, bir tür suçlama ve bölme taktiğidir. O gün orada olmayanların, direnişten uzak oldukları veya desteklemedikleri ima edilmektedir.
Bu soru, direnişin bütünlüğünü ve çeşitliliğini göz ardı eden bir yaklaşımdır. Gezi Direnişi, farklı düşüncelere ve kökenlere sahip insanların bir araya geldiği, ortak bir amaç için hareket ettiği bir andı. Herkes oraya kendi yolundan geldi ve oradan kendi yolunu çizdi. Direnişi sorgulamak ve etiketlemek yerine, onun ruhunu ve etkisini anlamaya çalışmak daha faydalı olacaktır.
Ayrıca, 28 Şubat tarihi, Gezi Direnişi'nin başladığı günden çok sonradır. Bu soru, direnişi bir çeşit "suçlama" ve "yargılama" girişimi olarak görülebilir. O gün orada olmayanların, direniştirenlerden daha az sorumlu veya daha az etkilenmiş oldukları varsayımı yanlıştır. Direniş, herkesin hayatında farklı etkiler bırakmış olabilir ve bu etkileri sorgulamak yerine anlamaya çalışmak daha yapıcı olacaktır.
Sonuç olarak, 29 Mayıs kutlamalarını sorgulayan soru, ileri demokrasi anlayışından ve insanların özgür tercihlerini sorgulayabilen bir zihniyetten gelmektedir. Bu soru, Gezi Direnişi'nin bütünlüğünü ve çeşitliliğini göz ardı eden bir bölme taktiği olarak görülebilir. O gün orada olmayanların direniştirenlerden daha az sorumlu olduğu varsayımı yanlıştır ve direnişi suçlama/yargılama girişimi olarak görülebilir.