Oğlumla bir gün Bluey'i izliyorduk. Bir bölümde, ailesiyle birlikte kamp yapmaya giden Bluey, orada Jean Luc adında (aynı dili bile konuşamadığı) bir arkadaş ediniyor. Zaman geçtikçe, bir sabah uyandığında Jean Luc'un ve ailesinin kamp alanından ayrıldığını fark ediyor ve büyük bir üzüntü yaşıyor. Akşamında annesiyle aralarında geçen diyalogda, annesi Bluey'e şöyle diyor: “Hayatımıza giren bazı insanlar bir gün ayrılırlar. Önemli olan onlarla paylaştığımız güzel anıları hatırlamak ve değerli olduklarını kabul etmektir.” 30 yaşından sonra öğrendiğim gerçeklerden biri de bu oldu ve bunu bir çizgi filmden öğrendim. Hayatımıza bazen arkadaşlar, sevgililer, eşler ya da sadece iş arkadaşları girer ve sonra giderler. Onlarla yaşadığımız anıları, iyi veya kötü, paylaşmamızın ardından bir gün ayrılmaları ve hayatın farklı yönlerine doğru ilerlemeleri son derece normal bir şeydir. Bu gerçeği sorgulamadan kabullenmek ve anlayışla yaşamak, insanların hayatımızdan çıkıp gitmesinin doğal bir süreç olduğunu kabul etmek demektir. Bu gerçeği oldukça geç öğrendim, ancak şimdi biliyorum: insanlar giderler. Ve gittiklerinde, geride iyi veya kötü anılar bırakırlar. Hayatın akışı işte böyledir, bu da yaşamın basit gerçeklerinden biridir.