28 şampiyonlukla Türkiye'nin en fazla şampiyon olan takımı olan Fenerbahçe, henüz lig şampiyonluğu bulunmayan Çekya temsilcisi 1. FC Slovácko'yu ağırlayacak. Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk maçı, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda saat 20.00'de başlayacak ve Exxen platformundan canlı olarak yayınlanacak. Maçın rövanşı ise 11 Ağustos 2022 tarihinde Çekya'nın Uherské Hradiště şehrindeki 8.121 kapasiteli Mestsky Fotbalovy Stadion Miroslav Valenty'de oynanacak. O maç da yine 20.00'de başlayacak.
Fenerbahçe'nin maç öncesi geniş kadrosu şu şekilde:
* Altay Bayındır (Türkiye - 24)
* Osman Ertuğrul Çetin (Türkiye - 19)
* Gustavo Henrique Vernes (Brezilya - 29)
* Luan Peres Petroni (Brezilya - 28)
* Paulo Mauricio Lemos Merladett (Uruguay - 26)
* Szalai Attila Árpád (Macaristan - 24)
* Bright Osayi-Samuel (Nijerya, İngiltere - 24)
* Filip Novák (Çekya - 32)
* Burak Kapacak (Türkiye - 22)
* Ferdi Erener Kadıoğlu (Türkiye, Hollanda - 22)
* Willian Souza Arão da Silva (Brezilya - 29)
* Miha Zajc (Slovenya - 28)
* Mert Hakan Yandaş (Türkiye - 27)
* Lincoln Henrique Oliveira dos Santos (Brezilya - 23)
* Miguel Crespo da Silva (Portekiz, Fransa - 25)
* Arda Güler (Türkiye - 17)
* Diego Martín Rossi Marachlian (Uruguay, İtalya - 24)
* Emre Mor (Türkiye, Danimarka - 24)
* Armindo Tué Na Bangna (Portekiz, Gine-Bissau - 27)
* Muhammed Gümüşkaya (Türkiye - 21)
* Enner Remberto Valencia Lastra (Ekvador - 32)
* Serdar Dursun (Türkiye, Almanya - 30)
* Joshua Christian Kojo King (Norveç - 30)
* Mërgim Berisha (Almanya - 24)
Dinamo Kiev turu çok trajedik sonlandı. İlk maçta rakibin isabetli şutu bile yoktu ancak biz önümüze gelen fırsatları değerlendiremedik. İkinci maçta bir golümüz verilmedi, bir penaltımız kaçtı, erken bir dakikada eksik kaldık, takımın pili bitti, değişiklikler tutmadı, rakip iki kere gelip iki gol attı. Elenmek mesele değil de sarsıcı bir elenme oldu. Üstüne Putin tezahüratı mevzusu iyice yıprattı. Şampiyonlar Ligi günümüzde Türk takımları için gerçekçi bir hedef değil. Burası açık. Ama en azından gruplara kalıp hem o hasreti gidermek hem maddi gelir elde etmek çok güzel olacaktı. Oradan 3. olarak Avrupa Ligi'ne gidersek de bal kaymak olacaktı. Oldu mu? Yapacak bir şey yok. Şimdi silkinip önümüze bakma zamanı. Bu takım Avrupa Ligi'nde çok iyi noktalara kadar ilerleyebilir. Bu turu iyi bir oyunla geçip taraftarı tekrar kendine getirmek, ölü toprağı atmak gerek. Sonrası güzel olacaktır.
Maalesef yönetime güvenemiyoruz hâlâ. Geçen sezonu iyi bitirmiş olan takıma birkaç iyi takviye yapıp devam etmek yerine takımı baştan yapma yolunu seçtiler. İnşallah bu transferler Jorge Jesus'un isteği doğrultusunda yapılıyordur ve inşallah onun bir bildiği vardır demekten başka bir çaremiz yok. Ama şu durumun kimseyi mutlu ettiğini sanmıyorum. İnşallah sahadaki yansıması olumlu olur. Ne diyelim...Kadıköy'de sezonun ikinci maçını oynayacağız. Sezonu mağlubiyetle açmak iyi olmadı ama buna da alıştık artık. Zamanında senelerce iç sahada mağlubiyet görmeyen, ezeli rakiplerinin hepsine karşı uzun seriler yapan takım yok artık. Ali Koç döneminde hepsini kaybettik bunların. Bunda kulübün kötü yönetilmesi, sahadaki takımın kötü olması kadar taraftarın da rolü var maalesef. Evet kombineler anında tükeniyor ama gelen taraftarda ruh yok. Saçma sapan hüzünlü besteler, dört farklı tribünden dört ayrı melodi, takım geriye düşünce başlayan yuhalamalar... Ha eskisi gibi olmayacak. Orası belli. Çünkü akıllı telefon diye bir gerçek var hayatımızda. İnsanlar kendi hayatına eskisi kadar konsantre değil ki maça eskisi gibi konsantre olsunlar. Sahadan çok elindeki ekrana bakıyor herkes. Bunu değiştirmek kolay değil. Ama şöyle bir şey var ki rakipler stadyum konusunda atılım yapmışken, üç rakip de son 11 yılda yeni stada geçmişken Fenerbahçe bu konuda geride kaldı. 11 sene önce açık ara farkla en modern, en yüksek kapasiteli stat Fenerbahçe'deyken iki anlamda da geriye düşüldü. Ayrıca rakiplerdeki bu değişikliklerin sahadaki yansımaları da görüldü. Galatasaray yeni stada geçtikten sonra 10 sezonda 5, Beşiktaş yeni stada geçtikten sonra 6 sezonda 4 kez şampiyon oldu. Trabzonspor yeni stada geçtikten 5 sezon sonra 38 yıllık şampiyonluk hasretini giderdi. Kısacası bu değişiklikler sahaya olumlu yansıdı. Fenerbahçe'nin yeni bir stada ihtiyacı yok şu an. Ama mevcut stadın bir yenilemeye ihtiyacı var. Bununla ilgili tavsiyelerimin bir kısmını derlediğim #135277492 numaralı entry'ye bakabilir ilgi duyanlar. Geçtiğimiz hafta da şunları (#140466369) yazmıştım. Yine benim yazdıklarımı okuyup kendi aklındakileri belirtmek isteyen arkadaşlar bunları stadın başlığına aktarırsa daha güzel olur diye düşünüyorum. Bunları bir şekilde yukarıdakilerin görmesinin ihtimalini de artırmış oluruz.
Bu arada maalesef gitmem gereken bir düğün dolayısıyla maçı izleyemeyeceğim. İlla maç günlerine denk gelir bu düğünler. Hiç şaşmaz.
Fenerbahçe'nin maç öncesi geniş kadrosu şu şekilde:
* Altay Bayındır (Türkiye - 24)
* Osman Ertuğrul Çetin (Türkiye - 19)
* Gustavo Henrique Vernes (Brezilya - 29)
* Luan Peres Petroni (Brezilya - 28)
* Paulo Mauricio Lemos Merladett (Uruguay - 26)
* Szalai Attila Árpád (Macaristan - 24)
* Bright Osayi-Samuel (Nijerya, İngiltere - 24)
* Filip Novák (Çekya - 32)
* Burak Kapacak (Türkiye - 22)
* Ferdi Erener Kadıoğlu (Türkiye, Hollanda - 22)
* Willian Souza Arão da Silva (Brezilya - 29)
* Miha Zajc (Slovenya - 28)
* Mert Hakan Yandaş (Türkiye - 27)
* Lincoln Henrique Oliveira dos Santos (Brezilya - 23)
* Miguel Crespo da Silva (Portekiz, Fransa - 25)
* Arda Güler (Türkiye - 17)
* Diego Martín Rossi Marachlian (Uruguay, İtalya - 24)
* Emre Mor (Türkiye, Danimarka - 24)
* Armindo Tué Na Bangna (Portekiz, Gine-Bissau - 27)
* Muhammed Gümüşkaya (Türkiye - 21)
* Enner Remberto Valencia Lastra (Ekvador - 32)
* Serdar Dursun (Türkiye, Almanya - 30)
* Joshua Christian Kojo King (Norveç - 30)
* Mërgim Berisha (Almanya - 24)
Dinamo Kiev turu çok trajedik sonlandı. İlk maçta rakibin isabetli şutu bile yoktu ancak biz önümüze gelen fırsatları değerlendiremedik. İkinci maçta bir golümüz verilmedi, bir penaltımız kaçtı, erken bir dakikada eksik kaldık, takımın pili bitti, değişiklikler tutmadı, rakip iki kere gelip iki gol attı. Elenmek mesele değil de sarsıcı bir elenme oldu. Üstüne Putin tezahüratı mevzusu iyice yıprattı. Şampiyonlar Ligi günümüzde Türk takımları için gerçekçi bir hedef değil. Burası açık. Ama en azından gruplara kalıp hem o hasreti gidermek hem maddi gelir elde etmek çok güzel olacaktı. Oradan 3. olarak Avrupa Ligi'ne gidersek de bal kaymak olacaktı. Oldu mu? Yapacak bir şey yok. Şimdi silkinip önümüze bakma zamanı. Bu takım Avrupa Ligi'nde çok iyi noktalara kadar ilerleyebilir. Bu turu iyi bir oyunla geçip taraftarı tekrar kendine getirmek, ölü toprağı atmak gerek. Sonrası güzel olacaktır.
Maalesef yönetime güvenemiyoruz hâlâ. Geçen sezonu iyi bitirmiş olan takıma birkaç iyi takviye yapıp devam etmek yerine takımı baştan yapma yolunu seçtiler. İnşallah bu transferler Jorge Jesus'un isteği doğrultusunda yapılıyordur ve inşallah onun bir bildiği vardır demekten başka bir çaremiz yok. Ama şu durumun kimseyi mutlu ettiğini sanmıyorum. İnşallah sahadaki yansıması olumlu olur. Ne diyelim...Kadıköy'de sezonun ikinci maçını oynayacağız. Sezonu mağlubiyetle açmak iyi olmadı ama buna da alıştık artık. Zamanında senelerce iç sahada mağlubiyet görmeyen, ezeli rakiplerinin hepsine karşı uzun seriler yapan takım yok artık. Ali Koç döneminde hepsini kaybettik bunların. Bunda kulübün kötü yönetilmesi, sahadaki takımın kötü olması kadar taraftarın da rolü var maalesef. Evet kombineler anında tükeniyor ama gelen taraftarda ruh yok. Saçma sapan hüzünlü besteler, dört farklı tribünden dört ayrı melodi, takım geriye düşünce başlayan yuhalamalar... Ha eskisi gibi olmayacak. Orası belli. Çünkü akıllı telefon diye bir gerçek var hayatımızda. İnsanlar kendi hayatına eskisi kadar konsantre değil ki maça eskisi gibi konsantre olsunlar. Sahadan çok elindeki ekrana bakıyor herkes. Bunu değiştirmek kolay değil. Ama şöyle bir şey var ki rakipler stadyum konusunda atılım yapmışken, üç rakip de son 11 yılda yeni stada geçmişken Fenerbahçe bu konuda geride kaldı. 11 sene önce açık ara farkla en modern, en yüksek kapasiteli stat Fenerbahçe'deyken iki anlamda da geriye düşüldü. Ayrıca rakiplerdeki bu değişikliklerin sahadaki yansımaları da görüldü. Galatasaray yeni stada geçtikten sonra 10 sezonda 5, Beşiktaş yeni stada geçtikten sonra 6 sezonda 4 kez şampiyon oldu. Trabzonspor yeni stada geçtikten 5 sezon sonra 38 yıllık şampiyonluk hasretini giderdi. Kısacası bu değişiklikler sahaya olumlu yansıdı. Fenerbahçe'nin yeni bir stada ihtiyacı yok şu an. Ama mevcut stadın bir yenilemeye ihtiyacı var. Bununla ilgili tavsiyelerimin bir kısmını derlediğim #135277492 numaralı entry'ye bakabilir ilgi duyanlar. Geçtiğimiz hafta da şunları (#140466369) yazmıştım. Yine benim yazdıklarımı okuyup kendi aklındakileri belirtmek isteyen arkadaşlar bunları stadın başlığına aktarırsa daha güzel olur diye düşünüyorum. Bunları bir şekilde yukarıdakilerin görmesinin ihtimalini de artırmış oluruz.
Bu arada maalesef gitmem gereken bir düğün dolayısıyla maçı izleyemeyeceğim. İlla maç günlerine denk gelir bu düğünler. Hiç şaşmaz.
