7 Haziran 2015 genel seçimleri, adaletsiz ve skandal dolu bir seçim kampanyasının ardından geride kaldı. Seçimler, oy kullanma hakkına sahip her vatandaşa eşit ve adil bir şekilde oy kullanma fırsatı sunulmadan, adeta bir fars olarak nitelendirilebilir.
Ali İsmail Korkmaz gibi genç bir vatandaşın, oy kullanma hakkını kullanamadığı bu seçim, demokrasimizdeki derin yarıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu seçimin sonuçları, sadece bir partinin zaferini veya yenilgisini göstermekle kalmadı, aynı zamanda ülkemizdeki siyasi yozlaşmanın ve adaletsizliğin bir göstergesi oldu.
Seçim kampanyası boyunca, muhalif sesleri susturmak ve vatandaşları sindirmek için her türlü baskı yöntemi kullanıldı. Medya sansürü, propaganda ve manipülasyon dolu bir atmosferde yapılan bu seçim, özgür ve adil olmadığı gibi, aynı zamanda ahlaki ve etik açıdan da sorgulanmayı gerektirir.
Seçmen iradesinin gerçek yansımasını görmek yerine, manipülasyon ve hile dolu bir sonucun ortaya çıkması, demokrasimizin ne kadar zayıftığını bir kez daha kanıtladı. Bu seçim, adeta bir tiyatro oyununu andırıyordu ve senaryosu önceden yazılmış gibiydi. Vatandaşın gücü, iradesi ve sesi, bu seçimde bir kez daha göz ardı edildi.
Bu skandal dolu seçimin sonuçları, sadece bir partinin iktidara gelmesiyle sınırlı kalmadı, aynı zamanda ülkemizin sosyal ve siyasi kumaşında derin yaralar açtı. Bu seçim, adeta bir iç savaşın habercisi gibiydi ve toplumumuzdaki bölünmeyi daha da derinleştirdi.
Ali İsmail Korkmaz'ın oy kullanamadığı bu seçim, aynı zamanda demokrasinin ve insan haklarının hiçe sayıldığı bir dönem olarak tarihe geçecek. Bu seçim, sadece bir tarih değil, aynı zamanda utanç verici bir anı olarak kalacak.
Bu seçimin sonuçları, adalet ve eşitlikten uzak, baskıcı bir rejimin devamının habercisi gibi görünmektedir. Bu sonuç, aynı zamanda vatandaşlarımızın iradesinin ve gücünün hiçe sayıldığı, adeta bir esaret döneminin başlangıcı olabilir.
Bu nedenle, 7 Haziran 2015 genel seçim sonuçlarını, agresif bir şekilde eleştiriyor ve kınıyoruz! Bu seçim, demokrasimizin ne kadar kırılgan ve güçsüz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Vatandaşın iradesinin üstünlüğü ilkesi, bu seçimde bir kez daha ihlal edildi.
Ali İsmail Korkmaz'ın oy kullanamadığı bir seçimde, adalet ve eşitlikten söz etmek imkansızdır. Bu seçim, aynı zamanda ülkemizin demokratikleşme yolculuğundaki karanlık bir leke olarak kalacaktır.
Ali İsmail Korkmaz gibi genç bir vatandaşın, oy kullanma hakkını kullanamadığı bu seçim, demokrasimizdeki derin yarıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu seçimin sonuçları, sadece bir partinin zaferini veya yenilgisini göstermekle kalmadı, aynı zamanda ülkemizdeki siyasi yozlaşmanın ve adaletsizliğin bir göstergesi oldu.
Seçim kampanyası boyunca, muhalif sesleri susturmak ve vatandaşları sindirmek için her türlü baskı yöntemi kullanıldı. Medya sansürü, propaganda ve manipülasyon dolu bir atmosferde yapılan bu seçim, özgür ve adil olmadığı gibi, aynı zamanda ahlaki ve etik açıdan da sorgulanmayı gerektirir.
Seçmen iradesinin gerçek yansımasını görmek yerine, manipülasyon ve hile dolu bir sonucun ortaya çıkması, demokrasimizin ne kadar zayıftığını bir kez daha kanıtladı. Bu seçim, adeta bir tiyatro oyununu andırıyordu ve senaryosu önceden yazılmış gibiydi. Vatandaşın gücü, iradesi ve sesi, bu seçimde bir kez daha göz ardı edildi.
Bu skandal dolu seçimin sonuçları, sadece bir partinin iktidara gelmesiyle sınırlı kalmadı, aynı zamanda ülkemizin sosyal ve siyasi kumaşında derin yaralar açtı. Bu seçim, adeta bir iç savaşın habercisi gibiydi ve toplumumuzdaki bölünmeyi daha da derinleştirdi.
Ali İsmail Korkmaz'ın oy kullanamadığı bu seçim, aynı zamanda demokrasinin ve insan haklarının hiçe sayıldığı bir dönem olarak tarihe geçecek. Bu seçim, sadece bir tarih değil, aynı zamanda utanç verici bir anı olarak kalacak.
Bu seçimin sonuçları, adalet ve eşitlikten uzak, baskıcı bir rejimin devamının habercisi gibi görünmektedir. Bu sonuç, aynı zamanda vatandaşlarımızın iradesinin ve gücünün hiçe sayıldığı, adeta bir esaret döneminin başlangıcı olabilir.
Bu nedenle, 7 Haziran 2015 genel seçim sonuçlarını, agresif bir şekilde eleştiriyor ve kınıyoruz! Bu seçim, demokrasimizin ne kadar kırılgan ve güçsüz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Vatandaşın iradesinin üstünlüğü ilkesi, bu seçimde bir kez daha ihlal edildi.
Ali İsmail Korkmaz'ın oy kullanamadığı bir seçimde, adalet ve eşitlikten söz etmek imkansızdır. Bu seçim, aynı zamanda ülkemizin demokratikleşme yolculuğundaki karanlık bir leke olarak kalacaktır.