9 Haziran 2022 Maliye Bakanlığı Önlemleri: Trajikomik Kararlar ve Türk Halkına Düşmanlık!
Üzülerek ifade etmeliyim ki, son zamanlarda alınan ekonomik önlemler trajikomik bir hal almıştır ve bu kararları alanların ciddi bir Türk halkına düşmanlığı olduğu düşüncesine kapılmamak elde değil. Kendileri zenginlik içinde yaşarken, bizim fakirlik içinde çaresizce hayatta kalmamızı istiyorlar.
Örneğin, BDDK'nın kredilere taksit sınırını getirmesi ve 50-100 bin TL arasındaki krediler için 24 ay, 100 bin TL üzeri krediler için ise sadece 12 ay taksit imkanı sunması kabul edilebilir bir durum mudur? Bu kararın altında yatan mantık nedir? Halkın borçlarını ödeme kapasitesini hiçe sayan bu yaklaşım, halkın çaresizliğini ve ekonomik sıkıntılarını göz ardı eden bir tutumdur.
Bu noktada sorulması gereken soru, dünyanın başka hangi ülkesinde böyle bir halk düşmanı politika uygulanmaktadır? Uyuşturucu kartellerinin yönettiği ve devletin kontrolünü kaybettiği Meksika bile, Türkiye Cumhuriyeti devletinden daha iyi bir yönetim sergiliyor. Evet, doğru duydunuz, normalde asla gitmeyeceğim dediğimiz, götümü keserler diyerek korktuğumuz Meksika bile, bu ülkenin vatandaşlarına Türkiye'den daha iyi bir yaşam ve ekonomik fırsatlar sunuyor.
Bu durum bize, Türk halkının refahı için çalışmak yerine, onların çaresizliğini ve fakirliğini derinleştirmeyi amaçlayan bir hükümetin var olduğunu gösteriyor. Bu politikalar, halkın sesini duyurmayı, taleplerini dikkate almayı asla amaçlamayan, tek taraflı ve adaletsiz kararlar zinciridir.
Bu trajikomik önlemler, sadece ekonomik sıkıntıları artırmakta, halkın gücünü zayıflatmakta ve ülkenin ilerlemesini engellemektedir. Bu politikaların devam etmesi durumunda, Türkiye'nin geleceğinin karanlık olduğu ve halkın çaresizliğin derinleşeceği konusunda ciddi endişelerim var.
Bu yazı, bu trajikomik önlemlere karşı bir protestodur ve bu politikaları uygulayanların Türk halkına olan düşmanlığını ortaya koymaktadır. Bu durumun değişmesi ve halkın çıkarlarının öncelikli hale getirilmesi için sesimizi yükseltmeliyiz!
Üzülerek ifade etmeliyim ki, son zamanlarda alınan ekonomik önlemler trajikomik bir hal almıştır ve bu kararları alanların ciddi bir Türk halkına düşmanlığı olduğu düşüncesine kapılmamak elde değil. Kendileri zenginlik içinde yaşarken, bizim fakirlik içinde çaresizce hayatta kalmamızı istiyorlar.
Örneğin, BDDK'nın kredilere taksit sınırını getirmesi ve 50-100 bin TL arasındaki krediler için 24 ay, 100 bin TL üzeri krediler için ise sadece 12 ay taksit imkanı sunması kabul edilebilir bir durum mudur? Bu kararın altında yatan mantık nedir? Halkın borçlarını ödeme kapasitesini hiçe sayan bu yaklaşım, halkın çaresizliğini ve ekonomik sıkıntılarını göz ardı eden bir tutumdur.
Bu noktada sorulması gereken soru, dünyanın başka hangi ülkesinde böyle bir halk düşmanı politika uygulanmaktadır? Uyuşturucu kartellerinin yönettiği ve devletin kontrolünü kaybettiği Meksika bile, Türkiye Cumhuriyeti devletinden daha iyi bir yönetim sergiliyor. Evet, doğru duydunuz, normalde asla gitmeyeceğim dediğimiz, götümü keserler diyerek korktuğumuz Meksika bile, bu ülkenin vatandaşlarına Türkiye'den daha iyi bir yaşam ve ekonomik fırsatlar sunuyor.
Bu durum bize, Türk halkının refahı için çalışmak yerine, onların çaresizliğini ve fakirliğini derinleştirmeyi amaçlayan bir hükümetin var olduğunu gösteriyor. Bu politikalar, halkın sesini duyurmayı, taleplerini dikkate almayı asla amaçlamayan, tek taraflı ve adaletsiz kararlar zinciridir.
Bu trajikomik önlemler, sadece ekonomik sıkıntıları artırmakta, halkın gücünü zayıflatmakta ve ülkenin ilerlemesini engellemektedir. Bu politikaların devam etmesi durumunda, Türkiye'nin geleceğinin karanlık olduğu ve halkın çaresizliğin derinleşeceği konusunda ciddi endişelerim var.
Bu yazı, bu trajikomik önlemlere karşı bir protestodur ve bu politikaları uygulayanların Türk halkına olan düşmanlığını ortaya koymaktadır. Bu durumun değişmesi ve halkın çıkarlarının öncelikli hale getirilmesi için sesimizi yükseltmeliyiz!