Peter Mansfield bu kitabı 1991 yılında yazdı. Üstteki linkte bahsedilen 4. basımı Nicholas Pelham tarafından güncellenip 2013'te tekrar yayımlandı. Ben de bunu okudum (2019'da 5. baskısı çıktı). Aradan geçen süreçte o kadar büyük ve önemli gelişme oldu ki okumanın anlamsız olacağından korkuyordum ama şöyle bir göz atınca hala yeterince ilginç olduğunu gördüm ve kısa sürede bitirdim. Bu coğrafya antik çağlardan 1991'e kadar inanılmaz yüklü bir tarihe sahip. Ama 550 sayfaya sığdırabilmek için yazar konuya asıl Osmanlı'nın Orta Doğuya yöneldiği tarihten, Yavuz Sultan Selim'den başlıyor. Buradan itibaren Osmanlı, Fars, İngiliz, Fransız, Amerikan, Sovyet etkilerini inceliyor ve önemli her karakterin hikayesini takip ediyoruz ama çok da derine inemiyoruz. Ancak Nicholas Pelham'ın sonradan eklediği kısım, yani 1991-2013 arası epey ayrıntılı. Birinci ve ikinci Irak işgali, Arap Baharı, ve epeyce bir Filistin sorunu. Tahminim o ki İsrail konusunu bu kadar objektif işleyen de yazardan çok Pelham. Yahudi lobisi tarafından epey linç yemiş olmalı. Yalnız odada 2 devasa fil var. Orta Doğu deyince aklınıza ne gelir? 1- Din, İslam, tutuculuk, geri kalmışlık. 2- Petrol. İşte Mansfield bunları hep teğet geçiyor. Bu ikisini dışarıda bırakarak bu coğrafyayı anlamak bence imkansız. Gene de çok şey öğrendiğim, okuduğuma pişman olmadığım bir kitap.