"Amerika Birleşik Devletleri'nde İş Gücü ve Göçmenlik Politikaları" başlıklı içeriğin güncellenmiş halini aşağıda bulabilirsiniz:
Bugün yayınlanan bir forum mesajında, yazar iş gücü ihtiyacının karşılanması adına sınırdan geçenlere göz yumulmasını eleştirmiş. Ancak gerçekte istenilen iş gücü, haklarını savunabilen ve sistemle bütünleşmiş yurttaşlardan oluşmalıdır. Aksine, hakları olmayan ve üzerlerine atılma tehdidiyle sindirilebilecek bir kitle, istenilen işi yapmak için sömürülmeye açıktır. Bu kitleye düşük ücretler önerilebilir, hatta yasadışı şekilde daha az ödeme yapılabilir ve onlar sömürülebilir. Bu durumda, bu çirkin ve acımasız sistemi beslemek için yüz binlerce insanın geçişine göz yumulmaktadır. Sınırsız göç sadece kaçak göçmenlerin sömürüsüne yol açmaz, aynı zamanda yasal statüde olan göçmenler ve vatandaşlar da olumsuz etkilenir. İşverenler istedikleri gibi sömüreceği sınırsız işgücüne devam ettiği sürece, ülke içindeki işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi ve işçi haklarının geliştirilmesi imkansız hale gelir. Bu durum, işçi ücretlerini düşük tutarak sömürü düzeninin geniş kitlelere yayılmasına neden olur. Bu durum, orta ve üst gelir grubundaki Amerikalıların aleyhine işler ve onlar bu sonsuz işgücü akışından fayda sağlayabilir. Bu koşullar altında, Demokrat Parti'nin sınırsız kaçak göç akışına dur dememesi hatta desteklemesi, Cumhuriyetçi Parti'nin ise buna karşı çıkması şeklinde bir algının oluşmasını düşündüğümüzde, göçmen kökenli ve Afrika kökenli vatandaşlar ile çalışan sınıf ve düşük gelirli insanların Cumhuriyetçi Parti'ye oy vermesine şaşırmamalıdır - bu oldukça doğaldır. Bu durumu görebilen vatandaşların var olmasına rağmen, Demokrat Parti seçmenlerinin, kentli ve eğitimli kesiminin bu sorunu görememesi, toplumsal empati eksikliğine işaret etmektedir.
Bugün yayınlanan bir forum mesajında, yazar iş gücü ihtiyacının karşılanması adına sınırdan geçenlere göz yumulmasını eleştirmiş. Ancak gerçekte istenilen iş gücü, haklarını savunabilen ve sistemle bütünleşmiş yurttaşlardan oluşmalıdır. Aksine, hakları olmayan ve üzerlerine atılma tehdidiyle sindirilebilecek bir kitle, istenilen işi yapmak için sömürülmeye açıktır. Bu kitleye düşük ücretler önerilebilir, hatta yasadışı şekilde daha az ödeme yapılabilir ve onlar sömürülebilir. Bu durumda, bu çirkin ve acımasız sistemi beslemek için yüz binlerce insanın geçişine göz yumulmaktadır. Sınırsız göç sadece kaçak göçmenlerin sömürüsüne yol açmaz, aynı zamanda yasal statüde olan göçmenler ve vatandaşlar da olumsuz etkilenir. İşverenler istedikleri gibi sömüreceği sınırsız işgücüne devam ettiği sürece, ülke içindeki işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi ve işçi haklarının geliştirilmesi imkansız hale gelir. Bu durum, işçi ücretlerini düşük tutarak sömürü düzeninin geniş kitlelere yayılmasına neden olur. Bu durum, orta ve üst gelir grubundaki Amerikalıların aleyhine işler ve onlar bu sonsuz işgücü akışından fayda sağlayabilir. Bu koşullar altında, Demokrat Parti'nin sınırsız kaçak göç akışına dur dememesi hatta desteklemesi, Cumhuriyetçi Parti'nin ise buna karşı çıkması şeklinde bir algının oluşmasını düşündüğümüzde, göçmen kökenli ve Afrika kökenli vatandaşlar ile çalışan sınıf ve düşük gelirli insanların Cumhuriyetçi Parti'ye oy vermesine şaşırmamalıdır - bu oldukça doğaldır. Bu durumu görebilen vatandaşların var olmasına rağmen, Demokrat Parti seçmenlerinin, kentli ve eğitimli kesiminin bu sorunu görememesi, toplumsal empati eksikliğine işaret etmektedir.