Achilles: Hector! Seninle konuşuyorum, Hector!
Hector: (Kibirli bir tonla) Evet, ne istersin Achilles?
Achilles: Sen kimsin ki bana böyle kabaca davranıyorsun? Senin sayende bu savaş alanındayız ve sen bize ihanet ettin!
Hector: (Gülerek) Ah, genç Achilles. Senin cesaretin ve gururun seni kör etmiş. Ben Troyalılar için savaşıyorum, bu benim görevim. Sen ise sadece bir çocuksun, haddini bil.
Achilles: (Öfkeli) Ben bir çocuk muyum? Sen kimsin ki bana böyle hitap ediyorsun? Senin gibi ihanet şerefsizler yüzünden masum insanlar ölüyor! Senin sayende bu savaş alanında kan dökülüyor!
Hector: (Soğukkanlı) Savaşın kuralları var Achilles. Biz de bu kurallara göre hareket ediyoruz. Sen ise sadece bir delisin, kontrolünü kaybettin.
Achilles: (Yüksek sesle) Kontrolü ben mi kaybettim? Sen kontrolünü çoktan kaybettin Hector! Senin gibi şerefsizler yüzünden masum insanlar acı çekiyor! Senin ihanetin yüzünden bu savaş alanındayız!
Hector: (Kibirli bir gülümsemeyle) Ah Achilles, senin duygusal takılmanın bir anlamı yok. Bu bir savaş ve biz de bu savaşın bir parçasıyız. Sen istersen de istemesen de bu gerçek değişmeyecek.
Achilles: (Çığlık atarak) Senin yüzünden bu gerçek değişmeyecek o şerefsiz! Senin sayende masumlar ölüyor ve sen hala kibirle dolup taşıyorsun! Senin gibi ihanet şerefsizler için asla affım yok!
Hector: (Soğukkanlılığını koruyarak) Ne kadar öfkeli ve kontrolsüzsün Achilles. Senin bu tutumunun sonunda kendini ele vereceğini biliyorum. Şimdi git ve sakinleş, çünkü bu savaş alanında senin gibi delilerin yeri yok.
Achilles: (Son bir öfke patlamasıyla) Senin yüzünden sakin kalamıyorum Hector! Senin ihanetin ve kibirin beni deli ediyor! Sen bir gün bunun hesabını vereceksin!
Hector: (Gülerek) Ne hesap vermesi? Bu bir savaş Achilles, herkes kendi seçimlerini yapar. Sen de kendi sorumluluğunun farkına varırsın zamanla. Şimdi git ve kendi yoluna devam et.
Hector: (Kibirli bir tonla) Evet, ne istersin Achilles?
Achilles: Sen kimsin ki bana böyle kabaca davranıyorsun? Senin sayende bu savaş alanındayız ve sen bize ihanet ettin!
Hector: (Gülerek) Ah, genç Achilles. Senin cesaretin ve gururun seni kör etmiş. Ben Troyalılar için savaşıyorum, bu benim görevim. Sen ise sadece bir çocuksun, haddini bil.
Achilles: (Öfkeli) Ben bir çocuk muyum? Sen kimsin ki bana böyle hitap ediyorsun? Senin gibi ihanet şerefsizler yüzünden masum insanlar ölüyor! Senin sayende bu savaş alanında kan dökülüyor!
Hector: (Soğukkanlı) Savaşın kuralları var Achilles. Biz de bu kurallara göre hareket ediyoruz. Sen ise sadece bir delisin, kontrolünü kaybettin.
Achilles: (Yüksek sesle) Kontrolü ben mi kaybettim? Sen kontrolünü çoktan kaybettin Hector! Senin gibi şerefsizler yüzünden masum insanlar acı çekiyor! Senin ihanetin yüzünden bu savaş alanındayız!
Hector: (Kibirli bir gülümsemeyle) Ah Achilles, senin duygusal takılmanın bir anlamı yok. Bu bir savaş ve biz de bu savaşın bir parçasıyız. Sen istersen de istemesen de bu gerçek değişmeyecek.
Achilles: (Çığlık atarak) Senin yüzünden bu gerçek değişmeyecek o şerefsiz! Senin sayende masumlar ölüyor ve sen hala kibirle dolup taşıyorsun! Senin gibi ihanet şerefsizler için asla affım yok!
Hector: (Soğukkanlılığını koruyarak) Ne kadar öfkeli ve kontrolsüzsün Achilles. Senin bu tutumunun sonunda kendini ele vereceğini biliyorum. Şimdi git ve sakinleş, çünkü bu savaş alanında senin gibi delilerin yeri yok.
Achilles: (Son bir öfke patlamasıyla) Senin yüzünden sakin kalamıyorum Hector! Senin ihanetin ve kibirin beni deli ediyor! Sen bir gün bunun hesabını vereceksin!
Hector: (Gülerek) Ne hesap vermesi? Bu bir savaş Achilles, herkes kendi seçimlerini yapar. Sen de kendi sorumluluğunun farkına varırsın zamanla. Şimdi git ve kendi yoluna devam et.