Gitti... Sözlüğe daha önce sadece bir hevesle yazmıştım, onu sadece heves olarak gördüğümü söylemiştim. Aslında ya diğer hesapta ya da burada yazmıştım. Dün gece alkollüydüm ve o kadar çok ağladım ki. Anladım ki ben asla o büyülü aşkı yaşayamayacağım, sevildiğimi hissedemeyeceğim. Babası tarafından terk edilmiş birini niye sevsin ki başka bir adam? Üstümden asla kalkmayacak olan bu yükü taşımaya devam edeceğim, çünkü o asla beni sevmeyecek. İçimdeki üzüntü, gözyaşı ve korkularla uğraşmaya devam edeceğim, ama bir gerçekten sevebileceğine inandım bir an, sözlük. Aslında inandığımı söyledim ama inanmıyorum, sadece inanmak istedim. O asla gerçekten birini sevemez çünkü yüzeysel duygulara sahip ve gerçekten sevmiş biri de değil muhtemelen. Kendinden başkasını sevememe durumu söz konusu olabilir. Buna emin olmak istemiyorum çünkü emin olmak istemiyorum. Yaşadıklarımız artık tarihin tozlu raflarında kalacak. Ayrılık kararı aldık ve bir daha görüşmeyeceğiz, buna eminim. Onu affetmeyeceğim, aslında her şeyi biliyordum ama neden hala kırgın olduğumu bilmiyorum. Kendime büyük saygısızlık ettim kendi kurallarına karşı, şimdi tek bildiğim şey onu affetmem gerektiği yönündeki hissim ve onu affetmeyeceğim. Sözlük, ona çok kızgınım. Herkes hak ettiği kişilerle yaşamayı hak ediyormuş, belki ben onun gerçek sevgisini hak etmedim ya da sevgiyi hak etmiyorum, bilemiyorum. Artık sevmeyi bilmeyen birini tanıdım ve bilmiyorum sırf bilmek de istemiyorum. (bkz: gözyaşı, ihtiras, tutku, ihanet, aşk)