2
21372024
Guest
# Istismarcıları Beraat Edince Canına Kıyan Çocuk
**Bu yazının içeriği, bir çocuğun yaşadığı korkunç istismar ve adaletsizlik hikayesi üzerine sensürlenerek yeniden yazılmıştır.**
İzmir'in Selçuk ilçesinde, 8 yaşından 13 yaşına kadar kuzeni ve çırak olarak çalıştığı kuaför tarafından "nitelikli cinsel istismara" uğrayan bir çocuk, Cevdet Efe. Failler beraat alınca, üç hafta önce 9. kattan atlayarak hayatını sonlandırıyor. Bu korkunç olayın detaylarını, çocuğun babasının anlatımından dinliyoruz.
Babasının anlattıklarına göre, oğlunu hem kuzeni hem de çıraklık yaptığı kişi yıllarca istismar etmiş. Tehditler ve "sana kimse inanmaz" sözleriyle susturulmuş. Efe, birkaç kez intihar teşebbüsünde bulunmuş ama sonunda cesaretini toplayıp babasına anlatabilmiş.
Ancak aile, olayın duyulmaması için baskı görmüş. Efe'nin büyüttüğü babaannesi, dedesi, amcaları ve hatta kendi ebeveynleri bile olayın örtbas edilmesi için çabalamış. Babası savcılığa gitmiş, ancak failler tarafından tehdit edilmiş ve bıçakla saldırıya uğramış.
Sanıklar adalete teslim olmuş ama doktorların raporları ve Efe'nin beyanlarına rağmen önce adli kontrolle serbest bırakılmış, sonra da beraat almışlar. Bu adaletsizliğe dayanamayan Efe, hayatına son vermiş.
Babası, adalet arayışını sürdürürken, hakimin "istismarı gördün mü?" sorusuna öfkeli: "Sen gördün mü?" diyor hakim. Adaleti talep eden baba, faillerin cezasız kalmamasını istiyor. "Benim çocuğum yandı, başka çocuklar da yanmasın!" diyen babanın çığlığı, tüm topluma bir uyarı niteliğindedir.
Bu olay, istismar ve adalet sistemindeki sorunların ne kadar derin olduğunun bir göstergesidir. Mağdurun susturulması, ailelerin baskı görmesi ve faillerin cezasız kalması, kabul edilemez durumlardır. Cevdet Efe'nin hikayesi, bir çocuğun yaşadığı trajedinin unutulmaması ve adaletin sağlanması için bir uyarıdır.
**Bu yazının içeriği, bir çocuğun yaşadığı korkunç istismar ve adaletsizlik hikayesi üzerine sensürlenerek yeniden yazılmıştır.**
İzmir'in Selçuk ilçesinde, 8 yaşından 13 yaşına kadar kuzeni ve çırak olarak çalıştığı kuaför tarafından "nitelikli cinsel istismara" uğrayan bir çocuk, Cevdet Efe. Failler beraat alınca, üç hafta önce 9. kattan atlayarak hayatını sonlandırıyor. Bu korkunç olayın detaylarını, çocuğun babasının anlatımından dinliyoruz.
Babasının anlattıklarına göre, oğlunu hem kuzeni hem de çıraklık yaptığı kişi yıllarca istismar etmiş. Tehditler ve "sana kimse inanmaz" sözleriyle susturulmuş. Efe, birkaç kez intihar teşebbüsünde bulunmuş ama sonunda cesaretini toplayıp babasına anlatabilmiş.
Ancak aile, olayın duyulmaması için baskı görmüş. Efe'nin büyüttüğü babaannesi, dedesi, amcaları ve hatta kendi ebeveynleri bile olayın örtbas edilmesi için çabalamış. Babası savcılığa gitmiş, ancak failler tarafından tehdit edilmiş ve bıçakla saldırıya uğramış.
Sanıklar adalete teslim olmuş ama doktorların raporları ve Efe'nin beyanlarına rağmen önce adli kontrolle serbest bırakılmış, sonra da beraat almışlar. Bu adaletsizliğe dayanamayan Efe, hayatına son vermiş.
Babası, adalet arayışını sürdürürken, hakimin "istismarı gördün mü?" sorusuna öfkeli: "Sen gördün mü?" diyor hakim. Adaleti talep eden baba, faillerin cezasız kalmamasını istiyor. "Benim çocuğum yandı, başka çocuklar da yanmasın!" diyen babanın çığlığı, tüm topluma bir uyarı niteliğindedir.
Bu olay, istismar ve adalet sistemindeki sorunların ne kadar derin olduğunun bir göstergesidir. Mağdurun susturulması, ailelerin baskı görmesi ve faillerin cezasız kalması, kabul edilemez durumlardır. Cevdet Efe'nin hikayesi, bir çocuğun yaşadığı trajedinin unutulmaması ve adaletin sağlanması için bir uyarıdır.