Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Aden Bahçesi

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Aden Bahçesi (İbranice: גַּן עֵדֶן Gan Eden, Arapça: جنة عدن Jannat ‘Adn), Kitâb-ı Mukaddes'te Adem ile Havva'nın yaşadığı cennet bahçesidir. Eden'in Orta Doğu'da bir yerde olduğu düşünülmektedir. Aden sözcüğü zevk anlamına geldiğinden Zevk Bahçesi olarak da adlandırılabilir. Kitabı Mukaddes Aden Bahçesi'ni Tanrı'nın Bahçesi ve cennet olarak da adlandırır. Aden Bahçesi'nin doğuda yer aldığı ve içinden geçen bir ırmağın bölünerek dört kol olduğu belirtilir. Bu ırmaklar Aden Bahçesi'ni sulayıp bahçenin dışından akmaya devam ederler. Adem ile Havva'nın Tanrı'ya itaat ettikleri sürece bu bahçede sonsuza dek yaşayabilecekleri belirtilir. [[Dosya:Mortier, Situation du Paradise Terrestre, 1700 Cornell CUL PJM 1014 01.jpg|thumbnail|Pierre Mortier, tarafından M. Pierre Daniel Huet tarafından Kutsal tarihin anlaşılması için yapılan açıklamalara dayanılarak yapılan göksel cennetin haritası, 1700]] Yaratılış 2 RAB Tanrı doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı. Aden'den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. İlk ırmağın adı Pişon'dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar. Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. İkinci ırmağın adı Gihon'dur, Kûş sınırları boyunca akar. Üçüncü ırmağın adı Dicle'dir, Asur'un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat'tır. Kusursuz örnek bahçe Aden Bahçesi Kitabı Mukaddes'e göre "Tanrı'nın Bahçesi" olarak da geçer. Aden Bahçesi'nin içinden bir ırmak dört kol olur ve bahçenin sınırlarını aşar. Bu ırmakların adları: Pişon, Gihon, Dicle ve Fırat'tır. Bu sözlere göre Aden Bahçesi'nin sınırları günümüzdeki Türkiye'nin doğusunda bulunuyordu. Aden Bahçesi'nin, sınırlarının dışında kalan kısmından farkı, bu bahçenin işlenerek örnek bir bahçe haline getirilmiş olmasıdır. Bahçenin dışındaki topraklar ise işlenerek bir bahçe durumuna getirilmiş değildir çünkü Rab Tanrı henüz dünyaya yağmur yollamamıştır. Aden Bahçesi'nin dışındaki alanlarda yabanıl bir fidan, bir ot bile yoktu. Aden Bahçesi'nde her türlü ağacın yanında, gerçek birer ağaç olmakla birlikte özel anlamları bulunan iki farklı ağaç daha vardır. Bunlardan biri "yaşam ağacı" ve diğeri ise "iyiyle kötüyü bilme ağacı"dır. Bu iki ağaç bu bahçede yaşayacak insanların Tanrı'yla ilişkileri açısından önem taşırlar. Adem ve Havva'ya verilen emre göre her ikisi de iyiyle kötüyü bilme ağacının meyvasından yememeliydiler. Eğer yerlerse bu Adem ve Havva için ölüm anlamına gelecekti. Adem'le Havva'ya yaşam ağacının yasaklandığını gösteren bir söz yoktur. Ancak Adem ve Havva'nın itaasizliklerinden sonra her ikisinin de bu ağaçtan yemelerine engel getirilir. Yaşam ağacının meyvelerinin yaşam veren özelliklere sahip olduğundan bahsedilmez. Aynı şekilde iyiyle kötüyü bilme ağacının da ne meyveleri zehirlidir, ne de meyveleri insanlara iyiyle kötüyü bilmelerini sağlayacak bir anlayış verebilirler. Bu ağaçların bu adlarla adlandırılmaları onların manevi anlamlarındadır. İyiyle kötüyü bilme ağacı Adem ve Havva için sınav niteliğindeki bir ağaçtı. Özgür iradeye sahip varlıklar olarak Tanrı'ya itaat etmeye ve ona bağımlı olmaya istekli olup olmadıklarını gösterecekti. Doğada bulunan her bitkinin yenilebilir özellikte olmadığı göz önüne alındığında, onların bu ağacın meyvesinden yememelerinin de onlar için herhangi bir yoksunluk yarattığı söylenemezdi. Bu açıdan bakıldığında onların geçmeleri gereken sınavın hiçbir zorluğu yoktu. Adem ve Havva'nın bu tek kısıtlamanın dışında çok büyük bir özgürlüğü vardı. Adem ile Havva bu bahçede sonsuza dek yaşayabilirlerdi. Onların hastalanmaları, yaşlanmaları ve ölmeleri gerekmiyordu. Bundan başka maddi gereksinimleri için mücadele etmek ve "alınlarının teriyle ekmek yemeleri" de gerekmiyordu. Ayrıca tam bir güvenlik içindeydiler ve herhangi bir kişiden ya da hayvandan korkmalarına da gerek yoktu. Duygularını karartan korkular ve endişeler olmadığından onlar için yaşamın anlamı yalnızca yaşamak değil, mutlu ve sevinçli bir şekilde yaşamaktı. Onlar yalnızca itaatsizlik ederek yasaklanan ağaçtan yerlerse öleceklerdi. Üstelik te bütün sahip oldukları nimetleri de kaybedeceklerdi. Adem ve Havva hayvanların öldüğünü gördüklerinden ölümün ne anlama geldiğini biliyorlardı. Onlar mükemmel koşullarda güzel bir cennette yaşıyorlardı. Kitabı Mukaddes Adem'le Havva'nın bulundukları Aden Bahçesi'nden aynı zamanda cennet olarak da sözeder. Aden Bahçesi gökte bulunan bir cennet değildi ve Kitabı Mukaddes'e inanan ilk insanlar burasının bir Yeryüzü cenneti olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle onlara etraflıca öğretim vermek gerekmiyordu. Aden Bahçesi'nde tam bir barış ve huzur vardı. Çünkü Kitabı Mukaddes'e göre yabanıl hayvanlar Tufan öncesi dönemde yalnızca otla besleniyorlardı. Bu nedenle hem birbirleri için hem de insanlar için bir tehlike oluşturmuyorlardı. Tufan öncesi dönemde insanların da et yemedikleri gösterilir. Bunun dışında bugün olduğu gibi hayvanların içinde içgüdüsel bir korku yoktu ve insanlardan kaçmıyorlardı. [[Dosya:Jan Brueghel de Oude en Peter Paul Rubens - Het aards paradijs met de zondeval van Adam en Eva.jpg|küçükresim|upright=1.4|Eden bahçesi (Jan Brueghel the Elder ve Pieter Paul Rubens, 1615), Eden bahçesinde birlikte yaşayan evcil ve yabani hayvanları resmediyor.]] Aden Bahçesi'nde ayrıca ruh bir varlığın koruyuculuk yapmakla görevli olduğu kayıtlıdır. Bu ruh varlık Keruv(Kerub) sınıfından bir melektir. Bu meleğin görevi insanları gözetmek ve Aden Bahçesi güvenli bir yer olmakla birlikte, onları belki kendi hataları yüzünden ya da başka nedenlerle doğabilecek olası tehlikelerden korumaktı. Kitabı Mukaddes bu meleğin görevini yapmak yerine, başka amaçların peşinden gittiğini söyler. Bu melek insanların üzerinde bulunduğu üstün konumunu kötüye kullanabileceğini fark eder ve insanların üzerinde egemenlik kurma arzusuna kapılır. İçindeki gururlu düşünceler bu meleğe kendisinin de, diğer meleklerden daha üstün olup Tanrı gibi çok yüksek bir konuma gelebileceğini söyler. Havva Adem yaratıldıktan hemen sonra yaratılmamıştır. Aradan zamanı belirtilmeyen uzunca bir süre geçmiştir. Adem bu arada bahçeyi ve hayvanları tanıma ve onları özelliklerine göre adlandırma fırsatına sahip olur. Havva yaratılıncaya kadar uzunca bir dönemin geçtiği Adem'in Havva yaratıldıktan sonra söylediği sözlerden anlaşılır. Artık Adem ile Havva bir soy meydana getirebileceklerdir. Daha sonra Şeytan olarak adlandırılan bu melek, bunun kendisi için tam uygun bir zaman olduğunun bilincindedir. Çünkü Havva henüz deneyimsizdir ve hatta belki yeni yaratılmış olduğundan dolayı bir hayvanın konuşmasını bile garipsemeyecektir. Şeytan Adem'le Havva'nın soyu oluştuktan sonra bir girişimde bulunacak olsaydı, isyanının başarılı olması için bu kez onları da tek tek aldatmak zorunda kalabilirdi. Bu nedenle Havva'nın yaratılışından kısa bir süre sonra düşüncesini gerçekleştirmek amacıyla harekete geçerek ilk isyanı başlatır. Havva yalnızken yaklaşarak ve bir yılanı kukla gibi konuşturarak, yasak ağaçtan yiyebileceklerini ve bunun sonucunda da kesinlikle ölmeyeceklerini iddia eder. İyiyle kötüyü bilme ağacının anlamını çarpıtarak, bu ağacın meyvasından yerlerse Tanrı gibi bir anlayışa ulaşacaklarını söyler. Bu teklif, henüz deneyimsiz ve etrafındaki yaşam hakkında bilgi almaya hevesli olan Havva için çok çekicidir. Aslında bu ağaç yalnızca, neyin iyi ve neyin kötü olduğu konusunda karar verme hakkının Tanrı'ya ait olduğunu simgelemekteydi. Bu şekilde ağaç Tanrı'nın insanlar üzerindeki egemenliğini simgeliyordu. İnsanların yaşamlarında Tanrı'dan gelecek yönlendirmelere göre hareket etmeleri gerektiğini göstermekteydi. Bu insanları gerçek bir özgürlükten yoksun bırakmayan bir sınırlamaydı ve gerekliydi. Adem ile Havva'nın itaatsizliği onlar için belirlenen sonucu doğurdu ve ikisi de Aden Bahçesi'nin dışına kovuldular. Aden Bahçesi'nin dışındaki topraklardaki yaşam onlar ve doğacak soyları için zor bir yaşam anlamına geliyordu. Kendilerine verilen yargıların bildirilmesinden hemen sonra gecikilmeksizin bu bahçeden çıkarıldılar. Bu şekilde sonsuz yaşam hakkını simgeleyen yaşam ağacından yemelerine izin verilmedi. Ayrıca Tanrı'ya isyan ettiklerinden Tanrı'nın Bahçesi'nde mükemmel koşullarda da yaşayamazlardı. Adem'le Havva zamanla yaşlanmaya başladılar ve sonunda da öldüler. Tanrı'nın gözünde sanki yalnızca bir gün gibi az yaşayarak "ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün" sözüne göre öldüler. Artık Adem ile Havva soylarını bu bahçenin dışındaki koşullarda ve kendilerine verilen yargıya göre sürdüreceklerdi. Kitabı Mukaddes'e göre bütün insanlar Adem'den geldiği için doğuştan kusurluluğu miras almışlardır. Bu yüzden günah işlemeye eğilimli ve ölümlüdürler. İbranice'deki günah için kullanılan sözcük Türkçede hata ve hata yapmak anlamına gelir. Bu nedenle çocukların günah içinde doğmalarını kusurlu olarak doğdukları anlamında görmek gerekir. Kitabı Mukaddes Tanrı'nın Yeryüzü'nü boşuna yaratmadığını üzerinde oturulsun diye yarattığını söyler. Tanrı'nın Yeryüzü'nü 24 saatlik süreler olmayan ve her bir günün binlerce yıl olduğu 6 günde hazırladığını ve altıncı günün sonunda ise bakıp, her şeyin çok iyi olduğunu söyler. Bu nedenle Tanrı'nın amacı, başlangıçtaki gibi Yeryüzü'ndeki "her şeyin çok iyi" şartlarda olduğu bir durumda sonsuza dek kalmasıdır. Amacı bütün Yeryüzü'nün tıpkı Aden Bahçesi gibi olması ve başlangıçtaki mükemmel koşulların itaatli insanlar için yeniden oluşmasıdır. Bu nedenle Aden Bahçesi'nin-Yeryüzü'ndeki Cennet'in yok olması yalnızca geçici bir durumu oluşturacaktı. Tanrı her şeyi düzeltebileceğinden buna izin vermiş oldu. Kitabı Mukaddes bu cennetin yeniden ve gökte başka bir yerde değil Yeryüzü'nde kurulacağını vurgular. Ancak bundan önce Aden Bahçesi'ndeki isyan eden Keruv meleğin(Şeytan) ortaya attığı iftiraların (İblis: İftiracı) hiçbir kuşkuya yer kalmaksızın giderilmesi gerekmektedir. Çünkü bu melek bu iftiralarıyla Tanrı'nın yönetiminin haklı olmadığını ve ayrıca Tanrı'nın yarattığı varlıkların iyiliğini amaçlamadığını iddia etmiştir. Bu durum Tanrı'nın Şeytan tarafından suçlandığı, bu nedenle Şeytan'la mahkemelik olduğu bir konudur. Öte yandan sonunda karar verecek yargıç yine Tanrı'dır. Bu yüzden Tanrı Şeytan'a iddialarını kanıtlaması için bir süre vermiştir. Bu süre bittiğinde ortaya çıkan kanıtlar kimin haklı olduğunu gösterecektir. Tanrı bu nedenle insanların Yeryüzü'nde Aden Bahçesi'nin koşullarından eser olmayan bir ortamı oluşturmalarına izin vermiştir. Yeryüzü'ndeki koşulların kötü olması Şeytan'ın iddialarının bir yalan olduğunun kanıtı olacaktır. Kitabı Mukaddes'e göre Adem Mö. 4026 yılının sonbaharında yaratılmıştır. Şeytan'ın süresinin tam olarak ne zaman başladığı ve tam olarak ne zaman biteceği bildirilmemesine rağmen, Kitabı Mukaddes'in içeriği Şeytan'a verilen sürenin yaklaşık olarak 6000 yıl olduğunu gösterir. Tanrı bu süreyi amacını gerçekleştirmek üzere kullanmıştır. Bunların başında da insanları ölümlü olma durumlarından kurtarmak vardır. Bu yalnızca Tanrı'nın mucizevi yolla yapacağı teknik bir uygulamadan ibaret değildir. Çünkü insanın ölümlü oluşu Tanrı'ya karşı olan bir borca benzetilir. Çünkü Kitabı Mukaddes günahları borç olarak tanımlar. Kitabı Mukaddes'e göre Tanrı suçluyu asla suçsuz çıkarmayan biridir. Bu nedenle Tanrı'nın suçlu birini bağışlaması, bir yargıcın suçlu birini keyfi bir şekilde beraat ettirmesi gibi adaletsiz bir davranış olacaktı. Tanrı ölümlü insanların günah borcunu kendi çabalarıyla kapatamayacaklarını bildiğinden, bunun için bir fidye sağlayarak İsa'nın Yeryüzü'ndeki ölümsüz yaşamının insanların günahlarına karşılık olarak ödenmesini sağlamıştır. Tanrı İsa'yı gökteki yaşamına geri döndürüp ona kendisinin dışındaki bütün yetkileri vermiştir. İsa(Mikail) Atanmış Kral(Mesih) olarak Tanrı'nın amaçlarını Yeryüzü'nde gerçekleştirmekle görevlendirilmiştir. Bunları yaparken bütün melekler kendi emrinde olacaktır. Atanmış Kral ikinci kere geldiğinde yetkisini kullanıp Şeytan'ın Yeryüzü'ndeki oluşturduğu şimdiki düzeni ortadan kaldıracaktır. Ayrıca Şeytan'ın perde arkasından egemenlik sürdüğü bu dönemin sonunda, tıpkı Adem ile Havva gibi Şeytan'ın isyanına katılan ve şimdiki düzeni yaşam şekilleriyle destekleyen insanları da itaatsiz keçiler gibi görerek sonsuza dek yok edecektir. İsa'nın Atanmış Kral olarak bunları yapacağı savaşın adı Armageddon(ya da Armageddon)'dur. Armageddon bittikten sonra Atanmış Kral olan İsa 1000 yıl boyunca yanındaki 144000 yardımcı yöneticilerle Yeryüzü'nü yönetecektir. Ölmüş olanlardan gerçekten kötü olanların dışındaki kişiler Yeryüzü Aden Bahçesi gibi cennet haline getirildikten sonra diriltilecektir. Bu dönemde insanlara verilecek eğitim ve başka ruhi yardımlarla kusursuzluğa ve sonucunda da tam ölümsüzlüğe kavuşmaları için yardım edilecek. 1000 yıllık sürenin sonunda Şeytan ve cinleri Armageddon'da atıldıkları "Uçurum"dan çıkarılacaklar. Onlar yeniden bazı kişileri ayartabilecekler; ancak bunların hiçbirinin Yeryüzü'ndeki cennet koşullarını bozmalarına ve önceki duruma getirmelerine izin verilmeyecek. Şeytan, cinleri ve isyanlarına katılanların tümü birden yok edilecekler. Sağ kalanlar bundan sonra Tanrı'nın oğulları konumuna erişmiş olacaklar ve sonsuza dek Yeryüzü Cenneti'nde yaşayabilecekler. Aden Bahçesi Zevk Bahçesi anlamına geldiğinden bütün yeryüzündeki şartlar ilk haline döndürüldüğünde Aden Bahçesi yeniden yaratılmış gibi olacak. Atanmış Kral İsa ise görevini tamamladığından Krallık yetkisini yeniden Tanrı'ya verecek ve ilk isyandan önceki gibi Tanrı evrendeki tek egemen olmaya devam edecektir. Notlar ve referanslar
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri