Affetmek ve Unutmak: İyilerin İntikamı mı?
Hayatımızda bizi inciten, iyi niyetimizi suistimal eden, gençliğimizi ziyan eden insanlar olmuştur. Bu kişiler için hissettiğimiz öfke ve hayal kırıklığı yadsınamaz. Ancak bazı insanlar, özellikle de kendilerini "iyi" olarak görenleri, affetmenin ve unutmanın erdeminden bahsederler. Peki, bu gerçekten iyilerin intikamı mı?
Affetmemek ve o kişiyi kalbimde barındırmamak benim için bir tür intikamdır. Onu affetmek ve unutmak, onun eylemlerinin üstesinden gelmem anlamına gelir ki bu da adeta onun zaferini kabul etmek olur. Hayır, ben ona bu tatlı intikamı vermeyeceğim.
Gençliğimi çalan, iyi niyetimi suistimal eden kişileri asla affetmiyorum. Onları kalbimde barındırmamak ve unutmak ise benim seçicim. Kara listemde isimleri kalıyor, ama onlar için hiçbir his beslemiyorum. Bu, bana büyük bir hafiflik veriyor.
Bir kez biri mesaj atmıştı: "Vaktinde kalbini kırdım, affet." diye. Aslında onun kim olduğunu bile hatırlamıyorum. Silip attım, çünkü sildiysem bitmiş demektir. İşte bu, benim intikamım. Onları kalbimde barındırmamak ve unutmak...
Bu yazı, affetmemenin ve unutmamaya tercih etmenin bir tür intikam olduğunu savunuyor. Ancak, bu intikamın sağlıklı ve yararlı bir yol olup olmadığı tartışmaya açık olabilir. Her ne kadar yazar bu yöntemi benimsese de, affetmenin ve ilerlemek için gerekli olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Hayatımızda bizi inciten, iyi niyetimizi suistimal eden, gençliğimizi ziyan eden insanlar olmuştur. Bu kişiler için hissettiğimiz öfke ve hayal kırıklığı yadsınamaz. Ancak bazı insanlar, özellikle de kendilerini "iyi" olarak görenleri, affetmenin ve unutmanın erdeminden bahsederler. Peki, bu gerçekten iyilerin intikamı mı?
Affetmemek ve o kişiyi kalbimde barındırmamak benim için bir tür intikamdır. Onu affetmek ve unutmak, onun eylemlerinin üstesinden gelmem anlamına gelir ki bu da adeta onun zaferini kabul etmek olur. Hayır, ben ona bu tatlı intikamı vermeyeceğim.
Gençliğimi çalan, iyi niyetimi suistimal eden kişileri asla affetmiyorum. Onları kalbimde barındırmamak ve unutmak ise benim seçicim. Kara listemde isimleri kalıyor, ama onlar için hiçbir his beslemiyorum. Bu, bana büyük bir hafiflik veriyor.
Bir kez biri mesaj atmıştı: "Vaktinde kalbini kırdım, affet." diye. Aslında onun kim olduğunu bile hatırlamıyorum. Silip attım, çünkü sildiysem bitmiş demektir. İşte bu, benim intikamım. Onları kalbimde barındırmamak ve unutmak...
Bu yazı, affetmemenin ve unutmamaya tercih etmenin bir tür intikam olduğunu savunuyor. Ancak, bu intikamın sağlıklı ve yararlı bir yol olup olmadığı tartışmaya açık olabilir. Her ne kadar yazar bu yöntemi benimsese de, affetmenin ve ilerlemek için gerekli olabileceği göz ardı edilmemelidir.