Ağrı Dağı'na tırmanmak, benim için hayatımın en yoğun ve zorlu deneyimiydi. İlk gün gökten boşanan dev dolu taneleriyle karşı karşıya kaldık, son gün ise çadırlarımızı bile ıslatan yoğun yağmurla mücadele etmek zorunda kaldık. Tırmanış sırasında ara ara bizi sis bulutları kapladı, zirveye doğru ilerlerken dizimize kadar çıkan kar yığınlarıyla karşılaştık. Adeta dört mevsimi bir arada yaşadık. Ayrıca seyahatimizden birkaç gün önce, dönüş yolunda kayarak hayatını kaybeden bir dağcının cenazesiyle karşılaştık. Ne yazık ki, afet ve acil durum yönetiminin ihmali sebebiyle cenazeyi çıkarmak günlerimizi aldı. Bu anları yaşarken hem fiziksel hem de zihinsel olarak destek almadan başaramayacağımızı fark ettim. İlk saatlerde bile pes etme düşüncesiyle dönüş yapmayı düşündüm ve bu düşüncemi dile getirdiğimde çeşitli espri konularına maruz kaldım. Şu an yorgunluktan kas ağrıları içinde iki büklüm yatarken, bu seyahatin sonunda zirveye ulaşmak benim için inanılmaz bir başarı oldu.
625. kez zirveye tırmanan ekip arkadaşlarımızdan aldığım destekle ve 65 yaşındaki Cuma Abi'nin bana sürekli ilham veren enerjisiyle bu başarıyı elde etmek benim için unutulmaz bir deneyimdi. Dünyanın dört bir yanından insanları bir araya getirerek oluşturduğumuz uyumlu ekibimiz için de ekip liderimize şükranlarımı sunuyorum. Bu deneyim bir parçası olduğum için gerçekten çok mutluyum.
625. kez zirveye tırmanan ekip arkadaşlarımızdan aldığım destekle ve 65 yaşındaki Cuma Abi'nin bana sürekli ilham veren enerjisiyle bu başarıyı elde etmek benim için unutulmaz bir deneyimdi. Dünyanın dört bir yanından insanları bir araya getirerek oluşturduğumuz uyumlu ekibimiz için de ekip liderimize şükranlarımı sunuyorum. Bu deneyim bir parçası olduğum için gerçekten çok mutluyum.