sevgili kader yoldaşlarım, baktım bu başlığa en son 4 sene önce yazmışım. sonrasında da aynı dertten muzdarip birçok yazar yoldaşımla dertleştik. doktorların asla söylemediği, bizim ordan burdan kendimizce öğrendiğimiz yeni bilgilerimizi paylaştık falan. bugün upuzun zamandır geçirdiğim en ağır atağın 5. günündeyim ve nihayet bugün, kendimi kendim gibi hissedebiliyorum. bu süre boyunca birkaç ufak atak geçirmştim aslında, hep de regl dönemlerime denk gelen. daha kısa ve şiddeti düşük olunca fmf mi, regl kaynaklı mı ayırt etmeye pek çalışmamıştım. ama bu seferki yani, toksik eski sevgilinizin çat diye hayatınızın tam ortasına atlaması gibi bir şeydi. hiçbir şüpheye yer yoktu, fmf sıkıca sarılıyordu, özlemişsindir beni eski dostum diye. Aramızda kalsın ama hiç özlememiştim seni aşko.yani fmf öyle garip bir hastalık ki, yaşayan biliyor ne çektiğini anca. eşinize, dostunuza anlatamıyorsunuz. bir gün içinde normal dururken, ertesi gün -ki bazen aynı günün akşamı- spazmdan yanağınızı ısıracak hale gelmeniz, tuvalete gitmemek için direndiğiniz ve gittiğinizde acıdan bir yerleri tekmelemek isteyen birine nasıl dönüştüğünüzü anlatamıyorsunuz. anlamıyorlar, anlamayacaklar. benimle en çok empati kurabilecek olanlar işte bu başlıkta yazan sizlersiniz aslında. bu sebeple de galiba seneler içinde hep kendi başıma atlatmaya çalıştım atak dönemlerimi. abdominal bölge atağı geçiriyorsam, atak örgüm bellidir. hiçbir ilaç işe yaramayacak. anca spazmol bir şey, ateşimi düşürüp uyumama yardım edebilecek. yediğim her lokma ve içtiğim her bir yudum spazmı katlayacak. çok hafif şeyler yiyebileceğim. fmf ataklarımın kabızlıkla doğrudan ilişkisi var. ataklar süresinde tuvalete çıkabilsem rahatlayacağım ama fmf ilk iki gün buna izin vermeyecek. en büyük silahım duphalac. sadece bekleyeceğim, şiddeti inişe geçene kadar bekleyeceğim.gençken bir de fmf ile kavga ederdim. neden benim başıma geliyor bunlar diye. atak bedenimin suyunu çıkarırken, isyanım da zihnimin suyunu çıkarırdı. yaş aldıkça kendimde var olanlarla savaşı bıraktım, kendimle savaşı da büyük ölçüde. beni hayata bağlayacak ve merak unsurumu canlı tutacak bir diziye başladım. kah uyudum, kah uyandım, kah terledim, kah inledim. kendi küçük inimde, kendi içime çöktüm çöktüm ve yeniden doğdum. beşinci günümde çok hafif bir ağrı var arkada ama bu benim keyifli bir yürüyüş ardından kahve içmeye gitmeme engel olamayacak.şimdi, fmf hastası kadın yazarlarımızın fmf-regl dönemi ilişkisini hala merak etmekteyim. ben kendiminkinde bir ilişki görüyorum, siz ne düşünüyorsunuz?ikinci olarak da özellikle abdominal fmf ataklarınızla, atak öncesi beslenme seçimlerinizin ilişkili olduğunu gözlemleyeniniz oldu mu? kendi örüntümde şöyle bir yere çıkıyorum, eğer regl öncesi, çok karbonhidrat ağırlıklı beslenmiş ve halihazırda kabızlığa davetiye çıkarmışsam, atağa çevirme ihtimali yükseliyor. sıcak havalar, soğuk havalar etkilemiyor misal ataklarımı. sizde durumlar ne? sizin atak örüntüleriniz nasıl?