10 Ekim Ankara Katliamı: Unutma, Unutturma!
AKP'nin karanlık yüzünü gösteren bu trajik olayın ayrıntılarını hatırla ve unutma. 109 masum insanın hayatını kaybettiği bu katliamda, özellikle 8 yaşındaki Veysel Atılgan'ın hikayesi kalplerimizi derinden yaraladı. Gaziantepli iki yakın arkadaş, Ozancan Akkuş ve Ali Deniz Uratmaz, üniversite nedeniyle ayrıldıkları şehirde, farklı zamanlarda patlayan bombalar sonucu hayatlarını kaybettiler. Bu trajedinin sorumlusu olan yetersiz güvenlik önlemlerini ve yetkililerin ihmalkârlığını unutma. Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici'nin tanıklığı, olay sırasında tren garı çevresinde hiçbir güvenlik önleminin bulunmadığını ortaya koydu. Oysa sadece birkaç kilometre ötede, "Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet" mitingi için yoğun güvenlik önlemleri alınmıştı. Bu çifte standartları ve adaletsizliği unutma.
Saldırının ardından, İçişleri Bakanı Selami Altınok'a yöneltilen "İstifa edecek misiniz?" sorusuna gülümseyerek yanıt veren Adalet Bakanı Kenan İpek'i unutma. Saldırının IŞID üyesi Yunus Emre Alagöz ve Suriye uyruklu bir terörist tarafından gerçekleştirildiğini, Alagöz'ün kardeşinin Suruç katliamı ile bağlantılı olduğunu öğrenince yüreğimiz burkuldu. Katil hakkında yapılan telefon görüşmelerinin takibe alınmasına rağmen hiçbir önlem alınmamasına isyan et. "Bu son görüşmemiz, aileye sahip çık" konuşması kayda alınan katil, özgürce dolaştı ve daha sonra bir başka saldırıyı hayata geçirdi. Bu ihmalleri ve adaletsizlikleri unutma, unutturma!
Son olarak, saldırıdan sadece üç gün sonra, milli bir maçta kendi ülkesinin vatandaşlarını yuhalayarak utanç verici bir tavır sergileyen Konyalılar'ı unutma. Bu olay, toplumumuzdaki yarilaşmayı ve empati eksikliğini acı bir şekilde gözler önüne serdi.
10 Ekim Ankara Katliamı, AKP döneminde yaşanan birçok trajediden sadece biridir. Bu acıları hatırlamak, adalet talep etmek ve gelecekte benzer olayların yaşanmasını engellemek için mücadele etmek bizim sorumluluğumuz. Unutma, unutturma!
AKP'nin karanlık yüzünü gösteren bu trajik olayın ayrıntılarını hatırla ve unutma. 109 masum insanın hayatını kaybettiği bu katliamda, özellikle 8 yaşındaki Veysel Atılgan'ın hikayesi kalplerimizi derinden yaraladı. Gaziantepli iki yakın arkadaş, Ozancan Akkuş ve Ali Deniz Uratmaz, üniversite nedeniyle ayrıldıkları şehirde, farklı zamanlarda patlayan bombalar sonucu hayatlarını kaybettiler. Bu trajedinin sorumlusu olan yetersiz güvenlik önlemlerini ve yetkililerin ihmalkârlığını unutma. Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici'nin tanıklığı, olay sırasında tren garı çevresinde hiçbir güvenlik önleminin bulunmadığını ortaya koydu. Oysa sadece birkaç kilometre ötede, "Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet" mitingi için yoğun güvenlik önlemleri alınmıştı. Bu çifte standartları ve adaletsizliği unutma.
Saldırının ardından, İçişleri Bakanı Selami Altınok'a yöneltilen "İstifa edecek misiniz?" sorusuna gülümseyerek yanıt veren Adalet Bakanı Kenan İpek'i unutma. Saldırının IŞID üyesi Yunus Emre Alagöz ve Suriye uyruklu bir terörist tarafından gerçekleştirildiğini, Alagöz'ün kardeşinin Suruç katliamı ile bağlantılı olduğunu öğrenince yüreğimiz burkuldu. Katil hakkında yapılan telefon görüşmelerinin takibe alınmasına rağmen hiçbir önlem alınmamasına isyan et. "Bu son görüşmemiz, aileye sahip çık" konuşması kayda alınan katil, özgürce dolaştı ve daha sonra bir başka saldırıyı hayata geçirdi. Bu ihmalleri ve adaletsizlikleri unutma, unutturma!
Son olarak, saldırıdan sadece üç gün sonra, milli bir maçta kendi ülkesinin vatandaşlarını yuhalayarak utanç verici bir tavır sergileyen Konyalılar'ı unutma. Bu olay, toplumumuzdaki yarilaşmayı ve empati eksikliğini acı bir şekilde gözler önüne serdi.
10 Ekim Ankara Katliamı, AKP döneminde yaşanan birçok trajediden sadece biridir. Bu acıları hatırlamak, adalet talep etmek ve gelecekte benzer olayların yaşanmasını engellemek için mücadele etmek bizim sorumluluğumuz. Unutma, unutturma!