# AKP-MHP Koalisyonu: Türkiye'nin Baş Belası
AKP'nin MHP ile koalisyon kurması, Türkiye'ye verdiği en büyük zararlardan biridir. Bu iki partinin 2014 seçimleri sonrasında başlattığı işbirliği, 2016 yılından itibaren daha da derinleşerek adeta bir evlilik boyutuna ulaştı. O günden beri, AKP-MHP ittifakı, ülkedeki siyasi ve sosyal dinamikleri olumsuz yönde etkileyen birçok kararın arkasında kaldı.
MHP'nin kökleri 1965 yılına dayanıyor ve yaklaşık 60 yıllık bir geçmişi var. Ancak, bu parti en büyük siyasi kazanımlarını AKP ile işbirliği yaptıktan sonra elde etti. Ülkücüler uzun zamandır TSK ve emniyet içerisinde yer alıyordu, ancak 2016'dan sonra etkilerini daha da hissettirmeye başladılar. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, ülkü ocaklarında eğitim alan kişiler, TSK ve emniyet güçlerine sızmaya başladı ve kısa sürede bu kurumların kritik pozisyonlarına yerleştiler.
MHP'nin en tehlikeli hamlelerinden biri ise yargıya sızmaya başlamasıydı. Adliyelerin kritik pozisyonlarına kendi adamlarını yerleştirerek, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını hiçe saydılar. Bu kişiler, kriminal mafya benzeri yapılar oluşturdular ve kısa sürede büyük bir mali güç elde ettiler. Bu durum, AKP sonrası dönemde dahi kolay kolay çözülemeyecek bir sorun haline geldi.
AKP-MHP koalisyonu, Türkiye'nin demokratik değerlerinden uzaklaşmasına ve otoriter bir rejime doğru ilerlemesine sebep oldu. Bu işbirliği, sadece siyasi arenayı değil, aynı zamanda ülkenin sosyal yapısını da olumsuz yönde etkiledi. Muhalefeti bastırmak, basın özgürlüğünü kısıtlamak ve toplumdaki farklı sesleri susturmak için birçok antidemokratik adım atıldı.
Sonuç olarak, AKP'nin MHP ile koalisyon kurması, Türkiye'nin geleceğini kararttı ve ülkenin demokratik değerlerini zedeledi. Bu ittifakın devam etmesi, ülkedeki siyasi istikrarsızlığı ve sosyal gerilimi artırmaktan başka bir işe yaramadı. Bu nedenle, bu iki partinin işbirliği, Türkiye'nin en büyük baş belalarından biri olarak görülmeli ve bir an önce son bulması için gerekli adımlar atılmalıdır.
AKP'nin MHP ile koalisyon kurması, Türkiye'ye verdiği en büyük zararlardan biridir. Bu iki partinin 2014 seçimleri sonrasında başlattığı işbirliği, 2016 yılından itibaren daha da derinleşerek adeta bir evlilik boyutuna ulaştı. O günden beri, AKP-MHP ittifakı, ülkedeki siyasi ve sosyal dinamikleri olumsuz yönde etkileyen birçok kararın arkasında kaldı.
MHP'nin kökleri 1965 yılına dayanıyor ve yaklaşık 60 yıllık bir geçmişi var. Ancak, bu parti en büyük siyasi kazanımlarını AKP ile işbirliği yaptıktan sonra elde etti. Ülkücüler uzun zamandır TSK ve emniyet içerisinde yer alıyordu, ancak 2016'dan sonra etkilerini daha da hissettirmeye başladılar. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, ülkü ocaklarında eğitim alan kişiler, TSK ve emniyet güçlerine sızmaya başladı ve kısa sürede bu kurumların kritik pozisyonlarına yerleştiler.
MHP'nin en tehlikeli hamlelerinden biri ise yargıya sızmaya başlamasıydı. Adliyelerin kritik pozisyonlarına kendi adamlarını yerleştirerek, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını hiçe saydılar. Bu kişiler, kriminal mafya benzeri yapılar oluşturdular ve kısa sürede büyük bir mali güç elde ettiler. Bu durum, AKP sonrası dönemde dahi kolay kolay çözülemeyecek bir sorun haline geldi.
AKP-MHP koalisyonu, Türkiye'nin demokratik değerlerinden uzaklaşmasına ve otoriter bir rejime doğru ilerlemesine sebep oldu. Bu işbirliği, sadece siyasi arenayı değil, aynı zamanda ülkenin sosyal yapısını da olumsuz yönde etkiledi. Muhalefeti bastırmak, basın özgürlüğünü kısıtlamak ve toplumdaki farklı sesleri susturmak için birçok antidemokratik adım atıldı.
Sonuç olarak, AKP'nin MHP ile koalisyon kurması, Türkiye'nin geleceğini kararttı ve ülkenin demokratik değerlerini zedeledi. Bu ittifakın devam etmesi, ülkedeki siyasi istikrarsızlığı ve sosyal gerilimi artırmaktan başka bir işe yaramadı. Bu nedenle, bu iki partinin işbirliği, Türkiye'nin en büyük baş belalarından biri olarak görülmeli ve bir an önce son bulması için gerekli adımlar atılmalıdır.