4 Mayıs 2016 AKP Olağanüstü Kongre Kararı: Tehlikeli Bir Adım
Bu karar tedirginlik yaratan bir adımdır. Açıkçası dev bir analist değilim fakat bu kararın arkasındaki mantığı anlamak gerçekten zor. "Dere geçerken at değişmez" diye bir atasözü vardır. Eğer bu "at" değişikliği gerçekleşiyorsa, demek ki o dere geçilemiyor demektir. Burada bahsedilen dere ise başkanlık sistemi konusu. Bu değişikliğin en büyük zararını da bizler çekeceğiz. Peki nasıl mı? Hadi bir kronoloji oluşturalım:
1- MHP'ye kayyum atanarak olağanüstü kongre kapıları aralandı.
2- HDP vekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılma tartışmaları başladı. Bu tartışmalara CHP de dahil oldu ve hatta "anayasaya aykırı olsa da evet diyeceğiz" dediler.
Burada bir parantez açmak istiyorum. CHP'nin bu tür anayasaya aykırı bir tasarıya evet demesinin altında yatan sebep, muhtemelen AKP'nin erken seçim hamlesini bilmeleridir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da dile getirdiği gibi, AKP'nin bu hamleyi yapmasının sebebi erken seçimde ellerinde koz bulundurmamak olabilir. CHP'nin evet demesi etik açıdan doğru değildi fakat bu hamleyi olumlu buluyorum çünkü CHP, bu ülkenin kimin neye oy verdiğini anlamış demektir.
3- MHP'nin olağanüstü kongre kararı dandik bir ilçe mahkemesi tarafından durdurulmuştur. Bu durum MHP'de 15 Mayıs'taki kongreyi iptal etti.
4- HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili anayasa tasarısı CHP'nin de evet oyu ile komisyonda kabul edildi. Mecliste oylanacak ve onaylandığı takdirde HDP'liler yargılanacak.
Şimdi toparlayalım:
- MHP'de lider belirsizliği sürerken,
- HDP'nin vekilleri etkisiz hale getirilmişken,
- Uzun, başkanlık konusunda "daha hızlı" davranmak ve daha kolay yönetilebilecek bir başbakan istemek niye mantıklı olmasın?
Neden istesin? Eğer AKP, bu tabloyu değiştirerek erken seçim kararı alırsa, MHP ve HDP'nin baraj altında kalma olasılığı %99'dur. Çünkü durum bu açıkça ortadadır. CH%27-28 oyu alabilirse dahi AKP tek başına anayasa değiştirmek için gerekli çoğunluğa ulaşabilir. Özetle, Türkiye'nin yıl sonuna kadar (tahminen Kasım 2016'da) erken seçime gitme ihtimali yüksektir.
Bu noktada yapılması gerekenler neler peki?
1- HDP, acilen PKK ile arasına mesafe koymalı ve PKK'yı terör örgütü olarak gördüğünü açıklamalı.
2- MHP, Bahçeli inadından vazgeçmeli, partinin geleceği için seçimli kongreyi toparlamalı ve koltuğu bırakmalı.
Muhalefet, AKP'nin bu seçime gitme sürecinde kendini yenilemek zorundadır. AKP, şu an ortalık karışıkken "Bakın aynı cepheden bile düzgün bir liderlik gösteremiyorlar, muhalefetin durumu da ortada, hadi bize oy verin" diyecek ve ne yazık ki, halk da buna inanacak ve AKP'ye destek olacaktır.
20 yıldır Recep Tayyip Erdoğan'ı gözlemledik. Erdoğan, kaybetmeyeceği bir savaşa böyle sert bir hamle yapmaz. Muhalefet bu süreçte uyanık olmalı, olmak zorundadır. Yoksa erken seçim ve başkanlık yolunu daha da açacaklar.
Güncel gelişmelere bakacak olursak, Ahmet Davutoğlu, "Ben emaneti devraldım, emanetçilik yapmaya değil. 4 yıl bu görevi yapmak istiyordum" dedi. Başbakan olarak 4 yıl kalabilmesi için başkanlık sisteminin gelmemesi gerektiğini belirtti. Davutoğlu, bunun olmadığı sürece başkanlık sistemi hakkında konuşmayacağını belirtti. Ayrıca hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ da ekim ayında erken seçime gidebileceklerini açıkladı.
Bu değişimin sebebi, başkanlık sürecini hızlandırmaktır. Yani, erken seçime doğru ilerliyoruz. Bu noktada HDP ve özellikle MHP ne yapacak? Eğer HDP, acilen terör örgütü ile ilişkisini kesmezse erken seçimde baraj altında kalabilir. MHP ise Bahçeli ile erken seçime giderse baraj altında kalma riski taşır. MHP, Kasım'a kadar olan süreci iyi değerlendirmek zorundadır.
Ancak şunu unutmamak gerekir, eğer Tayyip Erdoğan MHP'nin Kasım'a kadar kongre yapamayacağı garantisini almasaydı, bugünkü durum ortaya çıkmazdı. Eğer ekim-kasım gibi erken seçim olursa ve MHP-HDP baraj altında kalırsa, CHP'nin çıkartacağı vekil sayısı maksimum 140 olabilir. AKP 410 vekil alabileceği için anayasa değiştirmek için gerekli 376 vekili rahatlıkla elde eder ve bu durum aynı zamanda başkanlık sistemine de kapı aralar.
Muhalefet partileri lütfen uyanık olsun. Bahçeli artık inadı bırakmalı ve memleketin geleceği için partisinin önünü açmalı. Aksi halde, gelecek yıl bugün, Tayyip Erdoğan başkan olmak üzere yol alınmış olacak.
Bu karar tedirginlik yaratan bir adımdır. Açıkçası dev bir analist değilim fakat bu kararın arkasındaki mantığı anlamak gerçekten zor. "Dere geçerken at değişmez" diye bir atasözü vardır. Eğer bu "at" değişikliği gerçekleşiyorsa, demek ki o dere geçilemiyor demektir. Burada bahsedilen dere ise başkanlık sistemi konusu. Bu değişikliğin en büyük zararını da bizler çekeceğiz. Peki nasıl mı? Hadi bir kronoloji oluşturalım:
1- MHP'ye kayyum atanarak olağanüstü kongre kapıları aralandı.
2- HDP vekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılma tartışmaları başladı. Bu tartışmalara CHP de dahil oldu ve hatta "anayasaya aykırı olsa da evet diyeceğiz" dediler.
Burada bir parantez açmak istiyorum. CHP'nin bu tür anayasaya aykırı bir tasarıya evet demesinin altında yatan sebep, muhtemelen AKP'nin erken seçim hamlesini bilmeleridir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da dile getirdiği gibi, AKP'nin bu hamleyi yapmasının sebebi erken seçimde ellerinde koz bulundurmamak olabilir. CHP'nin evet demesi etik açıdan doğru değildi fakat bu hamleyi olumlu buluyorum çünkü CHP, bu ülkenin kimin neye oy verdiğini anlamış demektir.
3- MHP'nin olağanüstü kongre kararı dandik bir ilçe mahkemesi tarafından durdurulmuştur. Bu durum MHP'de 15 Mayıs'taki kongreyi iptal etti.
4- HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili anayasa tasarısı CHP'nin de evet oyu ile komisyonda kabul edildi. Mecliste oylanacak ve onaylandığı takdirde HDP'liler yargılanacak.
Şimdi toparlayalım:
- MHP'de lider belirsizliği sürerken,
- HDP'nin vekilleri etkisiz hale getirilmişken,
- Uzun, başkanlık konusunda "daha hızlı" davranmak ve daha kolay yönetilebilecek bir başbakan istemek niye mantıklı olmasın?
Neden istesin? Eğer AKP, bu tabloyu değiştirerek erken seçim kararı alırsa, MHP ve HDP'nin baraj altında kalma olasılığı %99'dur. Çünkü durum bu açıkça ortadadır. CH%27-28 oyu alabilirse dahi AKP tek başına anayasa değiştirmek için gerekli çoğunluğa ulaşabilir. Özetle, Türkiye'nin yıl sonuna kadar (tahminen Kasım 2016'da) erken seçime gitme ihtimali yüksektir.
Bu noktada yapılması gerekenler neler peki?
1- HDP, acilen PKK ile arasına mesafe koymalı ve PKK'yı terör örgütü olarak gördüğünü açıklamalı.
2- MHP, Bahçeli inadından vazgeçmeli, partinin geleceği için seçimli kongreyi toparlamalı ve koltuğu bırakmalı.
Muhalefet, AKP'nin bu seçime gitme sürecinde kendini yenilemek zorundadır. AKP, şu an ortalık karışıkken "Bakın aynı cepheden bile düzgün bir liderlik gösteremiyorlar, muhalefetin durumu da ortada, hadi bize oy verin" diyecek ve ne yazık ki, halk da buna inanacak ve AKP'ye destek olacaktır.
20 yıldır Recep Tayyip Erdoğan'ı gözlemledik. Erdoğan, kaybetmeyeceği bir savaşa böyle sert bir hamle yapmaz. Muhalefet bu süreçte uyanık olmalı, olmak zorundadır. Yoksa erken seçim ve başkanlık yolunu daha da açacaklar.
Güncel gelişmelere bakacak olursak, Ahmet Davutoğlu, "Ben emaneti devraldım, emanetçilik yapmaya değil. 4 yıl bu görevi yapmak istiyordum" dedi. Başbakan olarak 4 yıl kalabilmesi için başkanlık sisteminin gelmemesi gerektiğini belirtti. Davutoğlu, bunun olmadığı sürece başkanlık sistemi hakkında konuşmayacağını belirtti. Ayrıca hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ da ekim ayında erken seçime gidebileceklerini açıkladı.
Bu değişimin sebebi, başkanlık sürecini hızlandırmaktır. Yani, erken seçime doğru ilerliyoruz. Bu noktada HDP ve özellikle MHP ne yapacak? Eğer HDP, acilen terör örgütü ile ilişkisini kesmezse erken seçimde baraj altında kalabilir. MHP ise Bahçeli ile erken seçime giderse baraj altında kalma riski taşır. MHP, Kasım'a kadar olan süreci iyi değerlendirmek zorundadır.
Ancak şunu unutmamak gerekir, eğer Tayyip Erdoğan MHP'nin Kasım'a kadar kongre yapamayacağı garantisini almasaydı, bugünkü durum ortaya çıkmazdı. Eğer ekim-kasım gibi erken seçim olursa ve MHP-HDP baraj altında kalırsa, CHP'nin çıkartacağı vekil sayısı maksimum 140 olabilir. AKP 410 vekil alabileceği için anayasa değiştirmek için gerekli 376 vekili rahatlıkla elde eder ve bu durum aynı zamanda başkanlık sistemine de kapı aralar.
Muhalefet partileri lütfen uyanık olsun. Bahçeli artık inadı bırakmalı ve memleketin geleceği için partisinin önünü açmalı. Aksi halde, gelecek yıl bugün, Tayyip Erdoğan başkan olmak üzere yol alınmış olacak.
