2002 seçimlerine dair hatırlamalar sosyal medyada ve sözlüklerde pek yer almıyor. Ancak o dönemde Ecevit hükümeti, Kemal Derviş'in ekonomik politikalarıyla olumlu adımlar atmışken, MHP'nin baskısıyla erken seçime gidilmesi sonucu belirgin hale geldi. Seçim sonuçları zaten baştan belli idi. O dönemdeki siyasi gerginlikleri belki bilmiyor olabilirim fakat, seçim sonuçlarındaki ana etken ekonomik durumdu. Yaşanan kriz o dönem için şimdikinden belki de daha kötüydü; ancak beklentiler ve sosyal yaşam o zamanlar bugünkünden çok farklıydı. Bugün yaşadığımız olumsuz durumların en büyük sebebi belki de bu farklılık olabilir. Ancak o zamanki nokta, bugünkü kadar geri dönülemez değildi. Ekonomide o dönemde bu kadar büyük hatalar yapılmamıştı, bu kadar uzun surette sorumsuz politikalar uygulanmamıştı. Eşya tabiatına aykırı işler yapılmamış, halk seçimle gereken dersi vermişti. Yeni iktidara gelenler, Kemal Derviş'in yollarını takip ederek birkaç yıl boyunca dolar bolluğu zamanlarında ilerleme kaydettiler. Fakat ileriye dönük yatırımlar yapılmadığından, vergiler vatandaşın sırtına yüklendiğinden, işler giderek kötüye gitmeye başladı ve bugünlere geldik. Yakın gelecekte yapılacak seçimlerde benzer bir senaryo tekrarlanabilir. Artık durumun düzelme ihtimali oldukça zayıf. Bu sebeple, mevcut iktidarın ilk seçimde gitme olasılığı yüksek. Eğer erken seçim olmaz ve iki yıl daha ısrar ederlerse, belki baraj altında bile kalabilirler. Bu yazdıklarımı umut verici bir şekilde değil, gerçekçi bir bakış açısıyla ele almalısınız. Gittiklerinde, gelen aday veya parti kim olursa olsun, işlerin daha iyi olacağına dair inancım yok. Belki bir süre rahatlama yaşanabilir ama devamı yine sıkıntılı olacaktır. Yandaşlar ve muhalifler isimler üzerinden tartışmaya devam ettikçe, sürdürülebilir bir sistem kurulmadıkça, bu döngü devam edecek. Bu gerçekleri yazmaktan üzgünüm, ancak seçim gecesinde yaşayacağınız duygular geçici olacak. Toplum değişmedikçe, iyileşmedikçe, seçilenler de topumun yansıması olacaklar.