Sanırım çok ciddi bir şekilde yeni bir parti kuruluyor. Ali Babacan, kesinlikle en uygun isim gibi görünüyor. Oldukça temiz, saygın ve kire toza bulaşmamış bir profil çiziyor. Ahmet Davutoğlu gibi değil. Abdullah Gül'ün de arka planda kalıp danışman olarak görev alması çok doğru bir tercih. Bu partiye yönelik ön yargılar bulunmakta. Beğenseniz de, beğenmeseniz de her ülkede sağcı/muhafazakar/dindar/milliyetçi seçmen kitlesi bulunmaktadır. Bu alana Türkiye'de AKP ve MHP ittifakı hakim oldu. Önce İyi Parti, MHP'nin oylarını böldü; şimdi de AKP'yi zayıflatıp bu sabit seçmen kitlesini daha ahlaklı ve erdemli bir partiye çekmek için bir ihtiyaç var. Milli Görüş döneminde siyasal İslamcıların yerine, Ali Babacan gibi nispeten liberal, eğitimli ve şehirli bir liderin olması en mantıklı seçim gibi görünüyor. Eğer böyle bir parti kurulmazsa, sabit kitle kötünün iyisi olarak AKP'ye oy vermeye devam edecek. Kurulacak parti, İyi Parti'nin yaptığı gibi AKP'li seçmene alternatif oluşturacak. Ben Ali Babacan'ın bu görevi çok başarılı bir şekilde yerine getireceğine inanıyorum. Rekabetin olmadığı her yerde parti/şirket/kurum/devlet/ideoloji çürümeye mahkumdur. Geçmişteki tek adam yönetimleri CHP'yi, Adalet Partisi'ni ve AKP'yi çürüttü. Hangi ideolojiden olursa olsun, rekabetin kaybolduğu anda çürüme başlar. Sağlıklı bir rekabet her alanda vatandaşa yarar sağlar. Eğer "sadece kendi partimiz olsun, başkasına ihtiyaç yok" diye düşünüyorsanız, içten içe çürümeye başlamışsınız demektir, belki de kokma aşamasına gelmişsinizdir.