Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Almanya ekonomisi

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
Almanya ekonomisi son derece gelişmiş bir sosyal piyasa ekonomisidir. Almanya, dolar kuru üzerinden yapılan hesaplamalara göre dünyanın dördüncü büyük ekonomisine sahiptir. Avrupa'daki en büyük ulusal ekonomiye sahip olan ülke, dünyadaki nominal GSYİH'ya göre dördüncü ve SAGP GSYİH açısından beşinci büyüklüğe sahiptir. 2017 yılında, ülke IMF'ye göre Euro bölgesi ekonomisinin %28'ini oluşturmaktaydı. Almanya ayrıca, Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi'nin kurucu üyesidir. 2016 yılında Almanya, 310 milyar dolar değeriyle dünyanın en yüksek ticaret fazlasını gerçekleştirerek en büyük sermaye ihracatçısı olmuştur. Alman ekonomisindeki ana güç unsuru, yüksek dış satım girdisidir. Almanya, 2016 yılında dış satım mal ve hizmetlerde 1,21 trilyon euro (1,27 trilyon dolar) ile dünyanın üçüncü büyük ihracatçısı konumundadır. Ülke, Euro para birimini kullanarak para politikalarında Frankfurt'ta bulunan Avrupa Merkez Bankası'na bağlıdır. Toplam GSYİH'nın %70'ini hizmetler işkolu, %29,1'ini sanayi işkolu ve %0.9'unu da tarım işkolu oluşturmaktadır. Almanya'nın en büyük 10 ihracat kalemini; taşıtlar, makineler, kimyasal ürünler, elektronik ürünler, elektrikli cihazlar, eczacılık ürünleri, ulaşım araçları, temel metaller, gıda ürünleri ve kauçuk ve plastik ürünler oluşturur. Almanya ekonomisi, Avrupa'daki en büyük üretim ekonomisidir ve mali bunalımlardan etkilenme olasılığı diğerlerine göre daha azdır; uygulamalı araştırmaları iş bitirici endüstriyel değerle yürütür ve kendini en son üniversite anlayışları ile işkollarına özgü ürün ve süreç iyileştirmeleri arasında bir köprü olarak görür ve kendi laboratuvarlarında da çok fazla bilgi üretebilir. Uluslararası Para Fonu, Temmuz 2017'de ülke ekonomisine "yine bir başka sağlıklılık bildirgesi" sundu ve bu seviyeyi uzun vadede sürdürmek için atılması gereken adımlar konusunda tavsiyelerde bulundu. Almanya kereste, alkali potasyum bileşiği , tuz, uranyum, bakır ve doğalgaz açısından zengindir. Almanya'daki enerji ağırlıklı olarak fosil yakıtlar (%50), ardından ikinci olarak nükleer güç, ardından gaz, rüzgâr, biyokütle (odun ve biyoyakıtlar), hidro ve güneş enerjisi ile sağlanmaktadır. Almanya, Enerji devrimi (') olarak adlandırılan yenilenebilir enerji geçişini üstlenen ilk büyük sanayileşmiş ülkedir. Almanya, dünyada önde gelen bir rüzgâr türbini üreticisidir. Yenilenebilir enerji artık Almanya'da tüketilen elektriğin %27'sini karşılamaktadır. Tüm Alman şirketlerinin yüzde 99'u, çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletme şeklinde yapılanmış ailelere ait kuruluşlardan oluşmaktadır. Gelire göre ölçülen dünyanın en büyük 2000 halka açık şirketi sıralaması olan Fortune Global 2000'de, merkezi Almanya'da bulunan 53 kuruluş yer almıştır ve Almanya'nın en iyi 10 şirketi Allianz, Daimler, Volkswagen, Siemens, BMW, Deutsche Telekom, Bayer, BASF, Munich Re ve SAP'tan oluşmaktadır. Avrupa'daki en büyük yazılım şirketi olan SAP, 2021 yılının Mayıs ayı itibarıyla Alman ekonomisinin zirvesindeki firma olarak bulunmaktadır. Almanya ticari fuarlar için dünyada en iyi konumda bulunur. Dünyanın önde gelen ticaret fuarlarının yaklaşık üçte ikisi Almanya'da gerçekleşmektedir. En büyük yıllık uluslararası fuar ve kongreler Hannover, Frankfurt, Köln, Leipzig ve Düsseldorf gibi birçok Alman kentinde gerçekleştirilmektedir. Berlin'deki Alman Küresel Ticaret Forumu; yerel ekonominin teşviki, kendi kamu veyahut özel yetkinizin küresel ölçekte etkin hâle getirilmesi için bir irtibat, proje ortağı ya da yalnızca uluslararası rekabette bir ortak olarak tavsiye edilir. Dünya çapında ulusal ekonomik kalkınmanın güncel konularını ele alan projeler üretilmektedir. Ekonomik Yapı Konum kalitesi ve rekabet gücü Birkaç endeks, Almanya'nın yüksek konum kalitesini ve uluslararası rekabet gücü'nü doğrulamaktadır: Ernst & Young Avrupa Çekicilik Anketi (2013): Avrupa'da 1. sırada, dünya çapında 6. sırada A.T.Kearney DYY Güven Endeksi (2013): Avrupa'da 1 numarada, dünya genelinde 7 numarada UNCTAD Dünya Yatırım Beklentileri Anketi (2013): Avrupada 1. sırada, küresel olarak 3. sırada Deloitte Küresel İmalat Rekabetçiliği Endeksi (2013): Avrupa'da 1. sırada, dünya çapında 2. sırada Institut der Deutschen Wirtschaft: Sanayi konum kalite sıralaması: Avrupa'da 4., dünya çapında 5. İstihdam yapısı Almanya'da çalışanların neredeyse dörtte üçü (%74,5) hizmet sektöründe istihdam edilmektedir (2019 itibarıyla). Sosyal, eğitim ve sağlık sistemleri, ulaşım, konaklama endüstrisi, konut ve finans sektörü en önemlileri arasındadır. İmalat sanayii (Endüstri) işgücünün %24.1'ini istihdam etmektedir; Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık ise %1.3 işgücünde payı vardır. Hammaddeler Almanya, özellikle kömür yatakları (taş kömürü ve linyit), potas tuzu, yapı malzemesi ve taş ve toprakta önemli hammadde yatakları vardır. Niedersachsen'de de doğal gaz yatakları vardır. Dünyanın en büyük beşinci enerji tüketen (ABD, Çin, Japonya ve Hindistan'dan sonra) yoğun nüfuslu sanayi ülkesi olmasına rağmen yine de hammadde de ithalata bağımlıdır. Ruhr bölgesi ve Saarland'dan gelen yerel taşkömürünün yanında Saksonya ve Saksonya-Anhalt'daki linyitin önemi de son on yılda azaldı. 2005 yılındaki elektriğin yaklaşık %47'si ve toplam enerji tüketiminin %24'ü kömürden üretildi. Taşkömürü ve bundan üretilen kok artık yerel çelik endüstrisi ve metal işleme endüstrisi için özel önem taşımaktadır. 1960'larda Almanya'daki petrol üretimi iç talebin yüzde 30'unu karşılarken artık sadece yüzde 3'ünü karşılamaktadır. Geçmiş Sanayileşme Çağı Almanya'daki Sanayi Devrimi, kısmen, İngiltere, Fransa ve Belçika’dan bir asır sonra gerçekleşti, çünkü Almanya sadece 1871'de birleşik bir ülkeydi. [[Dosya:Maschinenbau-Anstalt Borsig, Berlin Chausseestraße, 1847, Karl Eduard Biermann.jpg|küçükresim|sol|1847'de August Borsig'in tren fabrikası.]] [[Dosya:Karl Benz Automobile.jpg|küçükresim|sol|Otomobilin icadı. Karl Benz, 1894 modeli Benz Viktoria üzerinde karısı Bertha Benz ile birlikte.]] Deutscher Zollverein'in (Alman Gümrük Birliği) kurulması ve demiryolu sistemlerinin genişletilmesi, Almanya'nın sanayi devrimi ve politik birliğinin temel itici güçleriydi. 1834’te, Alman devletleri arasındaki tarife engelleri ortadan kaldırıldı. 1835'te Frankonya'nın Nürnberg ve Fürth kentlerini birbirine bağlayan ilk Alman demiryolu inşa edildi ve 1840'lı yıllar, bütün Alman eyaletlerinde "demiryolu çılgınlığı" zamanlarıydı. 1845-1870 arası, 8045km daha ray inşa edilmişti ve 1850 yılında Almanya kendi lokomotiflerini imal edebiliyordu. Zamanla, diğer Alman devletleri gümrük birliğine katılmış ve Almanya'nın köşelerini birbirine bağlamaya başlayan demiryollarının yapımı ilerlemekteydi. Almanya genelinde serbest ticaret ve bir demiryolu sisteminin kurulması, yerel ürünler için yeni pazarlar açan, orta düzey yöneticilerden oluşan bir havuz yaratmış; bu da mühendisler, mimarlar ve yetenekli makinistlere olan talebi artırarak, kömür ve demir yatırımlarını canlandırmıştı. Alman sanayisini ileriye taşıyan bir diğer etmen ise, parasal sistemin birleşmesinin, kısmen siyasi birleşme ile mümkün kılınmasıydı. Alman Markı ile 1871'de altın tarafından desteklenen yeni bir parasal tahvil sistemi uygulamaya kondu. Buna karşın, 1907'ye kadar gümüş sikke değerleri korunarak bu sistem tam olarak kullanılmadı. [[Dosya:4a15881u.tif|küçükresim|sol|Yolcu gemisinin icadı. 1890 yılında Albert Ballin'in SS Auguste Viktoria'sı.]] Prusya'nın III. Napolyon'a karşı Fransa-Prusya Savaşı'ndaki zaferi, Avrupa'daki Fransız hegemonyasının sonunu getirmiş ve 1871'de Alman İmparatorluğunun yaratılmasını belirginleştirmiştir. İmparatorluğun kuruluşu, Avrupa'yı, dikkate değer ve inkâr edilemez biçimde artan ekonomik ve siyasi varlığa sahip yeni bir halkla ve sanayileşme politikasının gerçekliği ile doğal olarak karşılaşmaya hazırladı. Fransız ekonomik ilkelerinin etkisi, Almanya'da büyük toprak mülklerinin satışı, feodal kısıtlamaların kaldırılması, loncaların kentlerdeki gücünün azaltılması ve yeni, daha verimli bir ticaret kanununun getirilmesi dâhil, önemli kurumsal yenileşme politikaları üretmiştir. Bununla birlikte, imparatorluğun ekonomisine dair siyasi kararlar hâlâ büyük ölçüde "çavdar ve demir" koalisyonu, yani doğunun Prusyalı Junker (Genç soylu) toprak sahipleri ve batının Ruhr ağır sanayi koalisyonu tarafından kontrol edilmekteydi. Politika ve toplum ile ilgili olarak, 1881-1889 yılları arasında Başbakan Otto von Bismarck, sosyal sigorta ve iyileştirilmiş çalışma koşulları sağlayan yasaları teşvik etmişti. Dünyanın ilk refah devletinin kurulmasını sağlamıştı. Almanya'ya, genel sağlık, zorunlu eğitim, hastalık sigortası, kaza sigortası, maluliyet sigortası ve emeklilik maaşı gibi sosyal sigorta programlarını ilk tanıtan kişi olmuştur. Dahası, hükûmetin evrensel eğitim politikası, dünyanın en yüksek okur yazarlık oranıyla - %99 - ulusa daha fazla insanla ulaşan eğitim düzeyleri ile sayıları işlemede iyi daha fazla mühendis, kimyager, gözlükçü, fabrikalar için vasıflı işçi, yetenekli yönetici, bilgili çiftçi ve yetenekli askeri personelle Almanya'da meyve vermişti. Almanya, 1900 yılına gelindiğinde, Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'ni çelik üretiminde geçti. Alman ekonomik mucizesi aynı zamanda, 1850'de 35 milyondan 1913'te 67 milyona ulaşan eşi görülmemiş bir nüfus artışıyla destekliydi. 1895'ten 1907'ye kadar, makine yapımında çalışan işçilerin sayısı yarım milyondan bir milyona ulaştı. Almanların sadece yüzde 40'ı kırsal alanlarda 1910 yılına kadar yaşadı; İmparatorluğun doğumundan sonra %67'lik bir düşüş kaydedildi. Sanayi, 1913'te gayri safi millî hasılanın yüzde 60'ını oluşturmaktaydı. Alman kimya endüstrisi dünyanın en gelişmişi haline gelmişti ve 1914'te ülke dünyanın elektrikli aygıtlarının yarısını üretmekteydi. Endüstriyel olgunluğa doğru hızlı ilerleme, Alman ekonomisinde, kırsal ekonomik biçimden, mamul malların önemli bir dış satımcısı konumuna doğru büyük bir kaymaya yol açmıştı. Tamamlanmış ürünün toplam ihracata oranı 1872'de %38'den 1912'de %63'e yükselmişti. 1913'e gelindiğinde, Almanya bütün Avrupa pazarlarına hakim oldu. 1914'e gelindiğinde, Almanya dünyanın en büyük ihracatçılarından biri haline gelmiştir. Weimar Cumhuriyeti ve Üçüncü Reich küçükresim|upright=1.14|Almanya'nın GSMH'sı ve Bürüt Ulusal Üretim deflatörü; 1926'dan 1939'a, yüzdesel olarak yıl yıl değişimi. (Google aracılığıyla Alman yayınlarının PDF dosyası) İşsizlik çok yüksek iken, Naziler iktidara gelmişti, ancak Reichsbahn, Reichspost ve Reichsautobahn projeleri gibi dev kamu çalışmaları sayesinde daha sonra tam istihdam sağlandı. 1935'te, Versay Antlaşması'na aykırı bir şekilde yeniden silahlanma, ekonomiye katkıda bulundu. 1931 sonrası mali krizini takiben genişletici ekonomi politikaları (Almanya'nın altın standartında olduğu gibi) 1933'te merkez bankasının başkanı olan Nazi olmayan Ekonomi Bakanı Hjalmar Schacht tarafından önerildi. Hjalmar Schacht daha sonra 1938'de görevden alındı ve yerini Hermann Göring aldı. Hammadde eksikliği nedeniyle, Üçüncü Reich'ta kendi kendine yeterliliği hedefleyen Almanya, ticaret bağlantılarını 19 Eylül 1934 tarihli "Yeni Plan" (Neuer Plan) adıyla iki taraflı seçenekler, döviz denetimleri, dış alım sınırlamaları ve dış satım destekleri şeklinde sürdürmek zorunda kalacaktı. "Yeni Plan", Alman sanayi malları için para tasarrufu sağlayacak şekilde daha az gelişmiş ülkelerle gerçekleştirilecek ticarete dayanıyordu. Güney Avrupa ticaret engellemeleri olmadığı için, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'ya tercih edildi. Bu politika, Grosswirtschaftsraum ("daha büyük ekonomik alan") politikası olarak biliniyordu. Sonunda, Nazi partisi büyük işletmelerle güçlü ilişkiler geliştirdi ve 'Ulusal İşçi Servisi'ni (RAD) ve 'Alman Emek Cephesi'ni (DAF) oluşturmak için 1933 yılında sendikaları ortadan kaldırdı, çalışma koşullarını belirleyen 'İşgücü Güzelliği' (SDA, Schönheit der Arbeit), çalışma koşullarını belirleyecek ve işçiler için spor kulüpleri kuracak 'Neşeden güç doğar' (KDF, Kraft durch Freude) gibi kamu örgütleri oluşturdu. Batı Almanya Reichsmark'ın Alman Markı ile yasal ödeme aracı olarak değiştirilmesinden başlayarak, Alman Şansölyesi Konrad Adenauer ve onun ekonomi bakanı Ludwig Erhard tarafından yönetilen hükûmet tarafından Batı Almanya'yı, yükselten, düşük enflasyon ve hızlı endüstriyel büyüme süreci gözlendi ve ekonominin başındaki Ludwig Erhard, Batı Almanya’yı savaş zamanında yıkımdan modern Avrupa’daki en gelişmiş uluslardan biri konumuna taşıdı. 1953 yılında Almanya'nın, aldığı yardımın 1,1 milyar dolarını geri ödemesine karar verildi. En son geri ödeme Haziran 1971'de yapıldı. Bu etkenlerin yanı sıra, 1950'lerde, 1960'larda ve 1970'lerin başlarında nüfusun tam kapasiteyle çalıştığı uzun çalışma saatleri ve binlerce Gastarbeiter ("yabancı işçi") tarafından sağlanan fazladan iş gücü, ekonomik kalkınma için hayati bir temel oluşturmuştur. Doğu Almanya 1950'lerin başlarında Sovyetler Birliği tarım ve sanayi ürünleri şeklinde tazminat aldı ve daha ağır tazminat ödemelerini talep etti. Kömür madenlerini içeren Aşağı Silezya ve önemli bir doğal liman olan Stettin, Polonya'ya kaybedildi. Batı Almanya’nın ihracatı 1988’de 323 milyar doları aştı. Aynı yıl, Doğu Almanya, 30.7 milyar dolar değerinde mal ihraç etmişti; ve bunun %65'i diğer komünist devletlereydi. Doğu Almanya'da sıfır işsizlik vardı. 1976 yılında yıllık ortalama GSYİH büyümesi kabaca %5.9 idi. Federal Cumhuriyet Almanya ekonomisi neredeyse 2000'li yılların başında durgunlaştı. En kötü büyüme rakamlarına 2002 yılında (%+1.4), 2003'te (%+1.0) ve 2005'te (%+1.4) ulaşılmıştı. İşsizlik de süreğen şekilde yüksekti. Bu sorunlardan dolayı, Almanya'nın yaşlanan nüfusu ile birlikte, refah sistemi kayda değer bir baskı altında kaldı. Bu, hükûmetin Hartz I - IV olarak bilinen işgücü piyasası yeniden düzenlemeleri de dâhil geniş kapsamlı bir kemer sıkma reform programı olan Gündem 2010'u dayatmasını sağlamıştır. 2000'lerin ilk on yılının sonraki bölümünde dünya ekonomisi, Almanya'nın önde gelen bir dış satımcı olarak da yararlandığı yüksek büyüme yaşamıştı. Bazıları, Hartz reformlarına yüksek büyüme ve azalan işsizliğe ulaşma konusunda kredi veriyor, ancak diğerleri, yaşam standartlarında büyük bir düşüşe neden olduklarını ve etkilerinin sınırlı ve geçici olduğunu iddia ediyordu. Almanya'nın nominal GSYİH'sı, 2008'in ikinci ve üçüncü çeyreğinde, küresel ve Avrupa durgunluk döngüsünü takiben ülkeyi teknik bir ekonomik durgunluğa soktu. Almanya sanayi üretimi, aynı yılın Ağustos ayıyla karşılaştırıldığında Eylül ayında %3,6'ya geriledi. 2009 yılının Ocak ayında, Angela Merkel yönetimindeki Alman hükûmeti, bazı işkollarını bir düşüşten ve işsizlik oranlarındaki artıştan korumak için 50 milyar Euro'luk (70 milyar dolar) ekonomik teşvik planını onayladı. Almanya, 2009 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğindeki durgunluktan, çoğunlukla üretim siparişleri ve dışsatımı -başta Euro Bölgesi dışından olmak üzere- ve nispeten istikrarlı tüketici talebi nedeniyle çıkmıştı. Almanya, AB, G8 ve G20'nin kurucu üyesidir ve 2003'ten 2008'e kadar dünyanın en büyük ihracatçısı olmuştur. 2011 yılında üçüncü büyük dış satımcı ve üçüncü büyük dış alımcı olarak kalmıştır. Ülkenin dış satımının çoğu mühendislik ürünleri, özellikle makineler, otomobil, kimyasal ürünler ve metallerden oluşmaktadır. Almanya, rüzgâr türbinleri ve güneş enerjisi teknolojisinin önde gelen bir üreticisidir. Almanya genelinde kentlerde yıllık ticaret fuarları ve kongreler düzenlenmektedir. 2011, Alman ekonomisi için rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Alman şirketleri, dışarıya tarihinin en yüksek rakamı olan 1 trilyon euro'luk (1.3 trilyon dolar) mal satmıştır. Toplam çalışan sayısı en yüksek rakam olan 41,6 milyona yükseldi. 2012 yılı boyunca, Almanya ekonomisi bölgesel komşu ülkelere göre daha güçlü olmaya devam etmiştir. Veri 2015 yılı Ocak ayında ise işsizlik oranı yüzde 4,8 olmuştu. İşsizlik oranı Aralık 2017 itibarıyla yüzde 5,5 seviyesindeydi. TÜFE oranı ise Aralık 2014 itibarıyla yüzde 0,6 olarak gerçekleşmişti. Aşağıdaki çizelge 1980-2020 arası ana ekonomik verileri göstermektedir. 1980'den 1995'e 1996'dan 2011'e 2012'den 2020'ye Şirketler 2010 yılında gelire göre ölçülen, Dünya borsalarında işlem gören en büyük 500 şirketten oluşan, Fortune Global 500 listesinde, 37 şirketin merkezi Almanya'da dır. Almanya merkezli 30 şirket Alman borsa endeksi DAX'te işlem görmektedir. Dünyaca ünlü markalar Mercedes-Benz, BMW, SAP, Siemens, Volkswagen, Adidas, Audi, Allianz, Porsche, Bayer, BASF, Bosch ve Beiersdorf'dur. Almanya, Mittelstand modeli olarak bilinen özel küçük ve orta ölçekli işletmeleriyle tanınmaktadır. Bu şirketlerin yaklaşık 1.000 tanesi kendi alanlarında küresel pazar liderleridir ve gizli şampiyonlar olarak etiketlenmiştir. 1991'den 2010'a kadar, toplam 2,422 milyar Euro değerine sahip Alman şirketlerinin katılımıyla 40,301 birleşme ve devralma açıklanmıştır. 1991'den bu yana gerçekleşen en büyük satınalma veya birleşme işlemleri: 1999 yılında Mannesmann'ın Vodafone tarafından 204.8 milyar EUR değere devralınması, Daimler-Benz'in 1998'de DaimlerChrysler'i oluşturmak için 36.3 milyar Euro değerine Chrysler ile birleşmesidir. Berlin (Berlin ekonomisi) uluslararası bir başlangıç ekosistemi geliştirmiş ve Avrupa Birliği'nde girişim sermayesi tarafından finanse edilen şirketler için önde gelen bir yer haline gelmiştir. 2011'deki en büyük Alman şirketleri: [[Dosya:Wolfsburg VWHochhaus und Kraftwerk.JPG|küçükresim|Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden olan Volkswagen kuruluşunun Wolfsburg'da bulunan merkezi]] Birleşme ve Devralmalar Almanya'nın yeniden birleşmesi, Almanya'ya gelen veya Almanya'dan giden 52.258 birleşme veya devir anlaşması fırsatı oluşturmuştur. Değer bakımından en etkin yıl, 2006 yılı itibarıyla 24 milyar Euro'luk bir değere göre iki katına karşılık gelen 48 milyar Avro'luk kümülatif bir değerle 1999 yılı olmuştur (ayrıntılı bilgi için aşağıdaki grafiğe bakınız.). Bir Alman şirketi içeren en iyi 10 anlaşmanın (değere göre sıralanan) bir listesi. Vodafone - Mannesmann anlaşması, küresel tarihte hâlâ en büyük şirket devralma anlaşmasıdır. Ekonomik bölge [[Dosya:BlueEurozone 2019.svg|küçükresim|Almanya parasal birliğin, yani Euro bölgesinin (koyu mavi) ve AB'nin iç pazarı olan Avrupa tek pazarının bir parçasıdır. ]] Almanya, federasyon olarak çok merkezli bir ülkedir ve tek bir ekonomik merkeze sahip değildir. Borsa, Frankfurt am Main'de, en büyük medya şirketi (Bertelsmann SE & Co. KGaA) Gütersloh'da; en büyük otomobil üreticileri Wolfsburg'da (Volkswagen), Stuttgart'ta (Mercedes-Benz ve Porsche) ve Münih'te (Audi ve BMW) yer alır. Almanya, Avrupa ekonomik ve siyasi bütünleşme hareketinin sıkı bir savunucusudur. Ticarî politikaları, Avrupa Birliği (AB) üyeleri ve AB tek pazar mevzuatı arasındaki antlaşmalar ile giderek daha fazla belirlenmektedir. Almanya, 1 Ocak 1999'da Avrupa ortak para birimini takdim etmiştir. Para politikası, Frankfurt'taki Avrupa Merkez Bankası tarafından belirlenmektedir. Güney eyaletleri ("Bundesländer"), özellikle Bavyera, Baden-Württemberg ve Hessen, kuzey eyaletlerinden ekonomik olarak daha güçlüdür. Almanya'nın geleneksel olarak en güçlü (ve aynı zamanda en eski) ekonomik bölgelerinden biri batıdaki Duisburg ve Dortmund arasındaki Ruhr bölgesidir. Ülkenin 100 büyük şirketinin 27'si orada bulunmaktadır. Ancak son yıllarda, ekonomisi doğal kaynaklara ve ağır sanayiye dayanan bölge, işsizlikte önemli bir artış görmüştür (2010: %8.7). Diğer taraftan, en düşük işsiz nüfusu olan eyaletlerden (2018: %2.7, %3.1) Bavyera ve Baden-Württemberg ekonomilerinin gücü, yüksek değerli ürünlere dayanmaktadır. Diğerleri için de önemli işkolları, otomotiv, elektronik, havacılık ve biyomedikaldir. Baden-Württemberg, özellikle otomobil ve makine imalatı endüstrisinde uzmanlaşmış ve Mercedes-Benz (Daimler), Porsche ve Bosch gibi üreticilerin bulunduğu bir sanayi merkezidir. Almanya, 3 Ekim 1990 tarihinde yeniden birleşme ile önceki iki cumhuriyetin ekonomik sistemlerini bağdaştırma yolunda büyük bir göreve başlamıştı. Müdahaleci ekonomik planlama, Doğu Almanya'da, eski Batı Almanya seviyesine kadar kademeli olarak gelişmeyi sağlamıştı, ancak Batı Almanya eyaletlerinde yaşam ölçütleri ve yıllık gelir ölçütleri önemli ölçüde daha yüksek durumdaydı. Doğu Almanya ekonomisinin çağdaşlaşması ve bütünleşmesi, 2019 yılına kadar sürmesi planlanan uzun vadeli bir süreç olmaya devam etmektedir ve batıdan doğuya yıllık aktarımlar yaklaşık 80 milyar dolara ulaşmaktadır. Genel işsizlik oranı, 2005'ten bu yana tutarlı bir şekilde düşmüş ve 2012'de 20 yılın en düşük seviyesine ulaşmıştır. Temmuz 2014'te ülke, 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe giren merkezi olarak yetkilendirilmiş asgâri ücret uygulamasına başlamıştır. Alman eyaletleri [[Dosya:German states by nominal GRP in 2017.png|alt=|küçükresim|2017'de nominal Gayri safi bölgesel üretime (GRP, Gross regional production) göre Alman eyaletleri]] Varlık Wolfsburg, 128.000 dolar ile ülkenin en yüksek kişi başına düşen geliri olan Alman kentidir. Aşağıdaki kişi başına en yüksek gelire sahip olan en büyük Alman kentleri listesi, 31 Temmuz 2013 tarihinde Köln Ekonomik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya dayanmaktadır. $128.000 Wolfsburg, Aşağı Saksonya $114.281 Frankfurt, Hesse $108.347 Schweinfurt, Bavyera $104.000 Ingolstadt, Bavyera $99.389 Regensburg, Bavyera $92.525 Düsseldorf, Kuzey Ren-Vestfalya $92.464 Ludwigshafen, Renanya-Palatina $91.630 Erlangen, Bavyera $91.121 Stuttgart, Baden-Württemberg $88.692' Ulm, Baden-Württemberg İşkolları [[Dosya:2006German exports.PNG|küçükresim|2006'da Alman dış satımı]] Almanya, yüksek nitelikli işgücü, gelişmiş bir altyapı, büyük bir varlık yığımlığı, düşük bir yolsuzluk seviyesi, ve yüksek düzeyde bir yenileşim ile ayırt nitelikli bir sosyal pazar ekonomisine sahiptir. Avrupa'daki en büyük ulusal ekonomiye sahip Almanya, dünyadaki nominal GSYİH'lar içinde dördüncü büyük ve 2015 yılında SAGP GSYİH açısından beşinci sırada yer almaktadır. Hizmet işkolu, toplam GSYİH'nın %70'ini, sanayi işkolu %29,1'ini ve tarım işkolu %0.9'unu oluşturmaktadır. Birincil 2010 yılında tarım, ormancılık ve madencilik, Almanya'nın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) sadece %0.9'unu oluşturuyordu ve nüfusun da sadece %2,4'ünü barındırmaktaydı. Tarım işkolu son derece üretkendir ve Almanya, beslenme gereksiniminin %90'ını yerli üretim ile karşılayabilmektedir. Almanya, Fransa ve İtalya'dan sonra Avrupa Birliği'nde üçüncü büyük tarımsal ürün üreticisidir. Almanya'nın başlıca tarım ürünleri patates, buğday, arpa, şeker pancarı, meyve ve lahanadır. Ülkenin yüksek sanayileşme düzeyine rağmen, topraklarının neredeyse üçte biri ormanlarla kaplıdır. Ormancılık endüstrisi kereste ve ağaç ürünlerinin iç tüketiminin yaklaşık üçte ikisini karşılayabilmektedir ve bu nedenle Almanya bu kalemlerde belirgin bir dış alımcıdır. [[Dosya:Garzweiler.strip.mine.jpg|sol|küçükresim|Tagebau Garzweiler'de Grevenbroich, Almanya yakınındaki linyit yüzey madenciliği.]] Almanya toprakları hammaddeler bakımından göreceli olarak zayıftır. Önemli miktarlarda sadece linyit (kahverengi kömür) ve potasyum birleşikleri (kalisalz) mevcuttur. Bununla birlikte, eski GDR'nin Wismut madencilik şirketi 1947-1990 yılları arasında toplam 230.400 ton uranyum üretmiş ve Doğu Almanya'yı zamanında dünya çapında (SSCB'nin kontrol alanındaki en büyük) dördüncü büyük uranyum cevheri üreticisi haline getirmişti. Petrol, doğal gaz ve diğer kaynaklar, çoğunlukla diğer ülkelerden ithal edilmektedir. Potaş tuzu ülkenin merkezinden (Aşağı Saksonya, Saksonya-Anhalt ve Thüringen) çıkarılır. En önemli üretici K+S AG (eskiden Kali und Salz AG)'dir. Almanya'nın bitümlü kömür yatakları, bugünkü Güney İngiltere'den, Ruhr bölgesi üzerinden Polonya'ya kadar uzanan bataklıklardan 300 milyon yıl önce oluşmuştur. Linyit yatakları benzer bir şekilde gelişmiş, ancak daha sonraki bir dönemde, yaklaşık 66 milyon yıl önce oluşmuştur. Odun henüz tamamen kömür haline dönüşmediğinden, kahverengi kömür bitümlü kömürden daha az enerji içerir. Linyit, ülkenin kuzey ve doğu kısımlarında, özellikle Kuzey Ren-Vestfalya, Saksonya ve Brandenburg'da çıkarılır. Elektrik üretmek için madencilik alanlarına yakın kömür santrallerinde önemli miktarlarda kömür yakılmaktadır. Linyitin uzak mesafelere taşınması ekonomik olarak olanaklı değildir, bu nedenle santraller, özüt alma alanlarının hemen yanında bulunur. Bitümlü kömür, Kuzey Ren-Vestfalya ve Saarland'da çıkarılır. Bitümlü kömür yakan enerji santrallerinin çoğu ithal edilen malzeme ile çalışmakta; bu nedenle santraller sadece maden sahalarına yakın yerlerde değil, ülke çapında da yer almaktadır. İkincil [[Dosya:BASF1.jpg|küçükresim|upright=1|Ludwigshafen yakınlarındaki Dünya'nın en büyük kimya fabrikalarından biri]] Endüstri ve yapı, 2017 yılında gayri safi yurt içi hasılanın %30,1'ini oluşturmakta ve işgücünün %24,2'sini istihdam etmekteydi. Almanya otomobil, makine, elektrikli donanım ve kimyasalların üretiminde oldukça üstün durumdadır. 2009 yılında 5.2 milyon araç üretimi ile Almanya, dünyanın dördüncü büyük üreticisi ve en büyük otomobil dış satımcısı oldu. Alman otomotiv şirketleri, 'getiri dilimi' denilen, yaklaşık %90'lık bir birleşik dünya pazar payıyla son derece güçlü bir konuma sahiptir. Küçük ve orta ölçekli üretim kuruluşları (Mittelstand şirketleri), teknolojik olarak gelişmiş niş ürünlerde uzmanlaşmış, genellikle bir aileye bağlıdırlar ve Alman ekonomisinin önemli bir bölümünü oluştururlar. Dünya çapında yaklaşık 1500 Alman şirketinin kendi pazar alanlarında ilk üç sırada yer aldığı değerlendirilmektedir. Tüm işkollarının yaklaşık üçte ikisinde Alman kuruluşları ilk üç yarışçı arasındadır. Almanya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olmayan ilk beş silah dış satımcısı arasında yer alan tek ülkedir. Üçüncül 2008 yılında ekonomik hizmetler gayri safi yurt içi hasılanın %69'unu oluşturmaktaydı ve bu işkolu işgücünün %67,5'ini istihdam etmekteydi. Servis alt bileşenleri finansal hizmetler, kiralama ve iş etkinlikleri (%30,5); ticaret, otel ve restoranlar ve ulaşım (%18) ve diğer hizmet etkinliklerinden (%21,7) oluşmaktadır. Almanya, 2012 yılında toplam 407 milyon kişi gecelemesi ile dünyanın en çok ziyaret edilen yedinci ülkesi olmuştur. Bu sayı yabancı ziyaretçiler tarafından gerçekleştirilen 68,83 milyon gecelemeyi içermektedir. Berlin, Avrupa'nın en çok ziyaret edilen üçüncü kenti olmuştur. Ek olarak, Almanların %30'undan fazlası tatillerini kendi ülkelerinde yapmakta ve en büyük payı Mecklenburg-Vorpommern kapmaktadır. Yurt içi ve yurt dışı yolculuk ve gezim etkinlikleri, doğrudan Alman GSYİH'sına 43,2 milyar Euro katkıda sağlamıştır. Dolaylı ve isteklendirme sonucu oluşan etkiler dâhil olmak üzere, sanayi Alman GSYİH'sinin %4,5'ine katkıda bulunur ve 2 milyon işi destekler (toplam istihdamın %4,8'i). Uluslararası her 3 büyük ticari fuardan 2'si Almanya'da düzenlenmekte ve böylece ülke sadece bu alanda 9-10 milyon civarı yabancı ziyaretçiyi kendisine çekmektedir. En büyük yıllık uluslararası fuar ve kongreler Hannover, Frankfurt, Berlin, Köln ve Düsseldorf gibi birçok Alman kentinde gerçekleştirilmektedir. Hükûmet maliyesi Almanya’nın borç-GSYİH oranı, 2010’da %80.3 ile en yüksek seviyesine ulaştı. Eurostat'a göre Almanya hükûmeti brüt borcu 2,152.0 milyar Euro tutarında veya 2015 yılında GSYİH'nın %71.9'u seviyesindeydi. Federal hükûmet, 2015 yılında 12,1 milyar Euro (13,1 milyar $) bütçe fazlası elde etti. Almanya'nın kredi derecelendirme kuruluşları Standard & Poor's, Moody's ve Fitch Ratings'e göre kredi notu, 2016 yılında mümkün olan en yüksek not olan AAA seviyesinde tutulmaktaydı. Almanya'nın "borç saati" (Schulden-uhr, İng: Debt clock''), son 20 yıl içinde ilk kez 2018 yılının Ocak ayında tersine döndü. Şimdi saniyede 78 € seviyesinde ve gerilemektedir. Altyapı Enerji Almanya dünyanın en büyük beşinci enerji tüketicisidir ve birincil enerjisinin üçte ikisi 2002 yılında dışarıdan sağlanmıştır. Aynı yıl, Almanya 512.9 terawatt saat (TWh) toplam elektrik enerjisi ile Avrupa'nın en büyük tüketicisi olmuştur. Hükûmet politikası, enerji tasarrufu ve güneş, rüzgâr, biyokütle, hidroelektrik ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılmasını desteklemektedir. Enerjinin verimli kullanılması amacıyla geliştirilen projeler olumlu sonuç vermiş; 1970'ten itibaren enerji verimliliği artmıştır. Hükûmet, 2050 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan ülkenin enerji taleplerinin yarısını karşılama hedefini belirlemiştir. [[Dosya:Windgermany.JPG|küçükresim|sol|Dünyanın en büyük güneş enerjisi ve dünyanın üçüncü büyük rüzgâr enerjisi sığası Almanya'da kuruludur.]] 2000 yılında, Başbakan Schröder yönetimi altında kırmızı-yeşil koalisyon ve Almanya nükleer güç endüstrisi; 2021'e kadar nükleer santralleri kademeli olarak azaltma konusunda anlaşmıştırlar. Başbakan Merkel yönetimindeki muhafazakâr koalisyon, Ocak 2010'da bu açıklamayı tersine çevirerek santralleri açık tutmayı seçti. Ancak, Mart 2011'de Japon Fukuşima nükleer santral felaketi, politik iklimi temelden değiştirmiş; daha eski nükleer santraller kapatılmıştır. 2020 veya 2022'ye kadar aşamalı bir evre olasıdır. Almanya'nın güneş ve rüzgâr enerjisi endüstrileri dünya çapında öncü olsa da, yenilenebilir enerji hâlâ enerji tüketiminde oldukça düşük bir paya sahiptir. 2009 yılında, Almanya'nın toplam enerji (sadece elektrik değil) tüketiminin kaynaklara göre dağılımı şu şekilde gerçekleşmiştir: Petrol %34,6, Doğal gaz %21,7, Linyit %11,4, Bitümlü kömür %11,1, Nükleer enerji %11,0, Su ve rüzgâr enerjisi %1.5, diğerleri %9.0. Petrol boru hatları için 3 önemli giriş noktası vardır: Kuzeydoğu (Druzhba boru hattı, Gdańsk üzerinden gelen), Batı (Rotterdam üzerinden gelen) ve Güneydoğu (Nelahozeves üzerinden gelen). Almanya'nın petrol boru hatları uygun bir ağ oluşturmaz ve bazen sadece iki farklı yeri birbirine bağlar. Başlıca petrol rafinerileri şu kentlerde veya yakınında bulunmaktadır: Schwedt, Spergau, Vohburg, Burghausen, Karlsruhe, Köln, Gelsenkirchen, Lingen, Wilhelmshaven, Hamburg ve Heide. Öte yandan, Almanya'nın doğal gaz boru hatları ağı yoğun ve iyi bağlantılıdır. Boru hatlarıyla dışarıdan gaz çoğunlukla Rusya, Hollanda ve Birleşik Krallık'tan gelmektedir. Rusya'dan yapılan gaz ithalatı tarihsel olarak -Soğuk Savaş sırasında bile- güvenilir olmasına rağmen, Gazprom ile Ukrayna gibi eski Sovyet Devletleri arasındaki son fiyat anlaşmazlıkları da Almanya'yı etkilemiştir. Sonuç olarak, Baltık Denizi boyunca Rusya'da Vıborg'dan Almanya'daki Greifswald'a kadar uzanan Kuzey Akım boru hattının inşasına yüksek politik önem verilmektedir. Bu doğrudan bağlantı üçüncü taraf geçiş ülkelerini dışarıda bırakır. Almanya, doğal gazının %50 ile %75'i arasında bir miktarını Rusya'dan almaktadır. Madencilik Hükûmetin azaltma politikalarına rağmen kömür, ülkenin başlıca enerji kaynağıdır. Hükûmet politikaları ile 1989'dan beri kömür üretimi azalmaktadır. Almanya'daki iki ana kömür cinsi linyit ve "sert kömür"dür. Ülkedeki rezervlere rağmen bir miktar kömür yurt dışından ithal edilmektedir. Ocak 2004'e göre, ülkedeki doğalgaz rezervleri Avrupa Birliği içinde üçüncü sıradadır. Ülkedeki doğal gaz üretiminin %90'ı Aşağı Saksonya'da gerçekleşir. 2002 yılında Almanya ihtiyacının %75'i kadar doğal gaz ithal etmiştir. En büyük ithalatçı ülke %40,8'lik oranla Rusya'dır. Bu ülkeyi %31,5 ile Norveç ve %22,3 ile Hollanda takip eder. Ulaşım [[Dosya:IC3 NIederlande in Frankfurt 249-dLd.jpg|küçükresim|Frankfurt'taki ICE 3 tren seti]] Konumu dolayısıyla Almanya, Avrupa'da önemli bir ulaşım merkezidir. Bu durum, yoğun ve gelişmiş ulaşım ağlarına yansır. Geniş otoyol (Autobahn) ağı, toplam uzunlukta dünya çapında üçüncü sırada yer almakta ve yolların çoğunda hız sınırı bulunmamaktadır. Almanya, yüksek hızlı trenler için çok merkezli bir ağ kurmuştur. InterCityExpress veya ICE, Deutsche Bahn'ın en gelişmiş ulaştırma hizmetidir ve büyük Alman kentleri arasında ve komşu ülkelerdeki başlıca kentlerle Almanya'nın yerleşim birimleri arasında hizmet vermektedir. Trenlerin en yüksek hızı 200km/s ve 320km/s (125-200 mil/s) arasında değişir. Bağlantılar 30 dakikalık, saatlik veya iki saatlik aralıklarla sunulmaktadır. Alman demiryolları 2014 yılında 17.0 milyar Avro ile mali yönden güçlü bir şekilde desteklenmiştir. Almanya'nın en büyük havaalanları, Frankfurt Uluslararası Havalimanı ve Münih Uluslararası Havalimanı'dır ve her ikisi de Lufthansa'nın küresel merkezidir. Diğer büyük havaalanları Berlin Tegel, Berlin Schönefeld, Düsseldorf, Hamburg, Hannover, Köln-Bonn, Leipzig-Halle ve gelecekte Berlin Brandenburg Uluslararası Havaalanı bulunmaktadır. Teknoloji [[Dosya:Fächertextur.jpg|küçükresim|Polarize mikroskopla görüntülenen bir sıvı kristal. Almanya nanoteknoloji ve malzeme mühendisliği konusunda öncü bir araştırma merkezidir.]] Almanya'nın bilimdeki başarıları önemli olagelmiştir ve araştırma ve geliştirme çabaları ekonominin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Almanya yeşil teknolojilerin geliştirilmesinde ve kullanılmasında da aynı zamanda önde gelen ülkelerden biridir. Yeşil teknoloji konusunda uzmanlaşmış kuruluşlar tahmini 200 milyar Euro ciroya sahiptir. Mühendislik, bilim ve araştırma alanındaki Alman uzmanlığı oldukça kayda değer görülmektedir. Almanya'nın yeşil teknoloji endüstrisinin önde gelen pazarları enerji üretimi, sürdürülebilir hareketlilik, malzeme verimliliği, enerji verimliliği, atık yönetimi ve geri dönüşüm ve sürdürülebilir su yönetiminden oluşur. Üçlü patentler ile ilgili olarak Almanya, ABD ve Japonya'dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Avrupa Patent Bürosuna sunulan patentler konusunda 26.500'den fazla kayıt ile Almanya önde gelen bir Avrupa ülkesidir. Siemens, Bosch ve BASF, 2008 yılında aralarında yaklaşık 5.000 tescili bulunan patentler ile, 35.000'den fazla patent tescilinin olduğu şirketler sıralamasında ilk 5 arasında yer almaktadır. ABD ve Japonya ile birlikte, nano, bio ve yeni teknolojiler için patentler ile ilgili olarak Almanya dünyanın en etkin ülkelerinden birisidir. Üçlü patentlerin yaklaşık üçte biri ile Almanya araç emisyonlarını azaltma alanında dünya çapında öncülük etmektedir. Daimler'in bulunduğu bölgenin önde gelenlerinden olan Winfried Kretschmann'a göre: "Çin, Güneş hücrelerinin üretimine hakim konumdadır. Tesla elektrikli otomobillerde öndedir ve Almanya, dijitalleşmenin ilk aşamasını teşkil eden yarışta öncülüğü Google, Apple ve benzerlerine kaptırmıştır. Almanya'nın bir sanayi ekonomisi olarak geleceğinin olup olmadığı, ekonomimizin ekolojik ve dijital dönüşümünü yönetip yönetemeyeceğine bağlı olacaktır". Zorluklar Ekonomik refah düzeyine rağmen, gelecekteki ekonomik kalkınmada Almanya için en büyük tehdit, dünyanın en düşükleri arasında olan ülkenin azalan doğum oranıdır. Bu düşük doğurganlık oranlarından sorumlu olan kesim, yüksek öğrenim görmüş toplumun bir bölümünde yaygındır. Sonuç olarak, işçilerin sayısı azalacaktır ve eğilim tersine değilse, emekliler ve halk sağlığını desteklemek için gerekli hükûmet harcamaları artacaktır. Ayrıca bakınız Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği Deutsche Bundesbank Alman Genç Girişimciler Derneği Alman modeli Almanya'da Büyükşehir bölgeleri GSYİH'ya göre Alman şehirleri listesi Almanya'da sendikalar Kaynakça Dış bağlantılar Uluslararası alım-satım istatistikleri Almanya Almanya Almanya
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri