Son aylarda Almanya'daki endüstriyel durgunluk/çöküş nedeniyle dev şirketler çalışanlarını işten çıkarmaya başladı ve bu durum devam ediyor. Bu bağlamda, Almanya'da çalışan göçmen mühendislerin dikkat etmesi gereken kritik bir bilgi var: Alman kanununa göre, küçük şirketlerin çalışanları "Kündigungsschutzgesetz" isimli kanundan yararlanamaz ve kolayca tazminatsız kovulabilirler.
Almanya'da bir işe girerken, o şirketin düzenli olarak 10'dan fazla kişiyi istihdam ettiğinden emin olun; böylece işten çıkarılırken büyük tazminatlar alma ihtimaliniz yüksek olur. Özellikle göçmen mühendisler, Ferchau, Brunel, Accar, Hays ve Sikko gibi taşeron şirketler aracılığıyla işe alınırlar. Bu taşeron devlerin her şehirde bir veya birkaç alt şirketi vardır. Örneğin, "Sikko-A München GmbH", "Sikko B-München GmbH" ve "Sikko Duisburg GmbH", hepsi "Sikko Engineering Services Group" bünyesinde çalışan ve üçüncü sınıf mühendisleri iyi maaşlarla istihdam eden ancak hiçbir iş güvencesi sunmayan şirketler olabilirler.
Şirketler ekonomik durgunluk dönemlerinde, doğrudan dev şirketlerin personeli olanlar 50-100 bin Euro tazminat alırken, Sikko gibi taşeron şirketlerin çalışanları işsizlik yardımını alacak ve Arbeitsagentur'un kapısında kendilerini bulacaklardır. Taşeron şirketler, "20.000 çalışan, 50.000 çalışan" diyerek ne kadar büyük olduklarını övünseler de, göçmenlere imzalattıkları sözleşmeleri genellikle küçük paravan şirketler üzerinden düzenlerler. Örneğin, Sikko Hamburg Nord 2 GmbH, 20.000 kişilik Sikko grubunun değil, sadece 7 kişiyi çalıştıran bir paravan şirket olabilir. Senelerce Audi ve Mercedes gibi şirketlerin ofislerinde çalışmış olmanız sizi bu paravan şirketin kiralık çalışanlarından biri yapmaz.
Bu durumun farkında olmadan "Yeter ki Almanya olsun" diyerek her gördükleri sözleşmeye atlayan göçmen mühendisler, kendilerini BMW ofislerinde dolaşırken BMW personeli sanabilirler. Ancak iki yıllık iş arkadaşlarına 80 bin Euro tazminat verilirken kendilerine sıfır lira verilince şaşırıp kalabilirler. Bir iş sözleşmesi aylık maaştan ibaret değildir; Sikko gibi şirketlerde 3-5 ay veya en fazla 1 yıl çalışılır.
Senelerce taşeron şirketlerin iş gücünü kullanarak ilk ekonomik durgunlukta işsiz kalıp "Abi beni çıkardılar, tazminat vermiyorlar, ne yapabilirim?" diye yardım istemeyin. Bu gerçekleri bilmeniz ve bilinçli adımlar atmanız gerekiyor.
Almanya'da bir işe girerken, o şirketin düzenli olarak 10'dan fazla kişiyi istihdam ettiğinden emin olun; böylece işten çıkarılırken büyük tazminatlar alma ihtimaliniz yüksek olur. Özellikle göçmen mühendisler, Ferchau, Brunel, Accar, Hays ve Sikko gibi taşeron şirketler aracılığıyla işe alınırlar. Bu taşeron devlerin her şehirde bir veya birkaç alt şirketi vardır. Örneğin, "Sikko-A München GmbH", "Sikko B-München GmbH" ve "Sikko Duisburg GmbH", hepsi "Sikko Engineering Services Group" bünyesinde çalışan ve üçüncü sınıf mühendisleri iyi maaşlarla istihdam eden ancak hiçbir iş güvencesi sunmayan şirketler olabilirler.
Şirketler ekonomik durgunluk dönemlerinde, doğrudan dev şirketlerin personeli olanlar 50-100 bin Euro tazminat alırken, Sikko gibi taşeron şirketlerin çalışanları işsizlik yardımını alacak ve Arbeitsagentur'un kapısında kendilerini bulacaklardır. Taşeron şirketler, "20.000 çalışan, 50.000 çalışan" diyerek ne kadar büyük olduklarını övünseler de, göçmenlere imzalattıkları sözleşmeleri genellikle küçük paravan şirketler üzerinden düzenlerler. Örneğin, Sikko Hamburg Nord 2 GmbH, 20.000 kişilik Sikko grubunun değil, sadece 7 kişiyi çalıştıran bir paravan şirket olabilir. Senelerce Audi ve Mercedes gibi şirketlerin ofislerinde çalışmış olmanız sizi bu paravan şirketin kiralık çalışanlarından biri yapmaz.
Bu durumun farkında olmadan "Yeter ki Almanya olsun" diyerek her gördükleri sözleşmeye atlayan göçmen mühendisler, kendilerini BMW ofislerinde dolaşırken BMW personeli sanabilirler. Ancak iki yıllık iş arkadaşlarına 80 bin Euro tazminat verilirken kendilerine sıfır lira verilince şaşırıp kalabilirler. Bir iş sözleşmesi aylık maaştan ibaret değildir; Sikko gibi şirketlerde 3-5 ay veya en fazla 1 yıl çalışılır.
Senelerce taşeron şirketlerin iş gücünü kullanarak ilk ekonomik durgunlukta işsiz kalıp "Abi beni çıkardılar, tazminat vermiyorlar, ne yapabilirim?" diye yardım istemeyin. Bu gerçekleri bilmeniz ve bilinçli adımlar atmanız gerekiyor.