Amatör Spor Takımının Antrenörü Kimdir?

[nalancetinrzzvp]

Ege'nin sevimli bir kasabasında, 2000'li yılların başında, nüfusu 4500 olan bu kasabanın amatör kulübü, yaş ortalaması 28-29 olan bir takım için belediye futbolcu seçmesi yapacağını duyuruyor. 15-18 yaş aralığında olan 9 genç oyuncu başvuruyor ve hepsi yokluktan dolayı takıma seçiliyor. Ben 16 yaşındayım. Belediye, kasabadan birini antrenör olarak seçmiş, ancak adamın futbol bilgisi maç sonu futbol programlarından ibaret. Antrenman denen şey 20 dakika düz koşu ve ardından çift kale maçtan ibaret. Taktik antrenmanı beklemiyorum ama en azından maç öncesi soyunma odasında bir taktik sunması gerekmez miydi? Ancak o da yok. Adam sadece kağıda ilk 11'i yazıyor ve "çıkıp oynayın" diyor. Zaten pek bir şey de yapmıyoruz. Her sene mart ayında başlayan 5-6 takımlı bölgesel amatör ligde aldığımız en büyük başarı üçüncülük olmuş, sonra takım olarak kendi köşemize çekilmiştik. Bu antrenöre belediye, konutunun kirasını ödüyor. Maaş falan da yok, herkes gönüllü. Maç günü 18 kişilik kadroyu toparlayabilirsek ne mutlu. Bir gün maç öncesi sahada toplandık, hava yağmurluydu. Eğer bu durum galibiyet yemini etmemiz anlamına geliyorsa diye düşündüm. Daha önce hiçbir maç öncesi taktik verilmediği için, antrenör taktik vereceğini söyleyince ben şaşırdım, "Maç ciddiyetsiz miydi?" diye sordum. Adam, "3-5-2 oynayacağız" dedi ve o kadar. Derken takımın yaşlı kaptanı, "Hoca, bu 5 ortasaha kimler?" diye sorduğunda, antrenör düşündü ve 4 defans, 4 ortasaha ve 2 forvetten oluşan bir kadro kurdu. Vasat bir performansı olan oyunculardan bir 5. ortasaha seçemeyeceği anlaşılınca, "Tamam, o zaman 4-4-2 oynayacağız. Zaten bu havada 4-4-2 oynanır," dedi ve işaretleri yaparak oyuncuları sahaya sürdü. Aslında, havada yağmur yağıyorken 4-4-2 oynamamanın bir anlamı olmadığını söylüyordu. Kalecimiz 18 yaşında bir gençti ve "4-4-2" dediğinde gülmemek için kendini zor tuttu. Burnundan bir ses çıktı, sümük fışkırdı. Bu bizim antrenörümüzdü. Kırmızı çizgileri vardı ve hava durumuna göre taktikler ayarlıyordu. Yağmurlu havada 4-4-2 oynatmayan kimseye antrenör dememeli ki!