Bugün annemin vefati nedeniyle vekalet işlemleri için Houston başkonsolosluğuna gittim. Dallas'tan gece 3 gibi çıktım ki sabah 9:15 randevuma yetişeyim, malum Houston trafiği. Nasıl araba sürdüm, nasıl geldim bilmiyorum. Gözler ağlamaktan zaten işlevini yitirmiş. Maalesef pasaportumun süresi kısa bir süre önce bittiği için gitmek nasip olmadı, green card olmasına rağmen. Yakın bir zamanda da gitmeyi planlamamadığım için yenilemeye gitmedim. Nereden bileyim annem 60'ında vefat edecek. Sabah 9'da binaya vardım. Hiçbir yerde Türk konsolosluğu hakkında bir ibare yok. Odayı bulmam 10 dakika mı aldı. Meğer 10. kattaymış. Giriş yaptım, randevumu teyit ettiler. Oturdum. İçeride 6 kişi vardı ben dahil. 3 pencere vardı, çalışan 1 kişi vardı en sağ pencerede. Bir an önce işleri halledip derhal ayrılmak istiyordum çünkü hemen Dallas'a dönmek istiyordum. Dışarıda durmaya tahammulum yok. Yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra bir hanımefendi sallana sallana geldi. Orta pencereye oturdu. Bazı şeyler yaptı bilgisayarında. Sonra geri kalktı gitti. 5 dakika sonra elinde bir şeker yada lokum paketi gibi bir şey ile geldi en sağ pencerede ki arkadaşı falan verdi. Saat 9:30 neredeyse mesai başlamış, yarım saat olmuş biz içeride 6 kişi bekliyoruz. Sonra geri içeri gitti sonra bir daha geldi. Oturdu orta pencereye. Bana seslendi dedi siz vekalet için misiniz? Dedim evet. Ded dedi ne vekalet. Dedim annemin vefatı nedeniyle kardeşlerime yetki vermek istiyorum, yasal işlemler için. Anladim dedi buyrun randevu saatiniz geldi. Gittim oturdum. Ne bir Allah rahmet eylesin, başınız sağolsun vs yok. Sempati tam anlamıyla sıfır. Hatta annemin vefatını söylemem üzerine odada bekleyen başka bir hanımefendi başınız sağolsun dedi. Neyse, gittim oturdum. Bu formu doldurun dedi. Aldım doldurdum. Bu arada içeriden çalışan orta yaş üstü başka bir hanımefendi geldi. Bu ortada oturan konsolosluk çalışan hanımefendi ile bu hanımefendi başladılar ateşli, bol kahkahalı bir sohbete. Nasıl neşeliler, nasıl keyifler yerinde anlatamam. Kendimi zor tutuyorum. Formu dolduralı 5 dakika olmuş bekliyorum kahkahalar dolu sohbetlerinin bitmesini. Kendisine 5 dakika önce annemin vefat ettiğini söylemişim. Ben herhangi bir halka açık yerde arkadaşlar ile oturuyor olsaydım ve yan masadan hiç tanımadığım bir insan annesinin vefat ettiğini söylese, sesim çıkmaz saygidan. Biz böyle yetiştik Türk olarak. Bu ortada oturan hanımefendi evraklarımı aldı baktı halen yanına sonradan gelen hanımefendi ile sohbet ediyorlar bu arada. Sonradan gelen ve bu hanımefendi ile sohbete dalan konsolosluk çalışanı da demiyor ki yahu içerde bir sürü insan var sen onlar ile ilgilen biz sonra konuşuruz. Umurlarinda değil. Sonra bu hanımefendi dedi ki sizin işiniz vekalet olduğundan dolayı sizin ile bu konuda bilgisi olan arkadaşımız ilgilenecek, ben değilim dedi. Peki hanımefendi dedim teşekkür ettim, bekliyorum. Yaklaşık bir 20 dakika sonra en sağda oturan hanımefendi beni kendi penceresine çağırdı. Oraya gittim işlemleri başlattı. İşlemler bitince dedi ki konsolos bekliyoruz imzalaması için. Konsolos nerede? Yok. Saat yaklaşık 11. Mesaiden 2 saat sonra. Peki dedim bekleyelim. Yaklaşık bir 30 dakika da konsolosunu bekledik. Ama imzada konsolos muavin yazıyordu. Konsolos zaten yok belki tatilde. Ama muavin konsolos da sagolsun mesaiye 11 gibi başlıyor demek ki. Yaklaşık 12 yıldir ABD'de yaşıyorum. Los Angeles, Washington, New York konsolosluklarında farklı işlemler için bulundum. Ben Houston konsolosluğu kadar iğrenç bir yer görmedim. Özellikle annemin vefat etmiş olduğunu söylememe rağmen o orta pencerede hizmet eden hanımefendiyi asla unutmayacağım. Yüzünü resmen beynime kazıdım. Bu böyle karaktersizlikten falan da çok öte bir şey. Bu ülkeye kaçak yollar ile gelip Türkçülük aleyhine iltica eden insanlara bile bizden daha iyi hizmet ediyorlar. Rezalet ötesi bir durum. Eğer ki Houston başkonsolosluğuna işiniz düşerse, imkanınız varsa gitmeyin. Gidin uçak ile başka konsolosluklara. Bu insanlar sizi insan yerine koymuyor.