Ana Oğuzca ya da Ana Oğuz Türkçesi Türk dilinin Milat sonrası dönemlerinden günümüze gelen en büyük kollarından biridir. GökTürkçe döneminde, Ötüken’de kullanılan yazı dilinin yanında, onunla beraber henüz yazı dili formu kazanmayan bir hâlde olduğu kabul edilir. Divânu Lügati't-Türk’te Oğuzcaya dair belirtilen görüşler, bu kolun (en azından) Divandan birkaç yüzyıl önceki biçimine dair düşünceler verir. [[Dosya:Basat kills Tepegez Dede Korkut manuscript Dresden.jpg|küçükresim|sağ|Türk boylarından Oğuzların en önemli eserlerinden biri Dede Korkut Kitabı içindeki Basat depe gözi öldürdügi boyı beyan ider hanum hey (kırmızı yazı) kısmı]] 10. yüzyıldan sonra Maveraünnehir, İran ve Anadolu sahalarında yaygınlaşmış, yüzyıl boyunca yazı dili olma yönünde aşama kaydetmiştir. Eski Anadolu Türkçesi dönemi, bu sürecin yeni biçimi olmuştur. Ana Oğuz Türkçesi veya Oğuz Türkçesi denen dil grubu, Göktürkçede çeşitli yönleriyle saptanmıştır. Bunlar ses bilgisi, şekil bilgisi, söz varlığı bakımlarından var olmuş olan ögelerdir. Tarih Dönem Köktürk yazıtlarında, Bilge Kağan “tokuz oguz bodun kentü bodunum erti ‘Dokuz Oğuz halkı öz halkım idi’ der (KT.K.4). Bu “oğuz” adı, Eski Batı Türkçesi kaynaklarında kurallı olarak “ogur” şeklinde kaydedilmiştir. Tarihte Asya, Avrupa, hatta Kuzey Afrika’da yazılı eserler vermiş, günümüzde ise Türk dünyasının büyük çoğunluğunu oluşturan Oğuzların ilk edebî yazı dilleri, XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu sahasında ortaya çıkar. Günümüzdeki kollar Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Gagauz Türkçesi, Kaşkay Türkçesi, Horasan Türkçesi bu yazı dilinin sonradan birbirinden ayrılarak devam eden biçimleridir. Kaynakça Kategori:Türk dili tarihi Kategori:Türkçenin dönemleri