Ankara: Bir Şehirdeki Değişimin Acı Masalı
Ankara, son on yılda inanılmaz bir değişim yaşadı ve bu değişim, doğma büyüme Ankaralılar için içler acısı bir hal aldı. Şehir, yakın orta Anadolu köylerinden gelen göçmenleri ve onların çocuklarını barındırmakta zorlanırken, bir de üstüne sığınmacı ve kimliğini belirsiz tutan siyahi nüfusu ağırladı. Bu durum, Ankaralılık kültürünü yozlaştırdı ve kaba bir hal aldı.
Ankara'nın ne kadar düşüşte olduğunu en iyi şekilde özetleyen bir cümle kurmak gerekirse, "Ankara deyince insanların aklına pavyonlar, kavga gürüntüsü, başıboş köpekler, sorumsuz şoförler ve kıro kültürünü benimseyen gençler gelir." Bu cümle, şehrin ne kadar kötü bir hal aldığının acı bir özetidir.
Oysa 90'ların başında Ankara, tamamen farklı bir şehirydi. Nezih, öğrencilerin ve solcuların, sağcıların ve vatansever Atatürkçülere ev sahipliği yapan bir memur şehriydi. Elbette sorunları vardı, ancak asayiş konusunda oldukça iyi bir konumdaydı.
Son on yılda Ankara, göç ve kötü yönetim sonucu neredeyse tanımsız bir hal aldı. Ankaralılar olarak, şehrin bu hale gelmesine izin verdiğimiz için içimiz yanıyor. Artık Ankara'yı eski haline döndürmek için acil adımlar atılmalı, yoksa bu şehir tamamen mahvolacak.
Bu yazı, Ankara'nın son durumuna yönelik agresif bir eleştiridir ve şehrin kurtuluşu için bir uyarı niteliğindedir. Ankaralılar olarak, şehrimizi yeniden büyük ve saygın bir konuma getirmek için çabalamalıyız.
Ankara, son on yılda inanılmaz bir değişim yaşadı ve bu değişim, doğma büyüme Ankaralılar için içler acısı bir hal aldı. Şehir, yakın orta Anadolu köylerinden gelen göçmenleri ve onların çocuklarını barındırmakta zorlanırken, bir de üstüne sığınmacı ve kimliğini belirsiz tutan siyahi nüfusu ağırladı. Bu durum, Ankaralılık kültürünü yozlaştırdı ve kaba bir hal aldı.
Ankara'nın ne kadar düşüşte olduğunu en iyi şekilde özetleyen bir cümle kurmak gerekirse, "Ankara deyince insanların aklına pavyonlar, kavga gürüntüsü, başıboş köpekler, sorumsuz şoförler ve kıro kültürünü benimseyen gençler gelir." Bu cümle, şehrin ne kadar kötü bir hal aldığının acı bir özetidir.
Oysa 90'ların başında Ankara, tamamen farklı bir şehirydi. Nezih, öğrencilerin ve solcuların, sağcıların ve vatansever Atatürkçülere ev sahipliği yapan bir memur şehriydi. Elbette sorunları vardı, ancak asayiş konusunda oldukça iyi bir konumdaydı.
Son on yılda Ankara, göç ve kötü yönetim sonucu neredeyse tanımsız bir hal aldı. Ankaralılar olarak, şehrin bu hale gelmesine izin verdiğimiz için içimiz yanıyor. Artık Ankara'yı eski haline döndürmek için acil adımlar atılmalı, yoksa bu şehir tamamen mahvolacak.
Bu yazı, Ankara'nın son durumuna yönelik agresif bir eleştiridir ve şehrin kurtuluşu için bir uyarı niteliğindedir. Ankaralılar olarak, şehrimizi yeniden büyük ve saygın bir konuma getirmek için çabalamalıyız.