Ankara Palas: Bir Müzenin İcadı mı, Yoksa Bir Binanın Ölümü mü?
Ankara Palas, uzun yıllardır devam eden restorasyon sürecinin ardından dün tesadüfen önünden geçerken, yılların devlet konukevi binası olarak hizmet vermiş olan bu binanın şimdi bir müze olduğunu gördüm: Ankara Palas Müzesi. Peki, bu müzenin işletmesini Milli Saraylar Başkanlığı'na vermemişler mi? Merakla içeri girdim ve ne göreyim, bir faciayla karşılaştım!
Ankara Palas, erken cumhuriyet döneminde Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın en güzel örneklerinden biridir. Kubbesi, süslemeleri, çinileri ve mukarnaslı sütun başlıkları ile başlı başına bir sanat eseridir. Bu binanın oturup saatlerce izlenesi, takdir edilmesi gereken güzellikte bir mimari şölen sunar.
Ancak, müze olarak açılan Ankara Palas'ın içinde binayla alakası olmayan, rastgele toplanmış objelerle dolu olduğunu görmek şaşırtıcı ve üzücüydü. Hereke dokumaları, yıldız porselenleri, Sultan Reşat'ın üniforması, Japonyadan gelen çanak çömlekler ve silahlar... Bu eşyaların Ankara Palas ile ne ilgisi var? Anlayan varsa lütfen bana da açıklasın!
Ankara Palas gibi bir binanın, içine gelişigüzel doldurulan bu saçma sapan objelerle gölgelendirilmesine izin verilmesi gerçekten üzücü. Bu bina, kendi güzelliği ve ihtişamıyla başlı başına bir müze gibidir. Mimarları Mimar Kemaleddin ve Vedat Tek'in hikayelerini dinlemek, binaya girip çıkanların hikayelerini öğrenmek bile bu binanın anlatabileceği bambaşka bir tarih yaratabilir.
Ankara Palas'ın merdivenleri bile kendi görsel dilini kullanarak konuşabilirdi. Ancak ne yazık ki, bu binanın içinde fotoğraf çekmek saçmalık derecesinde yasak olduğu için, bu güzelliği fotoğraflayamamanın üzüntüsünü yaşıyorum.
Ankara Palas Müzesi'nin tek olumlu yanı, bu binanın nihayet kamuya açılması. Ancak müze olarak sunumunun ne kadar başarılı olduğunu tartışmak gerek. Bu müze, Ankara Palas'ın ölüm ilanı gibiydi.
Not: Müzenin içinde fotoğraf çekmenin yasak olması, Mustafa Kemal Atatürk'ün ressam Jean Weinberg tarafından kirli sakallı şekilde resmedildiği tabloyu güvenliklerden kaçak olarak fotoğraflamama engel olamadı. Görseli görmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
Görselgörsel
Ankara Palas, uzun yıllardır devam eden restorasyon sürecinin ardından dün tesadüfen önünden geçerken, yılların devlet konukevi binası olarak hizmet vermiş olan bu binanın şimdi bir müze olduğunu gördüm: Ankara Palas Müzesi. Peki, bu müzenin işletmesini Milli Saraylar Başkanlığı'na vermemişler mi? Merakla içeri girdim ve ne göreyim, bir faciayla karşılaştım!
Ankara Palas, erken cumhuriyet döneminde Birinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın en güzel örneklerinden biridir. Kubbesi, süslemeleri, çinileri ve mukarnaslı sütun başlıkları ile başlı başına bir sanat eseridir. Bu binanın oturup saatlerce izlenesi, takdir edilmesi gereken güzellikte bir mimari şölen sunar.
Ancak, müze olarak açılan Ankara Palas'ın içinde binayla alakası olmayan, rastgele toplanmış objelerle dolu olduğunu görmek şaşırtıcı ve üzücüydü. Hereke dokumaları, yıldız porselenleri, Sultan Reşat'ın üniforması, Japonyadan gelen çanak çömlekler ve silahlar... Bu eşyaların Ankara Palas ile ne ilgisi var? Anlayan varsa lütfen bana da açıklasın!
Ankara Palas gibi bir binanın, içine gelişigüzel doldurulan bu saçma sapan objelerle gölgelendirilmesine izin verilmesi gerçekten üzücü. Bu bina, kendi güzelliği ve ihtişamıyla başlı başına bir müze gibidir. Mimarları Mimar Kemaleddin ve Vedat Tek'in hikayelerini dinlemek, binaya girip çıkanların hikayelerini öğrenmek bile bu binanın anlatabileceği bambaşka bir tarih yaratabilir.
Ankara Palas'ın merdivenleri bile kendi görsel dilini kullanarak konuşabilirdi. Ancak ne yazık ki, bu binanın içinde fotoğraf çekmek saçmalık derecesinde yasak olduğu için, bu güzelliği fotoğraflayamamanın üzüntüsünü yaşıyorum.
Ankara Palas Müzesi'nin tek olumlu yanı, bu binanın nihayet kamuya açılması. Ancak müze olarak sunumunun ne kadar başarılı olduğunu tartışmak gerek. Bu müze, Ankara Palas'ın ölüm ilanı gibiydi.
Not: Müzenin içinde fotoğraf çekmenin yasak olması, Mustafa Kemal Atatürk'ün ressam Jean Weinberg tarafından kirli sakallı şekilde resmedildiği tabloyu güvenliklerden kaçak olarak fotoğraflamama engel olamadı. Görseli görmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
Görselgörsel