Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ankara tarihi

bullvar_katip

Administrator
Katılım
21 Mayıs 2024
Mesajlar
532,105
[[Dosya:Hitit aslanına ters binmiş nasrettin hoca.jpg|küçükresim|upright=1.14|Ankara Garı önünde yer alan Nasrettin Hoca'yı eşeğe değil de Hitit aslanına ters binmiş gösteren Metin Yurdanur Miras isimli çalışması. Heykel ile Anadolu kültürünün çok katmanlı birikimi göz önüne getirilmeye çalışılmıştır]] Ankara tarihi Tunç Çağı Hatti uygarlığına kadar uzanmaktadır. Bunu milattan önce ikinci milenyumda Hitit uygarlığı dönemi, milattan önce onuncu yüzyıldaki Frigya uygarlığı dönemi ve sonrasında sırasıyla Lidyalılar, Farslar, Makedonlar, Galatyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Hanedanı ve Osmanlı İmparatorluğu dönemleri takip etmektedir. Tarih öncesi Ankara küçükresim|Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Filgiller alt çene kemiği küçükresim|Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Gergedangillere ait bir kemik Anadolu'daki insan karakterli ilk fosil primat kalıntıları Fikret Ozansoy tarafından Ankara'da bulunmuş ve Ankarapithecus meteai adı verilmiştir. Ankara'nın bilinen tarihi Paleolitik Çağa kadar uzanmaktadır. Bu döneme ait çeşitli eserlere Gâvurkale, Ergazi, Lodumlu ve Maltepe'de rastlanmıştır. Eti Yokuşu'nda 1937'de Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan ve Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu tarafından idare edilen kazıların raporu Etiyokuşu hafriyatı raporu adıyla 1937'de basılmıştır. Bu raporda buranın en az MÖ 3000 yıllarında iskan edildi belirtilmektedir. Raporda birinci kısımda graviye içinde elde edilen Paleolitk aletler, ikinci kısımda ise Kalkslitik yerleşim yerinde toplanan keramik ve diğer çeşitli kültür piyesleri ayrıntılı olarak incelenmiş ve envanterleri yayınlanmıştır. Ankara'nın eskiliği ile ilgili buluntular Anadolu Medeniyetleri Müzesi Çağlar boyu Ankara galerisinde sergilenmektedir. İlk basımı 1950 olan Avram Galanti'ye ait Ankara Tarihi Kitabı II. bölümde buluntular gösterilmektedir. Hititler dönemi Hititler MÖ 2000'de Anadolu'daki ilk siyasi birliktir. Ankara şehir merkezi ve çevresindeki en eski kalıntılar Bronz çağında hüküm sürmüş olan Hatti uygarlığına aittir. Helenistik döneme kadar yazılı belgelerde Ankara hakkında bir bilgi bulunmadığından Hitit dönemi Ankara'sı hakkındaki bilgilere bu dönemi ve kültürü ortaya koyan Orta Anadolu'daki merkezler ve Ankara çevresindeki aslan ve sfenks tasvirleri aracılığı ile ulaşılmaktadır. Bilinen Ankara'nın bugünkü şehir sınırları içinde yerleşim olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır. Hitit kenti olan Ankawa'nın bugünkü Ankara olmadığı görüşleri vardır. Frigler dönemi upright=0.91|küçükresim|Frigya'nın konumu - geleneksel bölge (sarı) - genişletilmiş krallık (turuncu) MÖ 12. yüzyıl başlarında Boğazlar üzerinden Anadolu'ya giren deniz kavimlerinin istilasıyla Hitit İmparatorluğu ortadan kaldırılmıştır. Ankara ve çevresine Frigler egemen olmuşlardır. Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti Gordion’a adını veren Gordias’tır. Tarihçi Arianos’a göre Gordias Thelmessos’lu (Fethiye) bir kadınla evlenmiş ve Midas adını verdiği bir oğlu olmuştur. Geçmiş dönemlerine ait kesin bilgiler bulunmayan Friglerin en çok bilinen ve meşhur kralı Midasdır. Ancak yapılan bazı araştırmalara göre Frigyalıların bütün krallarına Midas adını verdiği de söylenmektedir. Gordion şehri, bugünkü Ankara'ya 76 km uzaklıkta bulunan Polatlı ilçesinin sınırları içinde bulunmaktadır. Ankara'nın kurulmasına dair anlatılanlar arasında olan Frigya tradisyonunda, Kral Midas Ankara'nın kurulmasının önderi kabul edilir. İkinci yüzyılın ortalarında yaşamış olan Lidya’lı gezgin Pausanias, Galatların Anadolu’ya yerleşmeleri hakkında bilgi verirken, Ankara’dan da söz eder. Ankara kentini Gordios’un oğlu Midas’ın kurduğunu ve Frig’lerin bir kenti olduğunu anlatır. Yunanca ve Latince gemi çapası demek olan kentin ismi için açıklama yapma gereğini duyan Pausanias, Midas’ın bulduğu gemi çapasının, kendi dönemine kadar Jüpiter (Zeus) tapınağında saklandığını söyleyerek kentin isminin arkasındaki anlamı vermeye çalışır. Gene Pausanias, adı geçen metinde, Midas kaynağı adı ile bilinen ve üzerine öyküler yazılan su kaynağının, Ankyra kentinde olduğunu bildirir ve "İşte Galat’lar bu Ankyra kentini aldılar" der. Ankara'daki Frig varlığı bugünkü şehir sınırları içinde Ankara istasyonu civarında, belediye binası yanında, Çankırıkapı'da, Augustus Tapınağı'nın ve Türk Tarih Kurumu binasının temellerinde bulunan kalıntılarla kendini göstermektedir. Anıtkabir ile Atatürk Orman Çiftliği arasında bulunan 20 kadar tümülüs Frig dönemi nekropollerindendir. Lidyalılar dönemi küçükresim|Croesus'un Lidya haritası, 6. yüzyıl MÖ Ankara MÖ 7. yüzyılda Batı Anadolu'da Gediz ve Küçük Menderes vadilerini kapsayan bölgeye egemen olan ve tarihte para basımını ilk kez gerçekleştiren kavim olarak bilinen Lidya'lıların eline geçmiştir. Pers İmparatorluğu dönemi Pers İmparatorluğu'nun egemenliği, Makedonya kralı Büyük İskender'e yenilmelerine kadar devam etmiştir. Hellenistik süreç Ankara, Büyük İskender tarafından MÖ 333 yılında fethedildi, İskender, Gordion şehrinden gelmişti ve kısa bir süre burada ikamet etti. Babil'de ölümünden sonra (MÖ 323) generalleri arasında bölüşülen imparatorlukta Ankara'ya Antigonus sahip oldu. Antik zamanda şehrin en büyük genişlemesini yaşadığı Frigya döneminin dışında, bir başka önemli genişleme Ankara'ya gelip şehri Kara Deniz limanları ve Kırım ile kuzey; Asur, Kıbrıs ve Lübnan ile güney; ve Gürcistan, Ermenistan ve Pers İmparatorluğu ile doğu arasında mal ticareti için merkez haline getiren Pontos Yunanları zamanında meydana geldi. O zamana kadar şehir (Türkler tarafından biraz değiştirilerek Ankara olarak kullanılmaktadır.) Ànkyra (Yunanca'da Çapa anlamına gelmektedir.) ismini almıştı. Galatyalılar dönemi [[Dosya:Galatia Map.png|küçükresim|upright=1.14|Roma İmparatorluğu döneminde Galatlar'ın başkenti Ancyra]] MÖ 278'de Orta Anadolu'nun geri kalan bölümüyle beraber Kelt ırkından Galatyalılar tarafından istila edildi. Bunlar Ankara'yı önde gelen kabilelerinden Tectosagelerin merkezi yaptılar. Diğer kabile merkezleri Trocmilerin merkezi Pessinos (Balhisar) ve Ankara'nın doğusunda Tolstibogiilerin merkezi Tavium idi. Kente o zaman Ankara deniyordu. Kelt unsuru belki de az sayıda, Frig dili konuşan köylüler üzerinde bir savaşçı aristokrasiden ibaretti. Yine de Kelt dili Galatia'da yüzyıllarca konuşulmaya devam etmiştir. MS IV. yüzyıl sonlarında Galatya'nın yerlisi olan St.Jerome Ankara çevresinde konuşulan dilin Roma İmparatorluğunun kuzeybatısında (Trier yakınları)konuşulan dile çok benzediğini yazmaktadır. Bu belki de daha eski Frig dili konuşan nüfusun Kelt işgalcilerin dilini benimsediğini göstermektedir. Romalılar dönemi [[Dosya:Augustus Tapınağı Minyatürü.jpg|küçükresim|Ankara Anıtı Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki minyatürü]] küçükresim|Res gestae Divi Augusti parçaları. Şehir Augustus tarafından MÖ 25 yılında fethedilmiş ve Roma İmparatorluğu tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Galatya'nın başkenti Ankara, büyük ticari öneme sahip bir merkez olma özelliğini de sürdürdü. Ankara aynı zamanda duvarlarında mermere kazınmış Res Gestae Divi Augusti diye bilinen kitabeyi bulunduran ve Augustus'un Faaliyetlerinin resmi kayıtlarını içeren Ankara Anıtı (Augustus ve Roma Tapınağı) ile de ünlüdür. Ankara kalıntıları bugün hala değerli yarım kabartmalar, kitabeler ve diğer mimari parçalarla döşelidir. Augustus Ankara'yı Orta Anadolunun üç yönetim merkezinden biri yapmaya karar verdi. Daha sonra şehre Frigyalılar ve Gal dili ve Keltçeye yakın bir dil konuşan Galatyanlar yerleştirildi. Ankara Tectosage diye bilinen kabilenin merkeziydi ve Augustus onları geliştirerek imparatorluğuna ana bir merkez haline getirdi. İki diğer Galatyan kabile merkezleri; Yozgat yakınlarındaki Tavium ve Batıda Sivrihisar yakınındaki Pessinus (Balhisar) Roma döneminin oldukça önemli yerleşkeleri olma durumlarını sürdürdüler fakat Ankara büyük bir metropol haline geldi. Roma İmparatorluğunun iyi zamanlarında Ankara'da 200,000 kişi yaşadığı tahmin edilmektedir ve bu sayı Roma İmparatorluğunun düşüşünden on ikinci yüzyılın başlarına kadar olan zamandan çok daha fazladır. Küçük bir nehir olan Ankara Çayı Roma şehirlerinin içerisinden doğru akmaktadır. Şimdi nehir çevrilmiş durumdadır fakat Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde eski kentlerin kuzey sınırlarını belirlemekteydi. Çankaya, şimdiki şehir merkezinin güneyinde görkemli tepelerin kenarında Roma şehirlerinin dışında bulunmaktaydı ve muhtemelen yazlık dinlenme yerleri olarak kullanılmaktaydı. 19. yüzyılda En az bir Roma villası veya köşkünün kalıntıları şu anki Çankaya Köşkünün çok fazla uzağında olmayan bir yerde bulunmaktaydı. Roma şehri batıda Tren İstasyonu ve Gençlik Parkının olduğu alana, tepelerin güneyinden doğru da şu anda Hacettepe Üniversitesinin kapladığı bölgenin aşağısına doğru uzanmaktaydı. Ankara tüm ölçütlerde büyüyebilen ve diğer Roma kentleri olan Gaul veya Britanya'dan daha geniş bir şehirdi. Gotlar ve Arapların seferleri Ankara'nın önemi Kuzey Anadolu'daki yolların kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanarak bir kavşak noktası oluşturmasına dayanmaktadır. Büyük İmparatorluk yolları Ankara'dan geçerek doğuya doğru uzanıyordu ve imparatorların ve ordularının başarıları bu yoldan geçmekteydi. Bu yollar yalnızca Roma büyük şehirlerini bağlamakla kalmamış, aynı zamanda işgalciler için de kullanışlı bir güzergâh olmuşlardır. 3. yüzyılın ikinci yarısında, Ankara batıdan gelen Gotların önlenemez başarılarıyla istila edildi (Kapadokya'nın kalbine girerek esirler almışlar ve şehri talan etmişlerdir) ve daha sonra da Araplar geldi. 10 yıllık bir dönemde şehir antik dünyanın en görkemli kraliçelerinden birinin batı ileri karakollarından biri haline gelmişti. Suriye çöllerinden gelen Palmiralı Arap imparatoriçesi Zenobia Roma imparatorluğu içindeki zayıflık ve kargaşadan faydalandığı bir dönemde avantajı eline alarak kendine burada kısa ömürlü bir devlet kurmuştur. Geç Roma süreci Şehir 272 yılında İmparator Aurelian kontrolündeki Roma İmparatorluğuna tekrar bağlandı. Diocletian (284-305) tarafından çoklu (dörde kadar) yöneticilerin bulunduğu bir sistem olan tetrarşi yürürlüğe sokuldu ve önemli bir program olan yeniden yapılanma ve Ankara'nın batısına Germe ve Dorlion (şimdiki Eskişehir) doğru yol yapım çalışmalarına girişildi. Altınçağında Roma Ankarası büyük bir pazar ve ticaret merkezi olmasının yanında aynı zamanda büyük yönetim sarayları ve ofisleri olan şehrin resmi önemli kurallarının konduğu praetoriumları barındıran büyük bir yönetim merkezi olarak da görev yapmaktaydı. 3. yüzyıl boyunca Ankara'da yaşam, tıpkı diğer Anadolu şehirlerinde olduğu gibi askeri olarak işgal girişimlerine karşı koyma ve şehrin ayakta durmasını sağlamaya yönelikti. Ankara'nın tarihi Bronz Çağ'da Hitit medeniyetine kadar götürülebilir ve sonra sırasıyla milattan önce 2. milenyumda Hititler, MÖ 10. yüzyılda Frigyalılar, daha sonrasındaysa Lidya, Persler, Makedonya, Galatya, Romalılar, Bizanslar, Selçuklular ve Osmanlıların hakimiyetine girmiştir. Hristiyan Ankara Ankara yakınlarındaki Kallippi'nin bilinmeyen bir köyünün yerlileri, Proklos ve Hilarios'un da dahil olduğu o zamanların şehitleri İmparator Trajan (98-117)'ın büyük baskısına maruz kalmışlardı. MS 280'de biliyoruz ki güney Anadoludan bir mısır tüccarı olan Philumenos ve Eustathius yakalanmışlar ve Ankara'da öldürülmüşlerdir. Diğer Roma şehirlerinde olduğu gibi, Diocletian devri Hristiyanlar üzerindeki baskının doruk noktasına ulaştığı dönemi göstermektedir. 303 yılında, Ankara İmparator yardımcısı Diocletian ve onun vekili Galerius'un Hristiyan karşıtı zulümlere giriştiği şehirlerden biriydi. Ankara'daki ilk hedefleri ismi Clement olan kentin 38 yaşındaki piskoposuydu. Clement yaşamında, önce Romaya getirilmiş sonra oradan geri yollanmıştır ve o,kardeşi ve birçok yandaşı ölüme yollanmadan önce birçok sorgu ve cefaya katlanmak zorunda bırakılmışlardır. St. Clement kilisesinin kalıntıları bugün Ulus Meydanındaki Işıklar Caddesinde bulunabilir. Büyük ihtimalle Clement'in buralara gömüldüğü düşünülmektedir. Dört yıl sonra şehrin Plato isimli doktoru ve kardeşi Antiochus Galerius tarafından öldürülmüşlerdir. Sonradan Theodotus'a aziz olarak saygı gösterilmiştir. Fakat zulümler başarısız olmuştur ve 314'te Ankara zulümler sonrası Hristiyan kilisesinin yeniden yapılanmasında dini hükümlerin belirlendiği kilisenin önemli bir merkezi olmuştur ve asıl olarak buraya 'lapsi'&mdash denilen baskı süresince teslim olmuş ve paganizmi benimsemiş olan Hristiyanlar yerleşmişlerdir. 4. yüzyıl boyunca Galatya'nın Asyadaki resmi başkentinde üç meclis toplanmıştır. İlki bir ortodoks genel kilise meclisi 314 yılında toplandı onların 25 disiplin kanunları Pişmanlık Ayinleri yönetiminin o zamandaki en önemli belgelerinden birini meydana getirmiştir. Onlardan dokuz tanesi lapsilerin barışlarıyla ilgili durumla alakalı, diğerleri ise evlilik, kilisenin özelliklerine yabancılaşma vb. konuları içermekteydi. Clement zamanında Ankara'da Paganizm dini sendelemeye uğrasa da hala en yaygın inanç olma özelliğini sürdürmekteydi. Yirmi yıl sonra, Hristiyanlık ve tektanrıcılık onun yerini almış oldu. Ankara birdenbire günlük yaşamı keşişler, papazlar ve din kavgalarının sardığı bir Hristiyan şehrine dönmüştü. Şehir meclisi ve senatosu piskoposlara yerel temsilcilik görevi vermişlerdir. 4. yüzyılın ortaları boyunca Ankara Hristyanlığın doğasındaki karmaşık din kavgaları ve onun bir türü olan Aryanizm'in doğuşuna bağlı tartışmalarla sarılmıştır. 358'de kilise meclisi Ankara Kralının yönettiği Yarı-Aryan bir meclisti. Bu meclis Aryan blasfemilerini mahkûm etmişti çünkü onların kafir öğretileri İsa kavramı her şeyiyle Tanrısal olanlara benzer gibi görünmekte fakat gerçekte tamamen farklıydılar. 362-363 yıllarında, İmparator Mürtet Julian Persler ve Hristiyanlara karşı çıktığı talihsiz sefer dönüşünde Ankara'dan geçti ve çeşitli kutsal kişilere eziyetlerde bulundu. Ankara Kalesinin duvarlarının iç tarafının doğu yönüne hala görülebilen, üzerinde Julian'a ithafen 'İngiliz Okyanusundan barbar kavimlere kadar tüm dünyanın hakimi' yazılı bir kitabe bulunan taştan bir heykel inşa ettirdi. 362 yılında imparatorun şehri ziyareti onuruna dikilen Julian Anıtı bugün hala ayaktadır. 375'te, Aryan keşişleri Ankara'da toplandı ve aralarında St. Gregory'nin de bulunduğu birçok keşişi azlettiler. Modern Ankara batıda, Asya bölgesindeki Galatya eyaletinin Roma Katolik yardımcı piskoposu olan Laodicea'nın unvanı olan Angora olarak bilinmektedir. Bizans süreci 4. yüzyılın ortalarında Ankara, imparatorluğun tatil mekanı haline geldi. Constantinople Doğu Roma'nın merkezi olduktan sonra imparatorlar, 4. ve 5. yüzyıllarda dinlenmek üzere İstanbul Boğazı'nın nemli havası yerine, Ankara'nın daha kuru dağlık atmosferini tercih etmişlerdir. II. Theodosius (408-450) yazları sarayını Ankara'ya taşımaktadır. Ankara'da çıkarılan kanunlar, onun orada geçirdiği zamanları kanıtlamaktadır. Şehrin askeri, özellikle de lojistik önemi uzun Bizans devri boyunca sürdü. Ankara 6. yüzyıldan sonra birçok kez türlü Arap ordularının eline geçse de, 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans İmparatorluğu'nun önemli bir yanyolu olmayı sürdürmüştür. Selçuklu ve Osmanlı dönemi 1071 yılında, Selçuklu Sultan'ı Alparslan Malazgirt zaferiyle Türklere Anadolu'nun kapılarını açmıştır. Daha sonra 1073'te önemli bir askeri geçiş güzergâhı olan ve doğal kaynaklara sahip olan Ankara'yı ülkesine eklemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci sultanı Orhan Bey, 1356 yılında şehri fethetti. Diğer bir Türk asıllı kumandan olan Timur 1402 yılında Ankara Savaşında Osmanlıları yenerek şehrin hakimiyetini ele geçirdi fakat 1403'te Ankara tekrar Osmanlı Devleti'nin kontrolü altına girmiştir. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılmasıyla, Osmanlı başkenti İstanbul ve Anadolu'nun büyük bir kısmı İtilaf Devletleri tarafından istila edildi ve Türklere merkez Asya Bölgesinde çok küçük bir alan bırakarak buraları İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan kendi aralarında paylaşmak istediler. Buna cevaben, Türk Millî Mücadelesi'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk, 1920'de Ankara'da direniş hareketinin başlangıcını resmi olarak ilan etti. (Bkz. Sèvr Antlaşması ve Türk Kurtuluş Savaşı). Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra, Türk Milleti 29 Ekim 1923'te cumhuriyeti ilan ederek Osmanlı Devleti yerine Türkiye'yi kurmuştur. Bundan birkaç gün önce 13 Ekim 1923'te Ankara İstanbul'un yerine Türkiye'nin yeni başkenti olarak ilan edilmiştir. Zaman çizelgesi 14-19. Yüzyıl 1356 Şehir, I. Orhan döneminde Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. 1402 20 Temmuz: Çubuk Ovası'nda Ankara Savaşı yaşandı, şehir Timur'un eline geçti. 1403 Osmanlılar şehirdeki hakimiyetini tekrar sağladı. 1471 Mahmut Paşa Bedesteni inşa edildi. 1523 Çengel Han inşa edildi. 1566 Cenabi Ahmed Paşa Camii inşa edildi. 1688 Deprem meydana geldi. 1832 Ankara Kalesi yenilendi. 1864 Şehir, Ankara Vilayeti'nin başkenti ilan edildi. 1890 Şehrin nüfusu 27.825 olarak belirlendi. küçükresim|1924'te hazırlanan imar planı [[Dosya:Jansen Planı.jpg|küçükresim|1932'de hazırlanan, Jansen Planı olarak da bilinen imar planı]] küçükresim|Ankara şehrinin 1924 yılındaki haritası Ankara yeni kurulan Türkiye'nin başkenti olduktan sonra, yeni gelişmeler şehri eski bölümlerin olduğu Ulus ve yeni kısmı olan Yenişehir olmak üzere böldü. Roma, Bizans ve Osmanlı tarihini anımsatan eski yapılar ve darca uzanan sokaklar eski bölümü temsil etmekteydi. Yeni kısım ise şimdiki Kızılay civarında olan bölüm, geniş caddeleri, otelleri, tiyatroları, alışveriş merkezleri ve yüksek binalarıyla daha modern görünüme sahip bir şehir yapısına sahipti. Hükûmet binaları ve yabancı elçilikler ayrıca bu yeni kısımda bulunmaktaydı. Ankara başkent olmadan büyük şehir merkezine sahip dünyanın en eski başkentlerinden biridir, Londra, Paris veya Madrid; hatta İstanbul'dan daha eski bir geçmişi vardır. Şimdiki İstanbul, o zamanlar Bizans'ın Roma eyalet şehirlerinden biri olmakla birlikte, 324 yılında Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti haline gelmişken, Ankara hala Türkiye'nin kuzey yarısının çoğuna hakim önemli bir yönetim merkezi olma konumundaydı. Zaman Çizelgesi 20. Yüzyıl 1920 23 Nisan: Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Hâkimiyet-i Milliye gazetesi yayınlanmaya başladı. 1923 13 Ekim: Şehir, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edildi. Gençlerbirliği Spor Kulübü football kuruldu. 1924 Şehrin nüfusu yaklaşık 35.000 olarak belirlendi. Musiki Muallim Mektebi açıldı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası kuruldu. 1925 Atatürk Orman Çiftliği açıldı. Pembe Köşk cumhurbaşkanlığı resmi konutu olarak kullanılmaya başlandı. 1927 Ankara Palas açıldı. Şehrin nüfusu 44.553'e yükseldi. Zafer Anıtı dikildi. 1930 Şehre resmi olarak Ankara adı verildi. Ankara Etnografya Müzesi ziyarete açıldı. Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi inşa edildi. 1932 Çankaya Köşkü inşa edildi. 1933 Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi açıldı. 1935 Ankara 19 Mayıs Stadyumu inşa edildi. 1937 Ankara Garı'nda seferler başladı. 1940 Devlet Konservatuvarı kuruldu. 1943 Gençlik Parkı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi açıldı. 1945 Şehrin nüfusu 226.712 olarak belirlendi. 1946 Ankara Üniversitesi kuruldu. 1948 Opera Sahnesi açıldı. 1950 Şehrin nüfusu 286.781'e yükseldi. 1953 Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı, inşaatı tamamlanan Anıtkabir'e taşındı. 1955 Esenboğa Havalimanı'nda uçak seferleri başladı. 1956 Orta Doğu Teknik Üniversitesi kuruldu. 1961 Kurtuluş Savaşı Müzesi ziyarete açıldı. 1967 Hacettepe Üniversitesi kuruldu. 1971 Barıṣ gazetesi yayın hayatına başladı. 1973 Şehrin nüfusu 1.461.345 olarak belirlendi. 1974 Yenikent Asaş Stadyumu inşa edildi. 1978 9 Ekim: Bahçelievler Katliamı yaşandı. 1982 7 Ağustos: Esenboğa Havalimanı'na terör saldırısı düzenlendi. 1983 16 Ocak: Türk Hava Yolları'na ait bir uçak kaza yaptı. 1984 İdari yönetim yeniden düzenlendi. Mehmet Altınsoy belediye başkanı seçildi. Bilkent Üniversitesi kuruldu. TUSAŞ açıldı. Şehrin nüfusu 2.019.000 olarak açıklandı. 1987 Kocatepe Camii inşa edildi. 1989 TBMM Camii açıldı. Atakule'nin inşaatı tamamlandı. Murat Karayalçın belediye başkanı seçildi. 1991 Ankara Sheraton Oteli misafir kabul etmeye başladı. 1993 Bilkent Senfoni Orkestrası kuruldu. Vedat Aydın belediye başkanı seçildi. 1994 Melih Gökçek belediye başkanı seçildi. 1997 Ankara metrosu hizmete girdi. 21. Yüzyıl 2003 Göksu Parkı açıldı. 2004 Harikalar Diyarı açıldı. 2005 Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi ziyarete açıldı. 2006 Danıştay'a silahlı saldırı düzenlendi. 2007 22 Mayıs: Ulus'ta bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Şehrin nüfusu 3.953.344 olarak açıklandı. 2009 Ankara-Eskişehir yüksek hızlı demiryolu hattında seferlere başlandı. 2010 Cer Modern modern sanat müzesi açıldı. Ankara Arena hizmete girdi. 2012 Şehrin nüfusu 4.417.522 olarak açıklandı. 2013 1 Şubat: Amerikan konsolosluğuna bombalı saldırı düzenlendi. 19 Nisan: Ahmet Hamdi Akseki Camii açıldı. Mayıs-Haziran: Gezi Parkı protestoları. 5 Aralık: TCDD Açıkhava Buharlı Lokomotif Müzesi açıldı. 2014 12 Şubat: Ankara metrosu'nun M3 hattında seferlere başlandı. 7 Mart: Ankapark açıldı. 13 Mart: Ankara metrosu'nun M2 hattında seferlere başlandı. 5 Ağustos: Ankara-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hattında seferlere başlandı. 17 Ekim: Osmanlı Stadyumu kullanıma girdi. 20 Ekim: Aksaray yeni cumhurbaşkanlığı konutu oldu. 2015 1 Ocak: Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Millî Parkı ziyarete açıldı. 10 Ekim: Düzenlenen bombalı saldırıda 86 kişi öldü, 186 kişi yaralandı. 31 Ekim: Cebeci İnönü Stadyumu kullanıma kapatıldı. 2016 17 Şubat: Merasim Sokak'ta Şubat 2016 Ankara saldırısı yaşandı. 13 Mart: Güven Park'a Mart 2016 Ankara saldırısı düzenlendi. 19 Aralık: Andrey Karlov'a suikast düzenlendi. 2017 5 Ocak: Ankara ile Adana arasındaki ulaşımı kolaylaştıracak olan Otoyol 21 projesi hazırlandı. Dış bağlantılar Catholic Encyclopedia: Councils of Ankara Kaynakça Kategori:Türkiye'deki şehirlerin tarihi Kategori:Türkiye tarihi
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri