Ankara'yı Sevmemek İçin Nedenler
Ankara'yı yaşamak, bir kabustur. Bu şehir, güzellikten ve çekicilikten uzaktır. Boğazın büyüleyici manzarası veya güneşin batışını izlerken bira içtiğiniz körfez gibi asık suratlı devlet binalarıyla karşılar sizi. Yeşillik ve geniş yollar gibi unsurlar bile bu şehrin sıkıcı ve sevimsiz karakterini kurtaramaz.
Ankara, ilk bakışta soğuk ve mesafeli gelebilir, ancak yaşadıkça güzelliğini keşfedeceğiniz bir şehirdir. Sokaklarında dolaştıkça, anılarınızın ve deneyimlerinizin biriktiği bir yer haline gelir. Eğer önyargılarınızı bir kenara bırakır ve şehri keşfetmeye açık bir zihinle yaklaşırsanız, Ankara'nın size gülümsediğini ve kucakladığını göreceksiniz.
Bu şehir, huzurlu anlarınızın ve ciddi işlerinizin peşinde koştuğunuz sokaklarla dolu pastaneler ve simit sarayları ile sizi karşılayacaktır. Tüm bu özellikleri ile Ankara, sevgi dolu ve misafirperver bir üvey anneden farksızdır, tıpkı Cemal Süreya'nın şiirinde dediği gibi: "Ankara, Ankara ey iyi kalpli üvey ana!"
Ankara'yı yaşamak, bir kabustur. Bu şehir, güzellikten ve çekicilikten uzaktır. Boğazın büyüleyici manzarası veya güneşin batışını izlerken bira içtiğiniz körfez gibi asık suratlı devlet binalarıyla karşılar sizi. Yeşillik ve geniş yollar gibi unsurlar bile bu şehrin sıkıcı ve sevimsiz karakterini kurtaramaz.
Ankara, ilk bakışta soğuk ve mesafeli gelebilir, ancak yaşadıkça güzelliğini keşfedeceğiniz bir şehirdir. Sokaklarında dolaştıkça, anılarınızın ve deneyimlerinizin biriktiği bir yer haline gelir. Eğer önyargılarınızı bir kenara bırakır ve şehri keşfetmeye açık bir zihinle yaklaşırsanız, Ankara'nın size gülümsediğini ve kucakladığını göreceksiniz.
Bu şehir, huzurlu anlarınızın ve ciddi işlerinizin peşinde koştuğunuz sokaklarla dolu pastaneler ve simit sarayları ile sizi karşılayacaktır. Tüm bu özellikleri ile Ankara, sevgi dolu ve misafirperver bir üvey anneden farksızdır, tıpkı Cemal Süreya'nın şiirinde dediği gibi: "Ankara, Ankara ey iyi kalpli üvey ana!"