Annemin ve babamın boşanmasıyla ailem karışmış bir hal aldı. İki ablam da annemle birlikte kaldı. Ben de çok küçük olduğum için annemle kaldım.
Bu yüzden, babamla görüşmek için hatırladığım tek yer anneannem evdi. Babam bizi oradan alır, gezdirirdi ve anneannemize ablamların bakımı için para bırakırdı. Anneannemin koltukları yıllar geçse de temiz kalırdı, eskimez, çökmezdi. Nasıl koltuklar olduklarını hiç anlayamadım. Anneannesinin ölümünden sonra üvey babam başardı bunu. Koltukları eskitti. Çok tembel adamdı. Oturunca kalkmazdı.
Anneanne evine hakkında pek iç açıcı şeyler diyemem. Buruk bir duygu var haliyle. Ama boşanmış aile çocukları hiçbir yere sığmaz, fazlalık olarak görülür.
Sıcağın olmadığı bir evdi bu. Anneanne evini güzel hatırlayanlar adına gerçekten seviniyorum. Anlattıkları şeyler, okul dergilerindeki resimler kadar güzel.
Benim çocuğum, annemin evinde hep coşkuyla karşılandı. Onu el üstünde tuttular, onun sevdiği yemekler yapıldı. O da anneanne evini güzellikle hatırlayanlardan. Annemi defnettikten sonra evine gittiğimizde, oğlum şöyle bir tanım yaptı o ev için: "Ev çok tuhaf geldi bana. Balıksız akvaryum gibi."
Bu yüzden, babamla görüşmek için hatırladığım tek yer anneannem evdi. Babam bizi oradan alır, gezdirirdi ve anneannemize ablamların bakımı için para bırakırdı. Anneannemin koltukları yıllar geçse de temiz kalırdı, eskimez, çökmezdi. Nasıl koltuklar olduklarını hiç anlayamadım. Anneannesinin ölümünden sonra üvey babam başardı bunu. Koltukları eskitti. Çok tembel adamdı. Oturunca kalkmazdı.
Anneanne evine hakkında pek iç açıcı şeyler diyemem. Buruk bir duygu var haliyle. Ama boşanmış aile çocukları hiçbir yere sığmaz, fazlalık olarak görülür.
Sıcağın olmadığı bir evdi bu. Anneanne evini güzel hatırlayanlar adına gerçekten seviniyorum. Anlattıkları şeyler, okul dergilerindeki resimler kadar güzel.
Benim çocuğum, annemin evinde hep coşkuyla karşılandı. Onu el üstünde tuttular, onun sevdiği yemekler yapıldı. O da anneanne evini güzellikle hatırlayanlardan. Annemi defnettikten sonra evine gittiğimizde, oğlum şöyle bir tanım yaptı o ev için: "Ev çok tuhaf geldi bana. Balıksız akvaryum gibi."