Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Annenin Tweet'leriyle Elmalı Davası Üzerine Tartışma

cemgulerhjs

Well-known member
Katılım
9 Mayıs 2024
Mesajlar
576
İlk defa gece 12 olsun, başlıktaki ilk entry benimki olsun diye bekliyorum. Çok heyecanlıyım. Önce bunu söyleyeyim. Sonra, bu entry'de refere edeceğim entry'i ekleyeyim ki 12'yi bekleme sebebim anlaşılsın: #125219278 ve dahi: çocuğa tecavüzün zincirleme suç olmaması. Bu konu mühim. Bu konu çok mühim. Lütfen bir bakın. Entry'de ne yapacağız? İki üç hukuk bilgisi öğreneceğiz. Sonra ben söveceğim. Başlayalım.

Burada masumiyet karinesini diline dolamış, haksız linçten dem vuran, ne bileyim "Gördünüz mü, anne masummuş. Şerefsizler sizi" filan diyenler, "Hukukçu değilseniz konuşmayın" diyenler, "Tüm dosyaya hakim misiniz" diyenler, "Hakimler tutuksuz yargılama demişse bir bildikleri vardır" diyenler var. Bu entry onlara ithaf edilmiştir. Sıra sıra gideceğim. Hukuk dersi yapalım biraz.

Önce soralım: Ceza hukukunda neden ya %100 delil, ya itiraf gerekir? Çünkü karşımızdakine idari değil, bayağı böyle kallavi bir ceza veriyoruz. İçeri atıyoruz, siciline yazıyoruz lan. Boru mu? Kabahatler kanununa sabah akşam uyma, sorun yok. İdari cezayı öder geçersin. Ama ceza kanunu öyle mi? İçeri atıyorlar direkt. Birinin hayatından çalabilmek için mutlak emin olmamız lazım demişiz. Bu nedenle %100 delil veya itiraf arıyoruz.

Soru 2: Masumiyet karinesi nedir? Hüküm giyilene dek herkesin masumiyetinin esas olmasıdır. Burada kaçırılan bir konu var: Masumiyet karinesi hukuki bir konudur ve yaklaşık olarak "Karşındakinin suçlu değil masum olduğu kabulüne göre, masum olduğunu varsayarak davran" der. Karine ne demektir sorsam cevabını veremeyecek kimseler ezberden bu lafı durmadan ediyor, sinir bozuyor. Yarı bilgili, cahilden fena. Cahil bari bilmez. Yarı bilgili demek geri zekalı demek. Bilmez ama bilmediğini de bilmez.

Soru: Herkes buna göre davranmak zorunda mı? Ben, adına karar verilen Türk milletinin bir ferdi olarak, kimseyi masum varsaymak zorunda değilim. Her davada bir safım olabilir. Hakim herkesin masum olduğunu varsaymak zorundadır. Savcı dahi bunu varsaymak zorunda değildir - zira varsaysa iddianame yazamaz.

Dahası: Masumiyetin esaslığının sebebi de şudur: "Sen bana masumluğunu kanıtla" değil "Ben senin suçluluğunu kanıtlayacağım" bizim hukukumuzda esas olandır - her ne kadar bugünlerde bu değişmiş olsa da. Yani niyet okuyup insanları mahkum eden yargı, kusura bakmayın da taciz-tecavüz davalarında bunu hatırlıyorsa ortada öyle bir sorun vardır ki o mahkemelere bir restart gerekir. Entry'ye ek olarak aşağıda geniş bir masumiyet karinesi tartışması yaptım. Oradan devam edelim.

Yine soralım: Anne masum muymuş? Onu, entry'de anlattım. Özetle savunma iki ayak üstüne kurulmuş: 1) Babaanne çocukları fişteklemiş, 2) Ama ortada %100 delil yok, şüphe de sanığa yarar. Siz haklı olduğunuz bir konuda "şüphe sanığa yarar" diye savunma yapar mısınız?

Başka sorum yok hekim bey. Soru: Haksız linç var mıdır? Linç demek yargılama olmaksızın öldürmek demek. Ne öldürülen var ne bir şey. Dahası, bu insanlar yargıya güvenlerini kaybetmiş olmalarına rağmen, devletin devletlik görevini yapamadığını düşünmelerine rağmen hala yargıyı göreve çağırıyorlar. "Neden tutuksuz yargılıyorsun" diye soruyorlar - ki ben de sordum ve hala doğru olduğumu düşünüyorum.

Sonra önceki: Hukukçu değilseniz konuşmayın. Ben hukukçu değilim. Entry'lerime açın bakın, hukukla alakalı o kadar şey yazdım. Sitedeki yazılarım da ortada. Daha "Sen hukuk konusunda ahkam kesmişsin ama yanlışsın" diyen olmadı.

Dahasını diyeyim mi? En üstte referans verdiğim entry'de psikoloji konusunda da ahkam kestim. Psikoloji doktorası yapan, dünya tatlısı ve pek bilgili bir yazar da lütuf buyurmuş, "Beni takip edenler bu entry'yi görsünler" deyip favlamış. Ve ben psikolog da değilim. Sitede yazmıştım bak: Bilmediğim konuda bilmiyorum demeyi bildiğim gibi yanlış olduğumda bunu düzeltmeyi ve insanları bu konuda bilgilendirmeyi de biliyorum.

Son olarak: Tüm dosyaya hakim değilseniz konuşmayın. Çok söze gerek yok, tek bir sorum var: Hakim tüm dosyaya hakim mi? Yok, hakim olsa "Ya bu psikolog neden arama yaptırmamış" diye sorması, sonra bu psikologun ehliyetini sorgulatması gerekirdi. Olmuş mu böyle bir şey? Yok. Ben hukukçu değilken bunu biliyorum, "koskoca" hakim bilmiyor. Bak sen allah'ın işine.

EK: Masumiyet karinesinin hukuki bir mevzu olduğunu söyledim. Öte yandan bu, kendisine evrensel beyannamede yer bulmuş. Yani "Hukuki bir mevzu ama toplumsal karşılığı da olsun - en azından biraz" denmiş. Dahası, "Savcı bile masumiyeti varsaymak zorunda değil" sözüm yanlış anlaşılmaya açık, açayım. Yanlış anlaşılmaya açıklığın sebebinin ben olduğumu, bunun benim hatam olduğunu da peşinen ikrar ve itiraf da edeyim.

Masumiyet karinesinin İngilizcesi, İngilizce bilenler için mevzuyu daha kolay anlatıyor: Presumption of innocence. Assumption filan değil bak, Presumption. "Ön varsayım". Önden kişinin masum olduğunu varsayıyoruz. Yani, andığım üzere, kişiye suçlu değil masum olarak yaklaşıyoruz.

İyi de, kişiye masum olarak yaklaşacaksak nasıl ceza yargılaması yapacağız? Biliyoruz ki bir yargılamada üç taraf vardır: Suçlayan, suçlanan ve karar verici. Masumiyet karinesinin ikilemi de burada: Savcı "Bu kişi bence suçludur" diyor. Masumiyet karinesiyse "Bence suçlu ne demek lan tırrek? Hüküm giyene kadar masum o" diyor. Ne yapacak savcı? "Hakim bey bu masum kişi dört kişiyi öldürmüş. Siz karar verene kadar katil değil masumdur" mu diyecek?

Masumiyet karinesi, toplumdan ziyade mahkeme salonunu ilgilendiren bir şey zira mahkemenin varlığı, toplumun hüküm vermedeki zayıflığının sonucu. Ver gazı topluma, yardır gitsin. Kim daha çok bağırır ve manipüle ederse o kazanır. Mahkemelerde ise bu azaltılmaya çalışılmış bizde. Anglo-Sakson kültüründe mesela, jüri var ama. Orada hala manipülasyon iş yapıyor. Etkiledin mi jüriyi? Bitti. İdamlık adamı ipten alırsın gerçekten. Hakim de dilerse kendini yesin orada "Ulan bu alenen suçlu" diyerek. Bizim millet Anglo-Sakson'un milyonda biri kadar gelişmediğinden mental olarak, bizde jüri filan olmaz, hakim de Türk milleti adına karar vermeye devam eder.

Dur, konudan saptım. Bir soruyla konuya dönelim: Diyelim bir yargılama var. Tecavüz davası. Siz, karar çıkmadan önce sanığa tecavüzcü dediniz. Sanık da sizi hakaretten mahkemeye verdi. Sizin hakaret davanız sürerken de hakim, sanığa tecavüzden ceza verdi. Sizin dava düşer mi? Ya da beraat eder misiniz?

(Burada kendi fikrim vardı. Cazur, sağ olsun, TCK 127'ye referansla doğrusunu söyledi. Kendi fikrimi silip onu ekliyorum) TCK 127 özetle diyor ki "Süregiden bir yargılamada suç isnadı yaparsan ve kararda senin isnadın doğrulanırsa hakaret yok. Karardan sonra birisine bu isnadı yaparsan ama, o zaman hakaret var". Yani örneğe göre davanız düşmeli. Beraat veren de olabilirmiş, o işin ayrı kısmı. Bu tartışmayı aşağıda ek olarak sürdüreceğim. (Ek bitti)

Masumiyet karinesinde iki görünen, bir gizli üç hedef var: 1) Kişiye masumluğunu ispat yükümlülüğü vermeme, suçlayana suçu ispat yükümlülüğü verme. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. 2) Kişinin kişilik haklarını koruma. 3) Kişinin bir zamanlar masum olması, cezasını çektikten sonra tekrar masum olmaya devam edeceği "gerçeği". Yani masumiyet karinesi "Sakın ha ona suç isnat etme", "Cezasını isteme", "Onu yargılama" anlamına gelmez. Bizim mallar bu şekilde anlıyor.

Ulan bu karine sizin dediğiniz gibi bir şey olsaydı iddianame bile yazılamazdı. "Ne oldu? Bence suçlu dedin, linçledin." E yuh artık. Şöyle de bir şey var: Hakim Türk milleti adına karar veriyorsa eğer, Türk milletinin fertlerinin fikirlerini belirtmesi kötü olabilir mi? Valla ben, dava dosyası okunup edildikten, öyle körlemesine hüloooğcu şekilde değil de "Vay şerefsizler, bunu da mı yaptınız" şeklinde varılan bir kanıdan sonra belirtilen fikirlere karşı değilim. Belirtilsin. Hakim benim adıma karar veriyor o ki; ben, adına karar verilen biri olarak o kararı etkileyebileyim. El kadar kızı öldüren katile ev hapsi dedi hakim daha geçen gün. Ulan bu kararı benim vicdanım kaldırmıyor. Hakimse "Ben bu aminci adına da karar verdim" diyor. "Ben bu karara karşıyım" diyemeyeyim mi mesela? Hakimden çok bilmiyorum ne de olsa. Veya kamera görüntüsü var. Açık, net. "Bu herif katil" demeyeyim mi? Sizin "hayalinizdeki" olay, hayallerdeki ilahi adalette bile yok be. Şaka mısınız?

Tamam, insanlara damga vurmayalım. Eyvallah da masumiyet karinesinin de bokunu çıkarmayalım. Yasallık ve meşruiyet tartışması var elimizde kapı gibi mesela. Sizinki "yasalsa meşrudur" deyip geçmenin ötesi değil. O ki o kadar masumiyet karinesi, o ki innocent until proven guilty, hakim açık delile rağmen tersine karar verdiğinde de "Bak meğer masummuş" diyelim mi? O da hukukun ilkelerinden biri mesela. Karar verilmiş, mevzu bitmiş. Yeni delil bulunana dek o kişi artık masum? Hukukun ne kadarı mahkeme salonunu, ne kadarı dışarısını ilgilendirir öğrenelim, üstüne düşünelim, gerek kısımları değiştirmek için çalışalım. İşimize yarar.

Şimdi geniş geniş tartışabiliriz fakat ben kısa keseceğim. TCK'nın okunuşuna göre hakaret, bir suç isnadı varsa var. Suç isnat etmezseniz hakaret yok. Öte yandan birisinin hüküm giydiği suçu yüzüne vurursanız hakaret var. Burada iş fena civcivleniyor. Ben tecavüzden hüküm giymiş birisine "Sen tecavüzden hüküm giydin" diyebiliyor muyum, diyemiyor muyum? TCK'nın buna cevabı yok. "Sen tecavüzcüsün" dersem ama, bana hakaret ettin diyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Eğer "Sen tecavüzden hüküm giydin" diyemiyorsam ben birine, misal, devletin sabıka kayıtlarını silmemiz lazım. İşe alımda sabıka kaydı istenememesi lazım. Nihayetinde hüküm giymiş birine bu hükmü hatırlatmak hakaretse eğer, ve hakaretin illa açıkça belirtilmiş bir söz olması gerekli değilse, herkesi geç, devlet 657'de "Şu şu suçları işleyenler memur olamaz" diyerek suç işler? Yeterince civcivli oldu. Bundan sonrasını kendiniz düşünün zira hiç hakaretten ifade verme hevesim yok.
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Geri