Sabah sabah yüzümde güller, içimde kelebekler uçmasına sebebiyet veren, uzun zaman sonra aldığım en güzel haberdir. Şimdiden kalbim güp güp atıyor. Her ne kadar AKP hanesine yazılacak bir başarı gibi görünsede, aslında tamamen Kemal Kılıçdaroğlu'nun merkez Türkiye projesinden araklanmış bir girişim. Neyse orası önemli değil. Bir defa parti purti işlerini unutun abicim. Yani şu olay, sonuçları bakımından Cumhuriyet tarihinin devlet destekli en önemli projesi. Şu işi hakkıyla bitirdikleri takdirde Muammer'in Reha'nın önüne yattığı gibi uzun adam'ın önüne yatmazsam şerefsizim. Bu arada başlığa sığdıramadığım diğer iki şirket Microsoft ve Xerox. Ben bu 4 büyük firmanın diğerlerini de kara delik gibi içine çekeceğini düşünüyorum.
Zaten proje de bu öngörüden hareketle oldukça esnek bir yapıda ve ucu açık bırakılmış. Yani allah aşkına bir düşünsenize, Mark Zuckerberg ve Bill Gates şirketlerinin yakın doğu operasyonlarını yönetmek için Konya'ya geliyor. Mevlana'yı ziyaret ediyor, etli ekmek yerken çekilmiş resimlerini dünya ile paylaşıyor. Biliyorum fazla uçtum ama elimde değil be abicim. Vurmayın n'olur.
Öncelikle İstanbul yerine Konya'nın seçilmesine pek mutlu oldum. Yani varıp gidip her boku İstanbul'a kurmanın mantığını hiçbir zaman anlayamadım zaten. Her şey yolunda gittiği taktirde bu ay sonu itibari ile altyapı çalışmaları ufaktan başlıyormuş. Lakin neden Slav türü kanalizasyon şeması seçtiklerini anlamadım. Sonuçta burası Amerika değil. Aslında konuşulması gereken o kadar çok detay var ki. Tamam hadi diyelim ki bu şirketler cepte. İyi ama tam olarak ne için geliyorlar? Pazarlama mı? Üretim mi? Dağıtım mı? Yönetim mi? Denetim mi? Montaj mı? Yoksa hepsi birden mi? Yoksa hiçbiri mi? Bunları bilemiyoruz. Şahsen Türkiye özelinde bu firmalarla herhangi bir üretim ortaklığı yapılabileceğine inanmıyorum. Yani orada 100 dolara çalışan Çinli köleler varken adamın sana iPhone ürettirecek hali yok. Ama yapabilirler de!
Bu noktada senin devlet olarak verdiğin vergi indirimleri ve teşvikler devreye giriyor. 15 yıldır birilerine yedireceğiniz kadar yedirdiniz zaten. Eğer bu işin sonunda Foxconn fabrikası Türkiye'ye girecekse ben donu indirdim abi. Soyun soya bildiğiniz kadar! Yeter ki Apple yesin, Nvidia yesin, AMD yesin.. Cengizler holding değil! Hadi her şey oldu bitti diyelim. Silikon city'i de çiçek gibi ovaya kondurduk. Eğer sen... bu çiçeğin merkezine... kendi üniversiteni... kendi bilim insanlarını... konduramayacaksan... baştan söylüyorum; sikerim sizin yapacağınız çekomastiği. Yani eğer bu vadi, etrafı dikenli tellerle örülü bir tekno incirlik üssü olacaksa canınız cehenneme amk. Tıpkısının aynısı San Francisco'da zaten mevcut. Üstelik kapısı bütün dünyaya açık. İçi de zibil gibi Türk bilim insanı kaynıyor. Hatta bir tanesinin kurduğu şirketin değeri kısa sürede 1 milyar doları buldu. Adam Yahoo'ya komşu oldu!
Yani eğer sen bu çocuklara bir eve dönüş umudu veremeyeceksen, bir takım ekonomik getirilerin ötesine geçemeyeceksen hiçbir anlamı yok bu projenin. Zira Stanford Üniversitesi olmasaydı bugün bir silikon vadisi olmazdı. Hatta internet ve dolayısıyla Ekşi Sözlük'de olmazdı. Oysa bir vadiyi vadi yapan yollar, binalar, duvarlar değil; dünyanın dört bir yanına dağılmış bilim insanlarını içine çeken, o yaşanılası bilgi iklimidir. Bir dünyanın gözünü diktiği Konya ovası buna müsaittir efendim.
Zaten proje de bu öngörüden hareketle oldukça esnek bir yapıda ve ucu açık bırakılmış. Yani allah aşkına bir düşünsenize, Mark Zuckerberg ve Bill Gates şirketlerinin yakın doğu operasyonlarını yönetmek için Konya'ya geliyor. Mevlana'yı ziyaret ediyor, etli ekmek yerken çekilmiş resimlerini dünya ile paylaşıyor. Biliyorum fazla uçtum ama elimde değil be abicim. Vurmayın n'olur.
Öncelikle İstanbul yerine Konya'nın seçilmesine pek mutlu oldum. Yani varıp gidip her boku İstanbul'a kurmanın mantığını hiçbir zaman anlayamadım zaten. Her şey yolunda gittiği taktirde bu ay sonu itibari ile altyapı çalışmaları ufaktan başlıyormuş. Lakin neden Slav türü kanalizasyon şeması seçtiklerini anlamadım. Sonuçta burası Amerika değil. Aslında konuşulması gereken o kadar çok detay var ki. Tamam hadi diyelim ki bu şirketler cepte. İyi ama tam olarak ne için geliyorlar? Pazarlama mı? Üretim mi? Dağıtım mı? Yönetim mi? Denetim mi? Montaj mı? Yoksa hepsi birden mi? Yoksa hiçbiri mi? Bunları bilemiyoruz. Şahsen Türkiye özelinde bu firmalarla herhangi bir üretim ortaklığı yapılabileceğine inanmıyorum. Yani orada 100 dolara çalışan Çinli köleler varken adamın sana iPhone ürettirecek hali yok. Ama yapabilirler de!
Bu noktada senin devlet olarak verdiğin vergi indirimleri ve teşvikler devreye giriyor. 15 yıldır birilerine yedireceğiniz kadar yedirdiniz zaten. Eğer bu işin sonunda Foxconn fabrikası Türkiye'ye girecekse ben donu indirdim abi. Soyun soya bildiğiniz kadar! Yeter ki Apple yesin, Nvidia yesin, AMD yesin.. Cengizler holding değil! Hadi her şey oldu bitti diyelim. Silikon city'i de çiçek gibi ovaya kondurduk. Eğer sen... bu çiçeğin merkezine... kendi üniversiteni... kendi bilim insanlarını... konduramayacaksan... baştan söylüyorum; sikerim sizin yapacağınız çekomastiği. Yani eğer bu vadi, etrafı dikenli tellerle örülü bir tekno incirlik üssü olacaksa canınız cehenneme amk. Tıpkısının aynısı San Francisco'da zaten mevcut. Üstelik kapısı bütün dünyaya açık. İçi de zibil gibi Türk bilim insanı kaynıyor. Hatta bir tanesinin kurduğu şirketin değeri kısa sürede 1 milyar doları buldu. Adam Yahoo'ya komşu oldu!
Yani eğer sen bu çocuklara bir eve dönüş umudu veremeyeceksen, bir takım ekonomik getirilerin ötesine geçemeyeceksen hiçbir anlamı yok bu projenin. Zira Stanford Üniversitesi olmasaydı bugün bir silikon vadisi olmazdı. Hatta internet ve dolayısıyla Ekşi Sözlük'de olmazdı. Oysa bir vadiyi vadi yapan yollar, binalar, duvarlar değil; dünyanın dört bir yanına dağılmış bilim insanlarını içine çeken, o yaşanılası bilgi iklimidir. Bir dünyanın gözünü diktiği Konya ovası buna müsaittir efendim.