Spor yazarı Uğur Meleke'nin 24 Haziran 2024 tarihli köşe yazısında, Arda Güler'in oynamama nedeni büyük bir eleştiri konusu oldu. Dortmund'dan Hamburg'a geçiş planları yaparken, Türk taraftarların yüzlerindeki endişeli ifadeler dikkat çekiyor. Arda neden ilk 11'de başlamadı, gerçekten yorgun mu, soruları havada uçuşuyor. Ancak kimse gerçek nedeni bilmiyor ve yorgunluk iddialarına karşı şüpheyle yaklaşılıyor.
Turnuva öncesi Arda için yapılan eleştiriler artarken, TFF'nin Arda'yı neden oynatmadığı sorusu gündemde. İspanyol basınından gelen iddialara göre, Arda'nın öne çıkması Montella'yı rahatsız etmiş olabilir. Ancak asıl sorumlu olarak, TFF'nin Arda'yı frenlemeye çalışan Mehmet Büyükekşi ve Hamit Altıntop'u görüyorum. Bu durum, genç yıldızların potansiyelini gölgede bırakıyor ve milli takım için önemli bir soru işareti oluşturuyor.
Son zamanlarda yaşanan olaylar gösteriyor ki, TFF'nin 2005 doğumlu futbolcuları erken dönemde büyük başarılarla etiketlemesi hatalı bir yaklaşım olabilir. Semih Kılıçsoy'un durumu da bu kararın ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Euro 2024'e gitmesi, aslında oynatılmadığı için ümit milli takıma gönderilmesinin yanlış olduğunu kanıtlıyor.
TFF'nin Euro 2032 hedefi var ve bu hedefe Arda, Kenan ve Semih gibi genç yeteneklerle ulaşacaklarını düşünüyorlar. Ancak bu genç oyuncuların 2024'te oynamamaları, 2032 planlarının nasıl bir mantık üzerine kurulu olduğunu sorgulatıyor. Milli takımın oyuncu yetiştirme yeri olarak değil, en iyilerin seçildiği bir platform olarak işlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Arda Güler ve Kenan'ın yedek kalması, büyük bir tartışma yarattı. İnatla oynatılmamaları ve genç yıldızların geride tutulması, Türk futbolunu olumsuz etkiliyor. Büyükekşi ve Altıntop'un iletişim stratejileri, genç yeteneklere tuhaf bir mesafe koyulduğunu gösteriyor ve bu durumun sorumluluğunun daha büyük bir kesimde olduğunu düşünüyorum.
Turnuva öncesi Arda için yapılan eleştiriler artarken, TFF'nin Arda'yı neden oynatmadığı sorusu gündemde. İspanyol basınından gelen iddialara göre, Arda'nın öne çıkması Montella'yı rahatsız etmiş olabilir. Ancak asıl sorumlu olarak, TFF'nin Arda'yı frenlemeye çalışan Mehmet Büyükekşi ve Hamit Altıntop'u görüyorum. Bu durum, genç yıldızların potansiyelini gölgede bırakıyor ve milli takım için önemli bir soru işareti oluşturuyor.
Son zamanlarda yaşanan olaylar gösteriyor ki, TFF'nin 2005 doğumlu futbolcuları erken dönemde büyük başarılarla etiketlemesi hatalı bir yaklaşım olabilir. Semih Kılıçsoy'un durumu da bu kararın ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Euro 2024'e gitmesi, aslında oynatılmadığı için ümit milli takıma gönderilmesinin yanlış olduğunu kanıtlıyor.
TFF'nin Euro 2032 hedefi var ve bu hedefe Arda, Kenan ve Semih gibi genç yeteneklerle ulaşacaklarını düşünüyorlar. Ancak bu genç oyuncuların 2024'te oynamamaları, 2032 planlarının nasıl bir mantık üzerine kurulu olduğunu sorgulatıyor. Milli takımın oyuncu yetiştirme yeri olarak değil, en iyilerin seçildiği bir platform olarak işlemesi gerektiğini düşünüyorum.
Arda Güler ve Kenan'ın yedek kalması, büyük bir tartışma yarattı. İnatla oynatılmamaları ve genç yıldızların geride tutulması, Türk futbolunu olumsuz etkiliyor. Büyükekşi ve Altıntop'un iletişim stratejileri, genç yeteneklere tuhaf bir mesafe koyulduğunu gösteriyor ve bu durumun sorumluluğunun daha büyük bir kesimde olduğunu düşünüyorum.