"Dost Yarası: Bir Yaranın Hikayesi"
Dost yarası, bir yaranın açıldığı yerdir; derin, acı verici ve iz bırakandır. Bu yarayı açan ise en yakınındakidir, dostu olan kişidir. İşte benim hikayem de böyle başladı, dostumun yarası beni bitiren oldu.
Yaralarım çoktu, her biri ayrı bir acı hikayesi anlatırdı. Her ne kadar saklasam da, gizlesem de, dostumun ihanetiyle her yerim sızladı. İçimdeki acı o kadar büyüktü ki, dışa vurmasam da, her bir hücrem yakılırken haykırmak istiyordum.
Sitemlerim çoktu, her biri dostumun kulağına gitseydi belki pişmanlık duyar, hatasını anlardı. Ama o, bencilliğinin ve ihanetinin pençesindeydi, duyarsızlaşmıştı. İctimai hayatımın her alanında varlığımı hissettiren, bana destek olan, güvendiğim dostumdu o. Pınarım gibi akan umudumu, hayallerimi kurudu, yalanlar ve ikiyüzlülükle bana ihanet etti.
Bu ihanet, beni yorgun düşürdü, dizlerimin bağları çözüldü adeta. Gözlerimde yaşlar bitmedi, dilimde sitemler son bulmadı. Dostumun yarası, bana acı veren her ne varsa hepsini bende hissettirdi. İnançsızlık, güvensizlik ve incinme hissiyle başa çıkmak zordu.
Dost yarası, bana göre çok derin ve iz bırakmış bir yara. Zamanla iyileşse de, izleri her daim hatırlatır o anıları. Bu hikaye, dostluğun değerini bilmenin ve ihanetin acısını çekmenin hikayesi.
Eyvah dost yarası, bitti diyemeyeceğim bir hikaye benimkisi...
Dost yarası, bir yaranın açıldığı yerdir; derin, acı verici ve iz bırakandır. Bu yarayı açan ise en yakınındakidir, dostu olan kişidir. İşte benim hikayem de böyle başladı, dostumun yarası beni bitiren oldu.
Yaralarım çoktu, her biri ayrı bir acı hikayesi anlatırdı. Her ne kadar saklasam da, gizlesem de, dostumun ihanetiyle her yerim sızladı. İçimdeki acı o kadar büyüktü ki, dışa vurmasam da, her bir hücrem yakılırken haykırmak istiyordum.
Sitemlerim çoktu, her biri dostumun kulağına gitseydi belki pişmanlık duyar, hatasını anlardı. Ama o, bencilliğinin ve ihanetinin pençesindeydi, duyarsızlaşmıştı. İctimai hayatımın her alanında varlığımı hissettiren, bana destek olan, güvendiğim dostumdu o. Pınarım gibi akan umudumu, hayallerimi kurudu, yalanlar ve ikiyüzlülükle bana ihanet etti.
Bu ihanet, beni yorgun düşürdü, dizlerimin bağları çözüldü adeta. Gözlerimde yaşlar bitmedi, dilimde sitemler son bulmadı. Dostumun yarası, bana acı veren her ne varsa hepsini bende hissettirdi. İnançsızlık, güvensizlik ve incinme hissiyle başa çıkmak zordu.
Dost yarası, bana göre çok derin ve iz bırakmış bir yara. Zamanla iyileşse de, izleri her daim hatırlatır o anıları. Bu hikaye, dostluğun değerini bilmenin ve ihanetin acısını çekmenin hikayesi.
Eyvah dost yarası, bitti diyemeyeceğim bir hikaye benimkisi...