Ülkemizdeki bazı kesimlerin terör lanetine olan garip bakış açılarını yansıtan cümle... Birebir aynı olmasa da, futbol klüplerinde başarının herkes tarafından sahiplenilmesi ama başarısızlığın sadece teknik direktöre mal edilmesi gibi absürd bi durumla benzerlikler içerir... 2004’ten sonra artan terör olayları sonucu hem teknik hem de taktiksel hamleleri yapamayarak, kayıpların önüne bir türlü geçemeyen askeri bürokrasiyi eleştiremez kimse nedense... Mesela!.. “Son yıllarda verdiğimiz şehitlerin tek sebebi olan uzaktan kumandalı mayınları tesirsiz hale getirecek tekniği bilmek, bilmiyorsa araştırıp bulmak askeri bürokrasinin mi yoksa siyasetin mi baş görevidir acaba?..” diye düşünmez bu tip insanlar...
Ayrıca... Yanıbaşımızda devlet yıkıp devlet kuran dünyanın en büyük gizli servisleri cirit atarken Türkiye’ye yönelen bu “yeni terörizm” dalgasını sadece “siyasilerin basiretsizliği” basitliğinde tanımlamak resmin tamamını görmek adına ne kadar doğru ve ilerisi için hedef belirlemede ne kadar yardımcıdır acaba?...
Son yıllarda ne kıçı ne de başı belli El Kaide tarzı gizli bir örgüte dönüşen, durmadan isim değiştirerek en sonunda KCK adını alan, Şırnak’ta düğün konvoyunda sözde örgüt bayraklarını açan kişilere bizzat Şırnaklılar tarafından ana avrat sövülen (ki gözlerimle gördüm), Türkiye toprakları içerisinde hedeflediği hiçbir amacına ulaşamamış ve Türk ordusu karşısında askeri açıdan çok ağır yenilgiye uğramış, hiçbir ideolojik hedefi kalmayan ve artık istihbarat örgütleri tarafından kullanılan bir “orta malı” na dönüşen PKK terör örgütüne veya bölgede bilmediğimiz "diğer güçlere", “büyük abileri” tarafından ısmarlanmış eylemlere tanık olmaktayız uzun zamandır..
Sessiz çoğunluk, her şehit haberinden sonra resmi sitede “tozu toprağa katarak” yapılan “kanları yerde kalmayacak” temennisinden daha öte, ülke halkını tektipleştirmekten ziyade bu “yeni terör dalgasına” karşı “askeri icraat” beklemektedir artık... Sessiz çoğunluk ayrıca şu soruların cevabını da merak etmektedir...
1. 2000 yılına kadar verilen şehit sayısını biliyoruz... 2000'den bu yana verdiğimiz şehit sayısı kaçtır?
2. 1998'den bu yana Irak'ın kuzeyi ve Türkiye içerisinde yapılan büyük çaplı operasyon sayısı kaçtır... Bu operasyonlara kaç asker katılmış ve sonucunda kaç terörist etkisiz hale getirilmiştir?
3. Genelkurmay Başkanlığının MGK’da görüşülmek üzere hazırladığı veya MGK’da görüşülmüş herhangi bir sınır ötesi harekat planı var mıdır?
4. Genelkurmay Başkanlığının Başbakanlığa sunduğu herhangi bir sınır ötesi operasyon planı var mıdır?
5. Tanklarımızda ve helikopterlerimizde de ABD tarafından sağlanan elektronik sistemler mi kullanılıyor? Bu sistemlerin başarısız olması veya arızalanması durumunda yedek planımız nedir?
6. 7 Ağustos 2006, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde intihar (!) eden, ASELSAN’daki gizli projelerle (bu projelerin F-16 savaş uçaklarına yüklenen elektronik sistemlerle ilgili olduğu iddia ediliyor) ilgili çalıştığı ileri sürülen Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken ve Halim Ünsem Ünal adlı üç ODS mühendisinin cinayetlerinin aydınlatılması konusunda askeri makamlar ne yaptı?
Son olarak, tüm bu sorulara net ve tatmin edici cevaplar gelmemesi durumunda, son yıllarda artan terör olaylarının arkasında yatan gerçek nedenlerin örtbas edilmekte olduğu ve halkın yanıltıldığı düşüncesinin ne kadar doğru olduğu ortaya çıkacaktır...
Ayrıca... Yanıbaşımızda devlet yıkıp devlet kuran dünyanın en büyük gizli servisleri cirit atarken Türkiye’ye yönelen bu “yeni terörizm” dalgasını sadece “siyasilerin basiretsizliği” basitliğinde tanımlamak resmin tamamını görmek adına ne kadar doğru ve ilerisi için hedef belirlemede ne kadar yardımcıdır acaba?...
Son yıllarda ne kıçı ne de başı belli El Kaide tarzı gizli bir örgüte dönüşen, durmadan isim değiştirerek en sonunda KCK adını alan, Şırnak’ta düğün konvoyunda sözde örgüt bayraklarını açan kişilere bizzat Şırnaklılar tarafından ana avrat sövülen (ki gözlerimle gördüm), Türkiye toprakları içerisinde hedeflediği hiçbir amacına ulaşamamış ve Türk ordusu karşısında askeri açıdan çok ağır yenilgiye uğramış, hiçbir ideolojik hedefi kalmayan ve artık istihbarat örgütleri tarafından kullanılan bir “orta malı” na dönüşen PKK terör örgütüne veya bölgede bilmediğimiz "diğer güçlere", “büyük abileri” tarafından ısmarlanmış eylemlere tanık olmaktayız uzun zamandır..
Sessiz çoğunluk, her şehit haberinden sonra resmi sitede “tozu toprağa katarak” yapılan “kanları yerde kalmayacak” temennisinden daha öte, ülke halkını tektipleştirmekten ziyade bu “yeni terör dalgasına” karşı “askeri icraat” beklemektedir artık... Sessiz çoğunluk ayrıca şu soruların cevabını da merak etmektedir...
1. 2000 yılına kadar verilen şehit sayısını biliyoruz... 2000'den bu yana verdiğimiz şehit sayısı kaçtır?
2. 1998'den bu yana Irak'ın kuzeyi ve Türkiye içerisinde yapılan büyük çaplı operasyon sayısı kaçtır... Bu operasyonlara kaç asker katılmış ve sonucunda kaç terörist etkisiz hale getirilmiştir?
3. Genelkurmay Başkanlığının MGK’da görüşülmek üzere hazırladığı veya MGK’da görüşülmüş herhangi bir sınır ötesi harekat planı var mıdır?
4. Genelkurmay Başkanlığının Başbakanlığa sunduğu herhangi bir sınır ötesi operasyon planı var mıdır?
5. Tanklarımızda ve helikopterlerimizde de ABD tarafından sağlanan elektronik sistemler mi kullanılıyor? Bu sistemlerin başarısız olması veya arızalanması durumunda yedek planımız nedir?
6. 7 Ağustos 2006, 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007 tarihlerinde intihar (!) eden, ASELSAN’daki gizli projelerle (bu projelerin F-16 savaş uçaklarına yüklenen elektronik sistemlerle ilgili olduğu iddia ediliyor) ilgili çalıştığı ileri sürülen Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken ve Halim Ünsem Ünal adlı üç ODS mühendisinin cinayetlerinin aydınlatılması konusunda askeri makamlar ne yaptı?
Son olarak, tüm bu sorulara net ve tatmin edici cevaplar gelmemesi durumunda, son yıllarda artan terör olaylarının arkasında yatan gerçek nedenlerin örtbas edilmekte olduğu ve halkın yanıltıldığı düşüncesinin ne kadar doğru olduğu ortaya çıkacaktır...