İnsanın Üzerinden Aşk Geçtiğinde
Bir ilişkinin ani ve beklenmedik şekilde sona ermesi genellikle derin bir duygu karmaşası yaratır. Kişi, aşkın zirvesine ulaşmak üzereyken birdenbire "Hayda ne oldu şimdi" diyerek kendini terk edilmiş hisseder. Karşısındaki kadın kalkar ve gider, sebepleri ise çeşitli olabilir. Mantıklı nedenler aramak gereksizdir çünkü genellikle aniden gelişen bu ayrılıkların açıklaması yoktur. Kadın "Gidiyorum" dediğinde, geri dönüşü olmaz; sevgisi bitmiş olabilir, başkasını seviyor olabilir, sıkılmış olabilir ya da birçok başka sebep olabilir. Geriye kalan kişi ise zor günler, saatler, dakikalar ve saniyeleri beklemekle yükümlüdür. Zaman geçmek bilmez, dünya durmuş gibi gelir, herkesin gözü onun üzerindedir adeta.
Televizyon açılsa aşk ve ayrılık hikayeleri oynar, radyo sesi Sezen Aksu ya da MFÖ'ye dönüşür. Kitap okunamaz, konsantre olunamaz, düşünceler sürekli eski sevgiliye kayar ve dur durak bilmez. Kişi, kendini suçlamadan önce yapıp yapmadıklarını gözden geçirir, hatalarını hatırlar, keşke farklı davransaydım der. Ancak yine de ayrılığın sebebini anlamakta zorlanır. Aramak, yazmak, konuşmak ister ancak karşıdan bir tepki gelmez. Eski mesajlar okunur, o dönemde yaşanan günler yeniden hatırlanır, ancak karşıdakinin bu duygu selinin farkında olmadığını düşünülür. İçi acı çeker, yüreğindeki boşluk kapanmaz. Son sözler aklına gelir: "Sen çok iyisin, benden daha iyilerine layıksın." Numara dostluğu teklif edilir, ancak çıkış olmaz. Kafa dinlemeye gidersin ama kafan orada da hep ondadır.
Bir ilişkinin ani ve beklenmedik şekilde sona ermesi genellikle derin bir duygu karmaşası yaratır. Kişi, aşkın zirvesine ulaşmak üzereyken birdenbire "Hayda ne oldu şimdi" diyerek kendini terk edilmiş hisseder. Karşısındaki kadın kalkar ve gider, sebepleri ise çeşitli olabilir. Mantıklı nedenler aramak gereksizdir çünkü genellikle aniden gelişen bu ayrılıkların açıklaması yoktur. Kadın "Gidiyorum" dediğinde, geri dönüşü olmaz; sevgisi bitmiş olabilir, başkasını seviyor olabilir, sıkılmış olabilir ya da birçok başka sebep olabilir. Geriye kalan kişi ise zor günler, saatler, dakikalar ve saniyeleri beklemekle yükümlüdür. Zaman geçmek bilmez, dünya durmuş gibi gelir, herkesin gözü onun üzerindedir adeta.
Televizyon açılsa aşk ve ayrılık hikayeleri oynar, radyo sesi Sezen Aksu ya da MFÖ'ye dönüşür. Kitap okunamaz, konsantre olunamaz, düşünceler sürekli eski sevgiliye kayar ve dur durak bilmez. Kişi, kendini suçlamadan önce yapıp yapmadıklarını gözden geçirir, hatalarını hatırlar, keşke farklı davransaydım der. Ancak yine de ayrılığın sebebini anlamakta zorlanır. Aramak, yazmak, konuşmak ister ancak karşıdan bir tepki gelmez. Eski mesajlar okunur, o dönemde yaşanan günler yeniden hatırlanır, ancak karşıdakinin bu duygu selinin farkında olmadığını düşünülür. İçi acı çeker, yüreğindeki boşluk kapanmaz. Son sözler aklına gelir: "Sen çok iyisin, benden daha iyilerine layıksın." Numara dostluğu teklif edilir, ancak çıkış olmaz. Kafa dinlemeye gidersin ama kafan orada da hep ondadır.