Bir aspergerli için ideal dünya, insanların her şeyi filtresiz bir şekilde söyleyebildiği bir dünya olur.
Doğru mu yanlış mı, salak mı zeki mi, yalancı mı dürüst mü, hiçbir şeyin saklanmadığı bir ortam. Bir insan salaksa ona "sen salaksın" denir, yalancıysa "sen yalancısın" denir. Bu bir aspergerli için normal ve olması gereken bir şeydir.
Bu kadar net bir yargı belirtirken, karşındaki kişinin o yargıyı hak etmesi gerektiğini düşünür. Çünkü gerçekten de o insan salaktır, yalancıdır veya davranışları yanlıştır. Bunların hepsi olumlu veya olumsuz olabilir, önemli olan gerçekliktir.
Ancak insanlar bunu söylemekten rahatsız olurlar. Öfkelenirler, kırılırlar. Aspergerli bireyler bunu uzun süre anlamakta zorlanırlar. "Senin salaklığın, yalancılığın sorun değil de benim bunu söylemem mi sorun oluyor?" diye düşünürler.
Bu örnekler çok uç. Bir davranış için bu kadar direkt bir yargıya varmak gerekir.
Aspergerliler mantık odaklıdırlar, duyguları anlamakta zorlanırlar. İnsanların otuz yılı aşkın hayatlarında ne yaşamış, nelerle boğuşmuş olabileceğini bilmeden gelip onları yargılayanlar, kendi kendine yeten, hadsiz ve tek entriyle birini çözdüğünü zannetmek, zeka özürlülerdir.
Doğru mu yanlış mı, salak mı zeki mi, yalancı mı dürüst mü, hiçbir şeyin saklanmadığı bir ortam. Bir insan salaksa ona "sen salaksın" denir, yalancıysa "sen yalancısın" denir. Bu bir aspergerli için normal ve olması gereken bir şeydir.
Bu kadar net bir yargı belirtirken, karşındaki kişinin o yargıyı hak etmesi gerektiğini düşünür. Çünkü gerçekten de o insan salaktır, yalancıdır veya davranışları yanlıştır. Bunların hepsi olumlu veya olumsuz olabilir, önemli olan gerçekliktir.
Ancak insanlar bunu söylemekten rahatsız olurlar. Öfkelenirler, kırılırlar. Aspergerli bireyler bunu uzun süre anlamakta zorlanırlar. "Senin salaklığın, yalancılığın sorun değil de benim bunu söylemem mi sorun oluyor?" diye düşünürler.
Bu örnekler çok uç. Bir davranış için bu kadar direkt bir yargıya varmak gerekir.
Aspergerliler mantık odaklıdırlar, duyguları anlamakta zorlanırlar. İnsanların otuz yılı aşkın hayatlarında ne yaşamış, nelerle boğuşmuş olabileceğini bilmeden gelip onları yargılayanlar, kendi kendine yeten, hadsiz ve tek entriyle birini çözdüğünü zannetmek, zeka özürlülerdir.