İdam cezasının getirilmesi durumunda Avrupa Birliği üyeliği hayal olmaktan öte adaylığın dahi sonlanacağını vurgulamak, gerçek vatanseverliğe aykırı bir tavır sergilemektir. Bu durumu "pireye kızıp yorganı yakmak" olarak nitelendirmek mümkündür. Ayrıca, bu konuda umursamaz bir tavır takınanlara yönelik olarak şu soruları sormak gereklidir:
1) Türkiye neden 50 yıldır Avrupa Birliği kapısında beklemektedir?
2) Birçok insan hakları ihlali yapan siyasi iktidar ve destekçileri, AB kurumlarından kaçmak için Türkiye'nin adaylık sürecini isteyerek sonlandırmaya çalışıyor olabilir mi? (örneğin, "kovmaya çalış" durumu)
3) AB'nin Türkiye'yi neden kabul etmediği konusu ayrı bir başlık altında değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye'nin AB adaylığı sürecinin insan hakları ve demokrasi konularında ülkeye kattığı kazanımlar göz ardı edilemez.
4) Türk vatandaşları, idam cezasının geri getirilmesi durumunda AB'ye üyelik sürecinin sonlanacağının farkında mıdır?
1) Türkiye neden 50 yıldır Avrupa Birliği kapısında beklemektedir?
2) Birçok insan hakları ihlali yapan siyasi iktidar ve destekçileri, AB kurumlarından kaçmak için Türkiye'nin adaylık sürecini isteyerek sonlandırmaya çalışıyor olabilir mi? (örneğin, "kovmaya çalış" durumu)
3) AB'nin Türkiye'yi neden kabul etmediği konusu ayrı bir başlık altında değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye'nin AB adaylığı sürecinin insan hakları ve demokrasi konularında ülkeye kattığı kazanımlar göz ardı edilemez.
4) Türk vatandaşları, idam cezasının geri getirilmesi durumunda AB'ye üyelik sürecinin sonlanacağının farkında mıdır?