Devlet Bahçeli, "Bu sözler, Türk milletinin haysiyetinin, gururunun ve kabiliyetinin tercümesidir. Esir yaşamayı reddeden bir iradenin parolası da belliydi, o da: 'Ya istiklal ya ölüm'. Bundan dolayıdır ki Türk'ün istiklaline saldıranlar kim ya da kimler olursa olsun, onlara bütün milletçe karşı koymak ve onlarla çarpışmak gerekmişti." ifadesini kullandı. Devlet Bahçeli, bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp emniyet ve yargı içine yuvalanmış "soysuz ve kripto çetelerin" yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığının görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranızı kabartmasınlar, sabrınıza taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir; nitekim hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye'dir. 17-25 emniyet ve yargı içinde yeni yasal düzenlemelerin uygulanması, böylece demokratik süreçlerin sağlanması ve siyasi partilerin eşit bir oyun alabilmesi amaçlanmaktadır. 15 Temmuz'da yaşanan gündemdeki olaylar, Türkiye'nin demokratik süreçlerinin zor işleyeceğini ve genellikle bir grup sadece kendine yer oluşturacak sekilde hareket ediyor olacağına dair endişelerin ortaya konması nedeniyle yaşandı. Bununla birlikte, Türkiye'nin demokratik süreçlerinin iyileştirilmesi ve daha güçlü olanaklar sağlanması amaçlanmaktadır."