Türkiye'nin yeni milli teknoloji inisiyatiflerini sürdüreceğimiz, yapay zekanın bu süreçte katedilmesi gereken mesafelerden olduğunu dile getiren Kacir, "Yapay zeka adeta internet gibi çok büyük bir devrim yaratarak gelişen veri işleme kapasitesiyle ve artan işlemci gücüyle insan performansını dahi aşan uygulamaları beraberinde getiriyor. Türkiye olarak bu sürecin dışında kalamayız. Tüm alanlarda 'Milli Teknoloji Stratejisi'nin yayınlandığını anımsatan Kacir, strateji kapsamında yapılacak çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Kacir, TÜBİTAK Araştırma Enstitülerinin de savunma sanayisinde, kriptolojiden uzaya, enerji ve çevre teknolojilerinden kutup araştırmalarına kadar önemli roller üstlendiğini belirtti. TÜBİTAK'nın Türkiye'deki tüm AR-GE faaliyetlerini güçlü şekilde desteklediğini belirten Kacir, öte yandan TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsünü de kurduklarını söyledi. Kacir, bu enstitüyü diğer enstitülerden farklı şekilde yapılandırdıklarını vurgulayarak, "Bunun, araştırmacıları bünyemizde istihdam etmek yerine, Türkiye'nin tüm yapay zeka araştırma ekosistemini bir araya getiren, katalizör ve köprü rolü üstlenen bir enstitü olmasına arzu ettik. Bu anlayışla sektörleri ve araştırma alanlarını yatay olarak kesen ve yükselen bir teknoloji alanına doğrudan odaklı olarak kurulan ilk enstitümüz oldu." dedi. Stratejileri kapsamındaki hedefleri gerçekleştirebilmek için son yıllarda uluslararası ortaklıklara da dahil olduklarını hatırlatan Kacir, bu alandaki standartlara çok önem verdiklerini aktardı. Kacir, üretken yapay zeka konusunda ise şunları kaydetti: "Üretken yapay zeka alanındaki yatırımlarda 2023'te 5 misli artış gerçekleşti, küresel düzeyde yaklaşık 25 milyar dolarlık bir yatırım, üretken yapay zekaya yönelik çalışan girişimlere yapılmış oldu. Bu, ne kadar büyük bir devrimin arifesinde olduğumuzun işareti."