Sevgili İngiliz medya kuruluşu BBC, bize afrika kabileleri gibi davranıp başıboş köpeklere karşı tavsiyelerde bulunmuş. İngiltere'nin sıfır hoşgörü politikası ve her yıl 20.000 ile 30.000 arasında sahiplenilmeyen köpeğin itlaf edilmesi, İngilizlerin başıboş köpek saldırılarından en ufak bir travma yaşamamalarını sağlarken, bize sömürge ülkesi muamelesi yaparak tavsiyelerde bulunuyorlar.
BBC'nin tavsiyelerine ve açıklamalarına bakın:
- Çoğu saldırgan değil: Evet, çoğu saldırgan değilse bile, İngiltere'de biz dışarıda gezmelerine bile tahammül edemiyoruz. Saldırmasalar bile, varlığımız onları rahatsız ediyor.
- İnsanlar müdahale ediyor: İnsanlar canlarını savunmak için müdahale ediyor. Sen Türk olarak, bir köpeğin saldırısına uğrayıp canını korumaya çalışırsan, sen suçlusun ve susmalısın. Bizim burada işimiz var.
- Köpek savunma yapıyor: Sen bir köpeğin alanına giriyorsun, bu yüzden sen suçlusun. Saldırmasa bile, senin varlığın onu savunmaya zorluyor. Türk olarak ne hakkın var ki bu alanda olabilesin?
- Kaldırımdaysa 10 metre öteden gidin: Evet, bir köpekle aynı kaldırımı paylaşamayız. Sen kimsin ki, bir köpekle aynı alanı kullanabilesin? Afrika kabilesi gibi davranıyoruz ve köpek gördük mü 10 metre öteden gitmemiz gerekiyor.
- Tepki gösterip kulaklarını indirirler: Türk olarak, bir köpeğin ne dediğini anlamak zorunda mısın? Köpeğin içgüdüsel davranışları senin aklından üstündür. Onların kularına bakarak yürümek zorundasın.
İngilizlerin sömürge zihniyetiyle verdiği bu tavsiyeler, ne zaman sona erecek? Yeni bir hayvan refahı kanunu gerekiyor ki, bu muamele bitsin ve biz de onlar gibi özgürce sokaklarda yürüyebilelim. Artık yeter!
BBC'nin tavsiyelerine ve açıklamalarına bakın:
- Çoğu saldırgan değil: Evet, çoğu saldırgan değilse bile, İngiltere'de biz dışarıda gezmelerine bile tahammül edemiyoruz. Saldırmasalar bile, varlığımız onları rahatsız ediyor.
- İnsanlar müdahale ediyor: İnsanlar canlarını savunmak için müdahale ediyor. Sen Türk olarak, bir köpeğin saldırısına uğrayıp canını korumaya çalışırsan, sen suçlusun ve susmalısın. Bizim burada işimiz var.
- Köpek savunma yapıyor: Sen bir köpeğin alanına giriyorsun, bu yüzden sen suçlusun. Saldırmasa bile, senin varlığın onu savunmaya zorluyor. Türk olarak ne hakkın var ki bu alanda olabilesin?
- Kaldırımdaysa 10 metre öteden gidin: Evet, bir köpekle aynı kaldırımı paylaşamayız. Sen kimsin ki, bir köpekle aynı alanı kullanabilesin? Afrika kabilesi gibi davranıyoruz ve köpek gördük mü 10 metre öteden gitmemiz gerekiyor.
- Tepki gösterip kulaklarını indirirler: Türk olarak, bir köpeğin ne dediğini anlamak zorunda mısın? Köpeğin içgüdüsel davranışları senin aklından üstündür. Onların kularına bakarak yürümek zorundasın.
İngilizlerin sömürge zihniyetiyle verdiği bu tavsiyeler, ne zaman sona erecek? Yeni bir hayvan refahı kanunu gerekiyor ki, bu muamele bitsin ve biz de onlar gibi özgürce sokaklarda yürüyebilelim. Artık yeter!
