Sevgili İngiliz medyası BBC, başlıklar ve tavsiyeler vererek, başıboş köpeklerle ilgili sorunları ele alıyor. Ancak, bu tavsiyeler, İngiltere'nin sıfır hoşgörü politikası ve her yıl on binlerce köpeğin itlaf edilmesi göz önüne alındığında, biraz tuhaf ve ikiyüzlü geliyor. İngilizler, kendi vatandaşlarının en ufak bir travma yaşamamasını sağlarken, bize, yani Türklara, sömürge ülkesi muamelesi yapıyorlar.
BBC'nin tavsiyelerine göre, çoğu köpek saldırgan değilmiş. Peki, o zaman neden İngiltere'de başıboş gezen köpekleri tolere etmiyorlar? Neden bizim canımızı korumaya çalışıyorlar? İngilizler, kendi vatandaşlarını korumak için köpekleri itlaf ederken, bizim susup ısırılmamızı mı bekliyorlar?
Tavsiyelerinin devamında, insanların müdahale ettiğini ve köpeğin savunma yaptığını belirtiyorlar. Evet, insanlar canını savunuyor, çünkü sizin gibi güçlü bir hükümetleri yok ki köpek sahiplerini kontrol etsin. Köpekler savunma yapıyor, çünkü sizin gibi gelişmiş ülkelerde yaşamıyorlar, içgüdüleriyle hareket ediyorlar.
BBC'nin tavsiyelerinin en garip kısmı ise "kaldırımdaysa 10 metre öteden gidin" ve "tepki gösterip kulaklarını indirirler" kısımları. Evet, sevgili İngilizler, biz sömürge vatandaşlarıyız, köpek gördük mü 10 metre uzaklaşıyoruz. Sizin gibi özgürce sokakta yürüyemiyoruz, çünkü sizin gibi güçlü yasalarımız yok ki köpek sahiplerini kontrol etsin. Köpeğin kulaklarına bakarak yürüyoruz, çünkü sizin gibi gelişmiş ülkelerde yaşamıyoruz, içgüdüsel davranışlara teslimiz.
Bu sömürge tavsiyeleri ne zaman son bulacak? Ne zaman kendi yasalarımızı oluşturup uygulayabileceğiz? Hayvan refahı kanunlarımız ne zaman gelişecek ve İngilizlerin bize muamelesi değişecek? Artık yeni bir hayvan refahı kanunu istiyoruz, çocuklarımızın güvenli olmasını istiyoruz! Yeter artık, çocuklar ölmesin!
Mahra Melin Pınar ve Mete Durna gibi kurbanların acısı kalplerimizde taşınıyor. Bu trajediler tekrarlanmasın diye yeni yasalar istiyoruz. Artık sömürge tavsiyelerine kulak asmayacağız, kendi yasalarımızı uygulayacağız!
BBC'nin tavsiyelerine göre, çoğu köpek saldırgan değilmiş. Peki, o zaman neden İngiltere'de başıboş gezen köpekleri tolere etmiyorlar? Neden bizim canımızı korumaya çalışıyorlar? İngilizler, kendi vatandaşlarını korumak için köpekleri itlaf ederken, bizim susup ısırılmamızı mı bekliyorlar?
Tavsiyelerinin devamında, insanların müdahale ettiğini ve köpeğin savunma yaptığını belirtiyorlar. Evet, insanlar canını savunuyor, çünkü sizin gibi güçlü bir hükümetleri yok ki köpek sahiplerini kontrol etsin. Köpekler savunma yapıyor, çünkü sizin gibi gelişmiş ülkelerde yaşamıyorlar, içgüdüleriyle hareket ediyorlar.
BBC'nin tavsiyelerinin en garip kısmı ise "kaldırımdaysa 10 metre öteden gidin" ve "tepki gösterip kulaklarını indirirler" kısımları. Evet, sevgili İngilizler, biz sömürge vatandaşlarıyız, köpek gördük mü 10 metre uzaklaşıyoruz. Sizin gibi özgürce sokakta yürüyemiyoruz, çünkü sizin gibi güçlü yasalarımız yok ki köpek sahiplerini kontrol etsin. Köpeğin kulaklarına bakarak yürüyoruz, çünkü sizin gibi gelişmiş ülkelerde yaşamıyoruz, içgüdüsel davranışlara teslimiz.
Bu sömürge tavsiyeleri ne zaman son bulacak? Ne zaman kendi yasalarımızı oluşturup uygulayabileceğiz? Hayvan refahı kanunlarımız ne zaman gelişecek ve İngilizlerin bize muamelesi değişecek? Artık yeni bir hayvan refahı kanunu istiyoruz, çocuklarımızın güvenli olmasını istiyoruz! Yeter artık, çocuklar ölmesin!
Mahra Melin Pınar ve Mete Durna gibi kurbanların acısı kalplerimizde taşınıyor. Bu trajediler tekrarlanmasın diye yeni yasalar istiyoruz. Artık sömürge tavsiyelerine kulak asmayacağız, kendi yasalarımızı uygulayacağız!