"Bekçi mi Öğretmen mi? Kim Daha Fazla Maaş Alıyor?"
Son zamanlarda, özellikle sosyal medya platformlarında, bekçilerin ve öğretmenlerin maaşları hakkında yoğun tartışmalar yaşanıyor. Başlık biraz provokatif olsa da, ele alacağımız konu oldukça ciddi ve adaletsiz bir durum ortaya koyuyor.
Öncelikle belirtelim ki, bu yazı bekçiliği yermek veya küçümsemek amacıyla yazılmamıştır. Ancak, birçok memurdan daha yüksek maaş almaları, özellikle öğretmenler dışında birçok meslek grubundan daha fazla maaş almaları ortada ciddi bir dengesizlik olduğunu gösteriyor.
Örneğin, bir hemsire olarak aynı şartlarda çalışmamıza rağmen, bekçilerden ve birçok öğretmenden daha az maaş alıyoruz. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan zorlu olan mesleğimizi severek yapıyoruz. Geceleri ayakta duruyor, uykusuzluk çekiyor, hasta yakınlarıyla iletişim kuruyor ve hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. COVID-19 süreci, bu adaletsizliği daha da gözler önüne serdi. İnsanlığımızı bir kenara bırakarak, kendi sağlığımızı riske atarak çalıştık.
Bu noktada, maaşlarımızın adil bir şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz. Bekçiler ve öğretmenler elbette önemlidir, emeklerini yadsıyamayız; ancak diğer meslek gruplarının da aynı şekilde değer görmesi ve hak ettikleri ücreti alması gerekmektedir. Bu adaletsizliğin savunucuları olarak ortaya çıkan bazı cahil yorumcuların, bu mesleğin zorluklarını ve adaletsizliği anlamadan savunduklarını düşünüyoruz.
Bu yazı, bir hemsire olarak duyduğumuz isyanın bir ifadesidir. Adaletsizliğe ses çıkarmak, hakkımızı aramak bizim de hakkımız!
Son zamanlarda, özellikle sosyal medya platformlarında, bekçilerin ve öğretmenlerin maaşları hakkında yoğun tartışmalar yaşanıyor. Başlık biraz provokatif olsa da, ele alacağımız konu oldukça ciddi ve adaletsiz bir durum ortaya koyuyor.
Öncelikle belirtelim ki, bu yazı bekçiliği yermek veya küçümsemek amacıyla yazılmamıştır. Ancak, birçok memurdan daha yüksek maaş almaları, özellikle öğretmenler dışında birçok meslek grubundan daha fazla maaş almaları ortada ciddi bir dengesizlik olduğunu gösteriyor.
Örneğin, bir hemsire olarak aynı şartlarda çalışmamıza rağmen, bekçilerden ve birçok öğretmenden daha az maaş alıyoruz. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan zorlu olan mesleğimizi severek yapıyoruz. Geceleri ayakta duruyor, uykusuzluk çekiyor, hasta yakınlarıyla iletişim kuruyor ve hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. COVID-19 süreci, bu adaletsizliği daha da gözler önüne serdi. İnsanlığımızı bir kenara bırakarak, kendi sağlığımızı riske atarak çalıştık.
Bu noktada, maaşlarımızın adil bir şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz. Bekçiler ve öğretmenler elbette önemlidir, emeklerini yadsıyamayız; ancak diğer meslek gruplarının da aynı şekilde değer görmesi ve hak ettikleri ücreti alması gerekmektedir. Bu adaletsizliğin savunucuları olarak ortaya çıkan bazı cahil yorumcuların, bu mesleğin zorluklarını ve adaletsizliği anlamadan savunduklarını düşünüyoruz.
Bu yazı, bir hemsire olarak duyduğumuz isyanın bir ifadesidir. Adaletsizliğe ses çıkarmak, hakkımızı aramak bizim de hakkımız!